Sevinç Doğan’ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
“3 yıllık araştırmanın sonucunda ‘Mahalledeki AKP’ kitabı yazdım. Kitabın çalışmasını yaparken Kağıthane, Sultanbeyli gibi birçok ilçede karşılaştırmalı bir çalışma yapma imkanım oldu. Gençlik kolları, kadın kolları, mahalle teşkilatı ve ana kademe de dahil olmak üzere çok farklı kadrolarla görüşmeler yaptım. Mahalledeki AKP’ye bakarken nasıl oluyor da muhalefet cephesinden eleştirilen bir parti toplumun hatırı sayılı bir kesimini rıza ile birlikte ikna ediyor.. AK Parti, Türkiye’de son dönemlerde kitle çalışması yapan ender partilerden bir tanesi."
'Böyle bir parti gördüğüme çok şaşırmıştım'
"1970’li yıllar CHP de kitle çalışması yapıyordu ama AK Parti’yi, parti aygıtı olarak düşünürseniz mahalleden ilçesine kadar bu kadar örgütlü bir yapı, gündelik hayata bu kadar sirayet eden, işleyen, düzenli toplantılarının olduğu ve daha da örgütlenmeye çalışan bir parti gördüğümde çok şaşırmıştım. Bir partinin bu kadar uzun süre ayakta kalması ve bu kadar geniş bir seçmen kitlesini ikna etmesini sadece makarna ya da kömürle açıklayamazsınız.
Buradaki mesele Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘karizması’ dışında işleyen bir parti mekanizmasının olduğu, ev kadının düzenli toplantıda katılması, bütün gençler olmasa bile gençleri de toplantılara katmaya çalışmalarını izledim. Mahalle toplantılarında esnaflar, muhtarlar, mühendisler, müteahhitler ve en alt kademeden en üst kademeye kadar bir sürü insanlar.. Toplumun ticaret ya da inşaat sermayesine dahil olan kesimden yoksullara kadar kesimleri de görüyorsunuz. Bu insanların orada olması herkesin aynı oranda söz sahibi olması anlamına gelmiyor. AK Parti, bir dönemin eski gecekondu kökenli ama ikinci kuşaktan sonra değişmiş bir toplumsal kesimin orta sınıflaştırılmış bir parti oldu.”