Rusya ve Ukrayna'nın dünya buğday ihracatında önemli bir role sahip olmalarından ötürü küresel buğday krizi yaşanırken, Ukrayna'nın Karadeniz'deki Odessa limanından tahıl ithalatını sağlamak için Britanya savaş gemilerinin devreye girmesi gündeme geldi.
Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlayan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni hesaba katmayan öneriyi, The Times ve Daily Mail gibi İngiliz gazeteleri duyurdu. Habere göre Britanya, Ukrayna buğdayı ithal eden gemilere koruyucu eskort sağlamak üzere Ukrayna'nın Odesa limanına savaş gemileri gönderme planı üzerinde müttefiklerle çalışıyor.
Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, Odesa'dan böyle bir 'koruyucu koridor' oluşturulmasını Britanyalı mevkidaşı Liz Truss ile görüştüğünü belirtti. Britanya Başbakanı Boris Johnson ve Dışişleri Bakanı Liz Truss'ın Ukrayna'yı savaşa kışkırtma ve Kiev'in Rusya'yla barış yapmasını engellemede anahtar rol oynadığı, daha önce İngiliz basınına yansımıştı.
'Uzun menzilli füzeler de konuşlandırılacak'
Landsbergis, 'NATO ülkeleri ve Mısır gibi tahıla bağımlı diğer ülkelerden oluşan bir gönüllüler koalisyonunun Odesa'dan buğday ithalatını korumaya destek vermek, böylece yaygın gıda kıtlığını önlemek için askeri kaynak ayırmaya istekli olabileceğini' söyledi.
Haberde plan "Müttefik donanmalar Odessa limanının çevresini mayınlardan temizledikten sonra tahıl taşıyan gemileri Putin'in savaş gemilerinden koruyacak. Rusya'nın koridoru sabote etme girişimlerini caydırmak için uzun menzilli füzeler de konuşlandırılacak" ifadeleriyle aktarıldı.
Danimarka'dan 300 km menzilli füze vaadi
Dün ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Danimarka'nın Ukrayna'ya Harpoon gemisavar füzeleri ve rampa tedarik edeceğini açıklamıştı. ABD'li silah devi Boeing'in ürettiği Harpoon füzeleri, 300 kilometreye kadar menzile ulaşabiliyor.
'Rusya'nın izni, Türkiye'nin güvenlik garantisi şart'
Ancak Reuters'e konuşan bir Batılı yetkili, 'Odessa'dan gıda tedarikinin güvenli geçişini garantiye almayı amaçlayan herhangi bir koridorun, Rusya'nın rızası olmadan gerçekleşemeyeceğini' söyledi.
Batılı yetkili, “Açıkçası Ruslar o bölgeye hakim. Bunun gerçekleşmesi, Rusların iznini, bir tür anlaşmayı gerektirir. Bunu gerçekleştirmek için bence Türkiye'den bir tür güvenlik garantisi gerekiyor. Bence bunun Rusya'nın izni olmadan yapılabileceği fikrini dışlamamız lazım" dedi.
Ukrayna ve Rusya birlikte dünyadaki buğday ve arpanın üçte birini ve ayçiçek yağının yarısını ihraç ederken, ilaveten Rusya en büyük gübre tedarikçisi konumunda.
BM ve AB'den Rusya'ya suçlama
BM Dünya Gıda Programı'ndan (WFP) 19 Mayıs'ta 'Ukrayna limanlarında depolanan tahılların ihraç edilememesinin 'küresel gıda güvenliğine açılmış bir savaş olduğu' iddiası, 'limanlar açılmazsa kıtlık ve zorunlu kitlesel göç yaşanabileceği' uyarısı gelmişti.
'Rusya, Ukrayna'nın tahıl ihracatını engellemiyor'
Buna Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov'dan şu yanıt geldi:
“Rusya her zaman çok güvenilir bir tahıl ihracatçısı oldu. Ukrayna da çok güvenilir bir tahıl ihracatçısı oldu. Rusya Ukrayna’nın Polonya’ya demiryolu üzerinden tahıl sevkiyatına engel olmuyor. Silah dolu trenler geliyor, kimse bu trenlere dönüşte tahıl sevkiyatı yapılmasına engel olmuyor. Denizyolu ulaşımı ile de aynı durum söz konusu. Bu sorunun kaynağı biz değiliz.”
'Yaptırımları kaldırın, sorun bitsin'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in BM Genel Sekreteri Antony Guterres'i ağırlarken küresel gıda krizi oluşmasından endişesini ifade ettiğini de aktaran Peskov, soruna, 'Rusya'ya uygulanan yaptırımlar ve Ukrayna’nın deniz yolunu güvensiz hale getiren eylemlerinin yol açtığını' belirtti.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in 'Rusya’nın gıda konusunu silah olarak kullandığı' suçlamasına da Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko yanıt verdi. “Tüm sorunlara barış yoluyla çözüm arayan herkesle görüşmeye hazırız. Gıda sorunu, Rusya’nın ihracatına ve ödemelerine yönelik yaptırımların kaldırılması dahil kapsamlı bir yaklaşım gerektiriyor. Ayrıca, Ukrayna’nın gemilerin bulunduğu limanlarındaki mayınlarını temizlemesi gerekiyor. Rusya, insani koridor dahil gerekli tüm yardımı vermeye hazır" diyen Rudenko, 'tahıl sevkiyatı için Batı ülkelerinin gemilerinin Karadeniz’e girmesinin bölgedeki durumu daha zorlaştıracağını' belirtti.