TV100'de gazeteci Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtlayan Uçum, seçimlerde 50+1'e yönelik muhalefetin eleştirilerine karşılık, "50+1’den vazgeçilemez" dedi. Uçum, "50+1, Türkiye’de hem siyasi istikrarın hem toplumsal istikrarın güvencesidir. Türkiye’de herhangi bir Cumhurbaşkanı adayının 50+1 alabilmesi için Türkiye’nin her kesimine hitap etmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Hakkındaki Soros iddialarının sorulması üzerine Uçum, "TESEV’in benim gittiğim dönemde, Açık Toplum Enstitüsü ya da Soros’un herhangi bir vakfıyla ilişkisi yoktu. İkincisi biz TESEV’den ayrıldık, PODEM diye bir düşünce kuruluşu kurduk ondan sonra Can Paker’e devrettim. TESEV’le de ilişkilerimiz koptu" diye konuştu.
Soros ile ilgili bir soruşturma dosyasının olup olmadığına yanıt veren Uçum, "Türkiye’de, Soros’un perspektifi çerçevesinde pratik yapıp o faaliyetlerinde suç unsuru varsa onlarla ilgili soruşturma açılır. Soros, Macaristan için de problemdir. Çeşitli şekillerde seçimlere müdahale etmeye çalışırlar, ideolojik çalışma yapmaya çalışırlar" diyerek Soros ile ilgili direkt olarak bir dosyanın ve soruşturmanın olmadığını açıkladı.
Işık'ın hatırlatması üzerine Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan'ın ‘Osman Kavala Davası ile ilgili kararın arkasında Uçum’un etkisi var" iddiasına da yanıt veren Uçum, "Külliyen yalan, yargısal süreçlerde hoşlarına gitmeyen kararlar çıkınca, bunun başka etkiler üzerinden olduğu şeklinde bir kurgu kuruyorlar" dedi.
'Atatürk hepimizin kırmızı çizgisidir'
Muhalif medya ve sosyal medyada yer alan değerlendirmelerde bu süreçte tutuklu olanların ve soruşturma açılan isimlerin artacağı yönündeki iddialara yanıt veren Uçum, "Böyle bir ajandamız yok. Böyle bir plan yok" ifadelerini kullandı.
Uçum kendisinin dünya görüşünü, "Ben yurtsever sol demokrat bir adamım, Atatürk hepimizin kırmızı çizgisidir, Türkiye benim kırmızı çizgimdir, Cumhuriyetin birikimleri benim vazgeçilmezimdir. Yeni Anayasa çalışması bu birikim üzerine kurulacak. Cumhuriyet, laiklik, Atatürk üzerine kurulacak." sözleriyle tanımladı.