SEYİR HALİ

Mersin Uluslararası Müzik Festivali 21 Mayıs’ta başlıyor: Kazak ve Çinli sanatçılar da sahne alacak

20. Mersin Uluslararası Müzik Festivali'nin sanat yönetmeni Şanal, “Toroslarda amfi tiyatroda 28 Mayıs’ta Kazakistan’lı konuklarımızı ağırlayacağız.yine Hasan Gökçe Yorgun kemanda Jiao Li’de piyanoda Çin’li ve Kazak bestecilerin Türkiye’de çok az bilinen çalınan parçalarını yorumluyorlar” diye konuştu.
Sitede oku
20. Mersin Uluslararası Müzik Festivali 21 Mayıs-11 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek. Festivalin Sanat Yönetmeni Erdoğan Şanal ve Yönetim Kurulu Üyesi Selma Yağcı, festival programını, ortaya çıkış hikayesini ve Umut Işığı Korosu’nu anlatmak üzere Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programına konuk oldu.
Şanal, festival bünyesinde 21-26 Mayıs arasında gerçekleşecek etkinlikleri “21 Mayıs’ta açılış gala konserimiz var. Orkestra şefi Murat Cem Orhan gerçekleştirecek. Ülkemizin çok önemli solistleri Asude Karayavuz, Hale Soner Kekeç, Erdem Erdoğan, Caner Akgün de solistlerimiz olacak. Opera dünyasından, türkülerden, napolitenlerden büyük orkestra eşliğinde müthiş bir gece Mersinli sanatseverleri bekliyor. Hemen arkasından 23 Mayıs’ta Elif Sanchez ‘Mi Voz, Türküden Caza’ adlı bir konserimiz var, Mezitli Belediyesi Kültür Merkezi’nde. Hemen sonra 24 Mayıs’ta Tarsus Sempol’de bir konserimiz var. Viyana’dan bir grubumuz var, müthiş bir dörtlü klasik müzik sevenler için. 25 Mayıs’ta Ceylan Ertem konserimiz var. Ceylan Ertem’i türküleri gençlere sevdiren bir genç yetenek diye düşünüyorum. Mahsuni Şerif’in türkülerini cover yaparak sevdirdi. Tarsus’ta Ceylan Ertem konseri ile gençlerle birlikte olacağız. 26 Mayıs Perşembe günü Mersin Kültür Merkezi’nde Kerem Görsev Trio gelecek. Caz severler için müthiş bir akşam olacağını düşünüyorum" diye sıraladı.

Kazak ve Çinli sanatçılar da sahne alacak

Kazakistan'dan ve Çin'den sanatçıların da katılacağını söyleyen Şanal, Mersin'in önemli isimlerinden Lina Nasif'in bir konser ile anılacağını "Daha sonra Kazakistan’dan bir grubumuz Turan Ethno Folk grubumuz var. Müthiş bir grup, çok beğeniyorum. Festivallerin de gediklilerinden, Toroslarda amfi tiyatroda 28 Mayıs’ta Kazakistan’lı konuklarımızı ağırlayacağız. 29 Mayıs’ta Mersin Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestramız var. Orkestra şefimiz Daniel Fedoreon, Zeynep Casalini ile pop sever gençlerimizi Özgecan meydanına bekliyoruz, halka açık bir etkinliğimiz. 31 Mayıs’ta Senfonik Akşamımız var. Orkestra şefimiz İbrahim Yazıcı, çellistimiz ise Bakü doğumlu müthiş bir genç yetenek Jamal Aliyev, bugünlerde Fazıl Say ile dünyayı geziyor. Daha sonra genç bir yıldızımız var yine Hasan Gökçe Yorgun kemanda Jiao Li’de piyanoda ‘Batıdan Doğuya Müzik Yolculuğu’ adını verdik bu konsere, özellikle Çin’li ve Kazak bestecilerin Türkiye’de çok az bilinen çalınan parçalarını yorumluyorlar. 4 Haziran’da Melek Mosso ile sanatseverleri buluşturacağız. 7 Haziran’da ise bizim Mersinimizin çok değerli bir ismi vardır, Lina Nasif. Onun anısına Latin Katolik Kilisesi’nde bir konserimiz var. Hollanda’dan geliyor, müthiş bir grup. Kapanış etkinliğimiz ‘Two Turkish Tenors’ var. Cenk Bıyık ülkemizi yurt dışında uzun yıllar temsil eden başarılı bir tenorumuz, ona Atılgan Gümüş eşlik ediyor. Buna ‘Jüri sizsiniz, müzikal düello’ ismini vermişler. 11 Haziran Cuma günü bu etkinlik ile kapanış yapacağız” diye belirtti..

‘Ben rahmetli eşimin desteği ile okulları dolaşarak bir koro kurdum ve adını Umut Işığı Korosu koydum’

Yağcı, festivalin ortaya çıkış öyküsünü ve Umut Işığı Korosu’nun bünyesindeki gençlere etkisini “20 sene evvel Mersin Devlet Operası’nın kuruluşunun 10. Yılı kutlamaları için programlar yapılıyordu. Öyle güzel bir program çıktı ki ortaya ‘Neden festival olmasın’ dedik ve festival başladı. Bu güzel kimliklerin içinde ben dahil bir sürü arkadaşım var. Bir kırmızı ışıkta dururken baktım karşı tarafta bir Romen hanım ufacık bir çocuğu kucağında emziriyor, yanında yine incecik bacaklı daha büyük bir oğlu. Koşarak önümdeki zengin hanımın arabasının camına vurdu. Kadın duydu herhalde kafayı çevirdi ama çocuğa bakmadı. O an aklıma bir problem düştü. Tüm dünya çocukları eşittir. Ben rahmetli eşimin desteği ile okulları dolaşarak bir koro kurdum ve adını ‘Umut Işığı Korosu’ koydum. Bu çocukların özelliği okula gitmek için çalışmak zorunda olmalarıydı. Çünkü hem anne-babalarına para vermeliydiler hem de harçlıklarını çıkarmalıydılar. Bunu başarıyorlardı. Koro çok güzel gidiyordu ve dünyada tekti. Faik Güçlü de bu koronun çocuklarından biriydi, bir ailenin 11 çocuğunun iki numaralısı. Ergenlik çağına girmiş. Hocası ‘Sen bu sene gelme seneye devam ederiz’ demiş. Koşarak yanıma geldi, üzüntülü gözleri dolu. ‘Ben nasıl yapacağım ayakkabı boyacılığını? Şarkı söylediğim için koroda mutlu olarak ayakkabıları boyuyordum. Hiçbir yere gitmiyorum’ dedi. Faik liseyi bitirdi. Üniversiteyi almış, koşarak sevinç içinde geldi. Faik okudu şu anda özel bir okulun müdürlüğünü yapıyor” diye aktardı.
Yorum yaz