Bölgesinde Türkiye’yi tehdit olarak gören Yunanistan, Amerikan asker ve silahlarını ülkesine yığmaya devam ediyor. İki ülke arasındaki Karşılıklı Savunma ve İş birliği Anlaşmasının (MDCA) süresinin uzatılması gündemdeyken, ABD, Yunanistan'ın 90'lı yıllarda Rusya'dan satın aldığı S-300 bataryalarının yanı sıra Yunan ordu envanterindeki OSA-AK ve TOR M-1 hava savunma sistemleri ile BMP-1 tipi zırhlı araçların da Ukrayna'ya gönderilmesini istiyor.
Yunanistan bu talebe ‘savunmasını zayıflatacağı’nı öne sürerek sıcak bakmıyordu ancak Ta Nea gazetesinin Yunan Savunma Bakanlığı kaynaklarının görüşüne dayandırdığı haberinde durum değişmiş görünüyor. Haberde, Yunanistan'ın ABD ile temaslarda "Türkiye'den gelen tehditlere ve Türk savaş uçaklarının Yunan adaları üzerinde sürekli gerçekleştirdiği uçuşlara" işaret ettiği bildiriliyor ve "Ancak ABD ya da diğer NATO ülkelerinin Midilli, Sakız ve Rodos gibi adalarda konuşlu sistemleri acilen telafi etmesi durumunda Atina'nın Ukrayna'ya sevkiyat yapabileceği" görüşü aktarılıyor.
Miçotakis ABD’ye gidiyor
Önümüzdeki günler bu konuda belirleyici olacak. Çünkü bugün Savunma ve İş birliği Anlaşmasının süresinin uzatılması Yunan parlamentosunda görüşülüyor ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis önümüzdeki hafta ABD’yi ziyaret edecek.
Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, anlaşmanın süresinin beş yıl daha uzatılmasını kendilerinin istediğini belirterek "ABD'ye iyilik yapmak için uzatmıyoruz. Beş yıl uzamasını biz istedik. Hatta 10 yılı bile düşündük… Trakya'da Amerikan varlığını istedik ve istiyoruz. Dedeağaç'ta Amerikan askeri varlığını istiyoruz" dedi.
Yunanistan ve ABD, Ekim 2021’de Washington'da yenilenen Karşılıklı Savunma İş Birliği Anlaşması'nı imzalamıştı. Anlaşmayla Amerikan ordusunun Dedeağaç, Volos, Litohoro ve Girit'teki Suda Körfezinde bulunan üslerdeki faaliyetlerini artırıyor, ayrıca egemenlik ve toprak bütünlüğüne yönelik tehditlere karşı iki ülkenin ortak savunma yapmasını öngörüyor.
Kathimerini gazetesinin 11 Mayıs’taki haberine göre ise Washington, F-35 ve F-15 jetlerinin, temmuz ayı ortalarındna itibaren Girit adasındaki Suda üssünde konuşlanabilmesi için Yunan dışişleri ve savunma bakanlıklarından gerekli onayı istedi.
‘ABD, yığınağının hedefi Türkiye ve Rusya’
Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Gazeteci-Yazar Ceyhun Bozkurt, ABD’nin Yunanistan’a yaptığı yığınağın birkaç boyutu olduğunu ifade ederek “Ancak bütün boyutlarıyla bir ülkeyi ilgilendiriyor o da Türkiye” dedi.
Bozkurt, şunları kaydetti:
“Yunanistan’daki bu üslerin bir amacının Türkiye’yi baskı altına almak olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Türkiye ile ABD arasında son dönemde iletişim artsa da temelde ciddi problemler olduğunu söylemek mümkün. Bu problemleri yıllardır aktarıyoruz ve çözümler de derin değişiklikleri içeriyor. Örneğin Suriye sahasında ya Türkiye terör varlığını kabul edecek ya da ABD yıllardır yaptığı yığınağı, verdiği eğitimi vs. geride bırakarak Türkiye’yi ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan projesini çöpe atacak. Türkiye terör örgütü varlığını asla kabul etmeyeceğine göre problem derinde ve çatışma içeriyor. İşte bu derin kırılmalar dolayısıyla Yunanistan’daki ABD varlığı Türkiye’yi, Ege ve Trakya üzerinden baskılamak amacı taşıyor. Türkiye’yi neden baskılamak istiyor diye sorabilirsiniz. Bu baskılama sonucunda Türkiye’yi birçok konuda ve özellikle Rusya ile mücadelesinde yeniden kendi politik/askeri hizasına getirmek istiyor. Çünkü Yunanistan ve ABD arasında yapılan askeri işbirliği anlaşması ile Yunanistan’ın adeta işgal edilmesi anlamına gelen bu yığınaklanmanın bir diğer hedefi Rusya. ABD hem Balkanlar hem Karadeniz hem de Doğu Akdeniz’e Rusya’nın çıkışını kesebileceği Ege’de ciddi bir unsur bulundurmuş olacak. Yunanistan’ın da bunun karşılığında 12 mil gibi gayri meşru talepleri yeniden dillendirmesi, askersizleştirilmesi gereken adalarda askeri yığınak yapması vs. bu çerçevededir. Anlaşma çerçevesinde çok sayıda silah, araç-gereç ve mühimmat da Yunanistan’a taşınmış olacak. Son olarak görev süresi biten ABD Atina Büyükelçisi Geoffrey Pyatt’ın açıklamasına göre 2022 yılı sonuna kadar Yunanistan’a bin 200 zırhlı araç hibe edilecek. Yani hediye edilecek.”
‘ABD-Yunanistan-Ukrayna üçgenine karşı Türkiye-Rusya ilişkisi ezber bozucu olur’
Bozkurt, ABD ve Yunanistan ittifakına karşı Türkiye-Rusya işbirliğinin önemine de şu şekilde vurgu yaptı:
“FETÖ terör ve casusluk örgütünün NATO destekli işgal girişiminin püskürtülmesinden sonra gelişen Türk-Rus ilişkileri iki ülke açısından da hayati önem taşıyor. İki ülke, uzlaşamadığı alanlarda bile sürdürülebilir bir gerilim stratejisiyle iletişimini güçlü tutuyor, sorunları diplomasi yoluyla aşmaya çalışıyor. ABD-Yunanistan-Ukrayna üçgenine karşı özellikle Ege ve Doğu Akdeniz’de geliştirilebilecek bir ilişki ve Yunanistan-Rum ikilisine karşı Rusya’nın Türkiye ve Kıbrıs Türklerine verebileceği destek, ezber bozacak bir çıkış olabilir. Çünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığını reddeden Batı dünyası, adayı Rumlar üzerinden bir NATO üssü haline getirmek istiyor. Bu durum Türkiye için olduğu kadar Rusya için de tehdit. Ege Denizi’nde Yunanistan’ın ABD destekli provokasyonlarına karşı da Rusya’nın tavır koyması gerekiyor. Bugün Ege Denizi’nin Yunan gölü haline getirilmesine Türkiye kesinlikle izin vermez. Bu durumda iki ülke arasındaki gerilim yükselir. Olası gerilim, Karadeniz ve Türk boğazları üzerinden Doğu Akdeniz’e ulaşan Rusya’nın ekonomik ve askeri çıkarlarına da zarar verir. Ayrıca Suriye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle İdlib’deki başıbozuk gruplar ve PYD/YPG terör örgütüne karşı mücadelede girişilebilecek işbirliği de iki ülke ilişkilerinin, emperyalist merkezlerin oyununu bozmasına katkı sunar.”
Bozkurt, “Elbette iki ülke arasında anlaşmazlık konusu olabilecek konular da var. Örneğin Libya, Kırım ve kısmen Kafkasya. Ancak bu konularda da diyaloğun kesilmemesi iki ülkenin yararınadır” diye de ekledi.
Zelenskiy Türkiye’yi hedefe koymuştu
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy de kısa bir süre önce Yunanistan parlamentosunda ve Yunan televizyonunda üst üste Türkiye’yi hedef alan açıklamalar yapmıştı.
Nisan ayının başında video konferans yöntemiyle Yunan parlamentosuna hitap eden Zelenskiy; ülkesinin Yunanlar tarafından Hıristiyanlaştırılan Ortodoks ülkelerinden biri olduğunu ifade ederek ülkelerine yardımlarından dolayı Yunan halkına ve devletine teşekkür etti. 1821'de Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altındaki topraklarda gerçekleşen Yunan isyanına atıfta bulunan ve 'Büyük Yunanistan' idealini hayata geçirme amacıyla kurulan Filiki Eterya'yı (Dostluk Cemiyeti) anan Zelenskiy, şunları söyledi:
"Helenizmin bir başka büyük merkezi Odessa da tehdit altında. Tarihteki Dostluk Cemiyeti burada kuruldu. Yunanistan'da yeni bir Dostluk Cemiyeti'nin oluşturulabileceğine ve hem Ukrayna'yı hem de Helenizmi kurtarmak için savaşabileceğine inanıyorum. Yunan devrimcileri, dün ya bağımsızlık ya da ölüm diyorlardı. Biz de bugün aynısını söylüyoruz."
Öte yandan Zelenskiy'in, "Size bir Yunan olarak hitap ediyorum" diyerek söze başlayan, neo-Nazi . Azov Taburu üyelerinden birine söz vermesi tepkiyle karşılandı. SYRIZA milletvekilleri Nikos Filis, Todoris Dritsas ve Yannis Giolas, neo-Nazi militanın yayına çıkmasıyla oturumu terk etti.
Zelenskiy’e MHP ve AK Parti’den tepki
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Mayıs ayının başında Yunan ERT televizyonuna verdiği demecinde de “Türkiye, bir yandan arabulucu rolü üstleniyor ve Ukrayna’yı mühim adımlar ile destekliyor, diğer yandan da, sözgelimi, turistler için, özel olarak Rusya’dan gidecek turistler için hazırlıklar yaptıklarını görüyoruz. Devlet Başkanı olarak söylemem gerekir ki dostça ilişkilere sahip olmak istiyorsak, bu olacak şey değil” ifadelerini kullanmıştı.
Zelenskiy Türkiye’ye ilişkin sözlerine, “Bu durumu bu şekilde yönetemezsiniz, bu çifte standarttır. Bu hiç doğru değil. Türkiye’nin dikkatini buna çekmem de bundandır: Bana göre böyle davranamazsınız, doğruluktan yana mısınız, yoksa değil misiniz? Bir seçim yapmalısınız” ifadelerini de eklemişti.
Bu açıklamalar Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Zelenskiy, Yunanistan'a değil de Türk milletine güvense daha iyi olur" ifadelerini kullandı. Bahçeli, "Ukrayna-Rusya Savaşı'nda dünya ülkelerinin ortaya koymuş olduğu tavırları, duruşları dikkate aldığı zaman Zelenskiy'in Türk milletine, Türk devletine, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine çok saygılı bir üslup kullanması lazım" şeklinde konuştu.
"Batının tahrikleriyle bazı ülkelerin savaşı kalıcı kılmaya yönelik çabalarıyla konuşma yapmak doğru değildir" diyen Bahçeli konuşmasında, "Bugün için Rusya-Ukrayna Savaşı'nı İstanbul Barış Projesi ile çözmeye yönelen tek ülke Türkiye'dir. Zelenskiy, Yunanistan'a değil de Türk milletine güvense daha iyi olur" ifadelerine yer verdi.
AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar da "Zelenskiy, Rus turistleri kabul ettiği için Türkiye’ye kırgınmış. SİHA gönder. Binlerce yetimi, öksüzü kabul et. Yüzlerce yardım tırını ulaştır. Barış için kendini parala. Sen kalk Yunan kanalında saçmala. Aptal komedyen!" ifadelerini kullandı.
‘Zelenskiy’i konuşturan güç ABD’dedir’
Peki, Yunanistan üzerinden Türkiye’yi hedef alan Zelenksiy’nin bu propagandayı yapmaktaki temel amacı ne? Ceyhun Bozkurt, “Zelenskiy ile Yunanistan yönetiminin ortak bir noktası var. Ülkelerini kimisi üslerle kimisi danışman-eğitmen sıfatlı kişiler üzerinden adeta Washington’a teslim ettiler” diyerek şunları söyledi:
“Kendi halkını Washington-Londra eksenli politikalara teslim olarak ateşe atan Zelenskiy’in Yunan basınına yaptığı açıklamalar, kabul edilmesi mümkün olmayan açıklamalar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin barışı sağlama iradesini ortaya koyduğu çok taraflı politikasını hedef alan Zelenskiy’e değil, konuşturana bakmak gerekir. Konuşturan güç ABD’dedir ve Biden yönetimi Türkiye’nin yaptırımlara katılmaması, Rusya ile diplomasiyi sürdürmesi nedeniyle Ankara’ya kızgındır. Bunu yine görev süresi dolmadan Yunan basınına konuşan ABD Atina Büyükelçisi Geoffrey Pyatt’ın açıklamalarından anlıyoruz. Pyatt da aynen Zelenskiy gibi Yunan basınına Türkiye aleyhtarı açıklamalar yaptı ve NATO’nun 5. maddesinin NATO üyesi Türkiye’ye karşı NATO üyesi Yunanistan’ı koruduğunu itiraf etti. Yani olası Türk-Yunan geriliminde ABD’nin liderliğindeki NATO güçlerinin safının Yunanistan olacağını gösterdi.”