Türk Lirası'ndaki değer kaybı sürerken Financial Times'ta yer alan bir haberde, Türk makamlarının liradaki değer kaybını önlemek amacıyla kurumsal müşterilerin döviz alımlarını sınırlamaları için bankalar üzerindeki baskıyı artırdığı belirtildi.
'1-2 milyon dolarlık işlemlerde bile 'Alıcı kim?' diye arıyorlar'
Habere göre, İstanbul'daki bankacılar, Merkez Bankası'nın artan müdahalesiyle karşı karşıya olduklarını, yetkililerin düşük kurumsal FX işlemlerini dahi araştırdıklarını söylüyor.
Haberde adı belirtilmeyen kıdemli bir bankacının “1-2 milyon dolarlık işlemlerde bile 'Alıcı kim?' diye kontrol etmek için arıyorlar. Kurumsal akış konusunda gerçekten endişeliler" dediği kaydedildi.
'İş dünyasında endişe artıyor'
Son 12 ayda TL'nin dolar karşısında yüzde 45 değer kaybettiğine vurgu yapılan haberde şu ifadelere yer verildi:
"Finans sektörü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yoğun siyasi baskısı altındayken bankacılar, büyük döviz alımları için Merkez Bankası'ndan onay alma usulüne uymaktan başka seçeneklerinin olmadığını söylüyor. Hatta bazı durumlarda ticari bankalara, özellikle 5 milyon doları aşan döviz alımlarını zorlaştırmaları talimatı verildi.
Hükümet son yıllarda bankaların ve şirketlerin işleyişine defalarca müdahale ederken başka bir bankacı, müdahalenin yoğunlaştığını ve daha yakından incelemeye alındıklarını söyledi.
Türk bankacılık sektörüyle yakın ilişkileri olan bir kişi de, durumun iş dünyasında endişe yarattığını aktararak 'Bu, şirketler arasında ihtiyaç duydukları kadar döviz alamayacakları konusundaki endişeleri artırıyor' dedi."
'Merkez Bankası'ndaki adamlar bunun kalıcı bir çözüm olmayacağını biliyor'
Geçen haftanın ortasından bu yana dolar karşısında TL'nin yüzde 4'e yakın değer kaybettiği vurgulanan haberde, piyasalarda Türk Lirası'na olan güvenin sarsıldığı ifade edildi.
Bir bankacının, yetkililerin taleplerinde 'saygılı' olduğunu belirterek "Merkez Bankası'ndaki adamlar bunun kalıcı bir çözüm olmayacağını biliyor" dediği aktarıldı.
'Cumhurbaşkanı Erdoğan, alışılmışın dışında bir yönteme başvurdu'
Doların pazartesi günüyle birlikte 15 TL'yi aşmasına değinilen haber, şöyle devam etti:
"Yüksek faiz oranlarına karşı olduğunu söyleyen Erdoğan, Haziran 2023'te yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine hazırlanırken lirayı istikrara kavuşturmak için bir dizi alışılmışın dışında yönteme başvurdu.
Ülkenin yüzde 14'lük borç verme faiz oranı ile yıllık yüzde 70'lik enflasyon hesaba katıldığında reel faiz oranı eksi yüzde 56'da kalıyor ve bu da yatırımcılar açısından varlıkları lirada tutma konusunda güçlü bir caydırıcılık yaratıyor.
Artan küresel enerji maliyetlerinin körüklediği genişleyen bir ticaret dengesizliği ise bir başka zayıflık kaynağı olarak görülüyor ve bu da dövize olan talebi şiddetlendiriyor."
'TCMB, Türk Lirası'nı korumak için 3 ayda 24 milyar dolar harcadı'
Ekonomist Haluk Burumcekci'nin konuya ilişkin görüşlerine yer verilen haberde şu ifadeler yer aldı:
"Burumekci'ye göre, uzun süredir yetersiz döviz rezervine sahip olduğu görülen Merkez Bankası, 2022'nin ilk 3 ayında lirayı korumak amacıyla yaklaşık 24 milyar dolar harcadı.
Aralık ayında açıklanan bir hükümet tasarruf planı, paralarını liraya çevirmeleri halinde bireysel tasarruf sahiplerini ve şirketleri döviz riskinden koruma sözü vererek piyasadaki 55 milyar doların başta TL olmak üzere başka birimlere çevrilmesine yol açtı. Ocak ayında ise ihracatçılara döviz gelirlerinin yüzde 25'ini Merkez Bankası'na satmaları gerektiği söylendi. Bu oran Nisan ayında yüzde 40'a yükseltildi."