GÖRÜŞ

‘Suriyelilerin dönüşü Türkiye ve Suriye arasında diplomatik ilişkilerin sağlanmasıyla mümkün olur’

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Suriyeliler sorununun bölgeye yerel meclisler ve konutlar kurularak çözülemeyeceğini ifade ederek, “Bu sorun ancak Suriye devletini devreye sokarak çözülebilir. Çünkü bu insanların vatanlarına gitmelerine gönüllü olabilmesi iki ülke arasında sıcak diplomatik ilişkilerin sağlanması ile mümkün olabilir” dedi.
Sitede oku
Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşın ardından henüz istikrar tam anlamıyla sağlanamazken ateşkes rejimi ise kısmen devam ediyor. Bugüne kadar Suriye ordusu Rusya’nın da desteğiyle ülkenin büyük bir bölümünde radikal terör örgütlerini temizledi ve kaybettiği toprakların büyük bir kısmını geri aldı.
Ancak Fırat nehrinin doğusundaki bölgede ABD destekli YPG güçleri varlığını koruyor. Suriye’nin kuzeyinde ise Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu kontrolündeki bölgeler bulunuyor. İdlib ise radikal terör örgütlerinin sığınağı olan bir kent haline geldi.
İç savaş sürecinin başlaması ile birlikte Suriye’nin 911 kilometrelik kara sınırı komşusu Türkiye büyük bir göç akımı aldı. İçişleri Bakanlığı son açıklamasında şu an 3 milyon 762 bin 686 geçici koruma altındaki Suriyelinin Türkiye’de bulunduğunu bildirdi. Aynı zamanda Afganistan, Pakistan gibi ülkelerden de yüksek sayıda göç alan Türkiye’de bugün Suriyelilerin ülkesine nasıl döneceği konusunda hem siyaset arenasında hem de halk nezdinde tartışmalar sürüyor.

Erdoğan’dan 13 bölgede yerel meclis projesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu konudaki son açıklamasında “Türkiye'nin Suriye'de derinleşen insani trajedi karşısında sınır ötesi harekatlarını başlattığı 2016 yılından bugüne kadar oluşturduğu güvenli bölgelere yaklaşık 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır" dedi.
1 milyon Suriyelinin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir proje hazırlandığını ifade eden Erdoğan, bu projeyi “Bu projeyi, ülkemizdeki ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hayata geçireceğiz. Azez, Cerablus, El Bab, Tel Abyad ve Resualyn başta olmak üzere 13 ayrı bölgedeki yerel meclislerle birlikte yürüteceğimiz bu proje, bir hayli kapsamlıdır. Konuttan okul ve hastaneye kadar günlük hayatın tüm ihtiyaçları ile tarımdan sanayiye kadar kendi kendine yeterli tüm ekonomik altyapı, bu projenin içinde yer alacaktır. İnşallah Suriye'nin diğer kısımları da zaman içinde güvenli hale geldiğinde, oralarda da benzer çalışmaları yürüterek, gönüllü geri dönüşler için gereken zemini hazırlamanın gayreti içinde olacağız" şeklinde anlattı.

‘Bu sorun ancak Suriye devletini devreye sokarak çözülebilir’

Peki, bu konuda doğru çözüm nasıl olmalıdır?
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Sputnik'e yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin Suriye hükümeti ile anlaşmasının birçok sorunun çözümünde etkili olacağını belirtiyor.
Hükümetin Suriye’deki krizin başından beri yanlış politikalar izlediğini ifade eden Yavuz, bu konuda şunları söyledi:
“Bu politika Suriye’nin kuzeyindeki Türkiye’nin kontrol altında tuttuğu bölgelerde 13 yerel meclis kurarak sürdürülemez. Sorun da bu şekilde çözülemez. Bu sorun ancak Suriye devletini devreye sokarak çözülebilir. Çünkü bu insanların vatanlarına gitmelerine gönüllü olabilmesi iki ülke arasında sıcak diplomatik ilişkilerin sağlanması ile mümkün olabilir. Bu adım da başlangıç olur. Sığınmacıların statüsü gönderilmelerine engel değildir ancak gönderilmelerinin yolu orada konut yapmak, meclis kurmak değil. Orada Suriye devleti ile birlikte hareket ederek mümkün olur. Suriye devleti zaten af ilan etti, şu anda orada bir tehdit yok gidebilirler. Yeter ki Türkiye’deki siyasi irade bunu kabul etsin ve benimsesin.”
‘Esad’la anlaşalım bakalım silah verebiliyorlar mı’
Türkiye’yi tehdit eden YPG sorununun çözümünün de yine Suriye devleti ile anlaşmaktan geçtiğini belirten Yavuz, “Türkiye’de ABD’nin YPG’ye silah desteği verdiğinden şikayet ediliyor, Esad’la anlaşalım bakalım silah verebiliyorlar mı. Bir anda oyunun koşulları değişir. Rusya ve İran gibi bölge güçlerinin de birlikteliği ile sorun çözülür. 2019’da Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yaptığı harekatta Amerikan askerleri güneye kadar indiler. O zaman ikircikli bir tutum takınılmayıp Esad’la anlaşılmış olsaydı o sorun çoktan bitmişti. Biz Esad’la anlaşılsın derken sadece sığınmacılar üzerinden bir argüman geliştirmiyoruz, aynı zamanda Suriye’nin bölünmemesi, YPG devletinin kurulmaması için de bu politikayı destekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Yorum yaz