Anayasa Mahkemesi konumundaki Yüksek Mahkeme'nin kürtajı anayasal hak haline getiren 1973 tarihli 'Roe Wade'e karşı' kararını bozacağına dair taslak belgenin basına sızmasıyla karışan ABD'de kadın hakları savunucuları ve liberal-ilerici tabanın kendilerinden başka bir dayanakları olmadığı ortaya çıktı.
Oy kaybetmemek için boş vaat
ABD'nin Demokrat Partili Başkanı Joe Biden, 'Roe Wade'e karşı' kararının yasa haline getirilmesi, böylece kürtaj hakkının federal düzeyde korumaya alınmasını önerdi. Ama Demokrat Parti'nin bu adımı kasımdaki Kongre seçimleri öncesi kendi tabanına gösteri yapmaktan öteye gitmeyecek, zira yasayı Senato'dan geçirmek için gereken oy sayısına sahip değil.
Başkan burada ne demek istemektedir?
Üstüne üstlük, ABD'nin seçilmiş en yaşlı başkanı konumunda olan ve karakteristik gaflarına son dönemde hafızasıyla ilgili soru işaretleri eklenen Biden, kürtaj hakkını savunurken, bunun 'tanrının çocuğu' olmaktan kaynaklandığını ortaya attı. Oysa Cumhuriyetçi Parti'nin muhafazakar tabanının kürtaj karşıtlığı da 'yaşam hakkını tanrının verdiği, her çocuğun tanrının kutsal armağanı olduğu, dolayısıyla kürtajla cinayet işlendiği ve tanrıya karşı gelindiği' söylemine dayanıyor.
Pazar ayinlerine düzenli katılan bir Katolik olan Biden, 'kürtaj hakkının tanrının çocuğu olmaktan kaynaklandığına' dair liberalleri hayrete düşüren konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Burada kürtajdan çok daha fazlası sözkonusu. Bu, bana Robert Bork ile olan tartışmayı hatırlatıyor. (Biden 1987'de Senato Yargı Komisyonu Başkanı sıfatıyla Robert Bork'un Yüksek Mahkeme'ye yargıç atanmasına karşı çıkmıştı.) Bork, doğuştan gelen haklara sahip olmanızın tek sebebinin, hükümetin onları size vermiş olmasından geldiğine inanıyordu.”
"(Onu sorgularken demiştim ki) Sahip olduğum haklara, sizin sandığınız gibi hükümet onları bana verdiği için değil… ama ben tanrının bir çocuğu olduğum, varolduğum için sahip olduğuma inanıyorum..."
'Ama bu tam da kürtaj karşıtlarının savı'
Town Hall.com için çalışmış siyasi aktivist Beth Baumann, ABD Başkanı'nın tam da kürtaj karşıtlarının savını dile getirdiğine dikkat çekti.
Washington Examiner muhabiri Jerry Dunleavy, Biden'ın 'hükümet verdiği için değil, tanrının çocuğu olduğu için haklara sahip olduğu' sözünü tanrının varolan ama henüz doğmamış çocuklarını aldırma hakkını savunmak için kullandığının altını çizdi.
'Bağımsızlık Bildirisi'nde de yaşam hakkı var'
"Biden, doğmamış masum bir çocuğu kürtaj hakkını, doğal tanrı vergisi haklara olan daha geniş inancına bağlıyor. Doğal haklar üzerine bir tartışmaysa, yaşam yanlısı (kürtaj karşıtı) sav çok daha güçlüdür" diyen Dunleavy, 1776 tarihli Bağımsızlık Bildirisi'nin ikinci paragraf girişini hatırlattı: "Tüm insanların eşit yaratıldığı, Yaratıcıları tarafından onlara devredilemez belirli haklar bahşedildiği, bunların arasında Yaşam, Özgürlük ve Mutluluk Arayışının olduğu gerçeğinin apaçık olduğunu düşünüyoruz."
Yeğen King: Biden'ın umurunda mı?
Sivil haklar ikonu Dr. Martin Luther King'in yeğeni Dr. Alveda King, Biden'ın ABD'li kadınlarla teması kaybettiği görüşünü dile getirdi. Fox & Friends programına katılarak kürtaja karşı çıkan King, şunları söyledi:
"Başkan açıkça Amerikalı kadınların taleplerini duymadı. O, anne karnındaki bebeklerin çığlıklarını duyamaz. Babaların, babalıklarını kaybettikleri için ne kadar pişman olduklarını bilmiyor... bebeğin insan hakları, annenin acısı ve ıstırabı, babanın ağlaması ve kürtajı takip eden tüm sorunlar. Biden Amerikalılara kürtajdan daha iyi bir şey sunabilir. Ama bunun için zaman ayırıp orada olması lazım."
Teksaslı piskopos: Biden tamamen yanılıyor
Teksas eyaletinden Piskopos Joseph Strickland da Biden'ın tümden yanlış konuştuğunu belirterek şu tepkiyi verdi:
"Sayın Başkan yanılıyorsunuz, tamamen yanılıyorsunuz ve bu gündemi zorlamaya devam ettikçe bu milletteki bölünmeyi kırılma noktasına itiyorsunuz. Katılaşmış kalbinin, doğmamış çocuk ve anne için hayatın kutsallığına açılması için dua ediyorum.”
Kendisini 'Roe Wade'e karşı' kararının destekçisi olarak tanımlayan Biden, Eylül 2021'de gazetecilere “Roe Wade'e karşı kararını desteklemeyen insanlara saygı duyuyorum, görüşlerine saygı duyuyorum" demişti.