ABD Dışişleri Bakanlığı, Gezi Davası'nda Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine ilişkin, "(Kavala'nın) adil olmayan bir şekilde suçlu bulunması insan hakları, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü ilkeleriyle uyumlu değildir. Osman Kavala ile keyfi olarak hapis cezasına çarptırılan diğerlerini serbest bırakması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına uyması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz" açıklaması yaptı.
"Türkiye halkı cezalandırma korkusu duymadan insan haklarından ve temel özgürlüklerden faydalanmayı hak ediyor" denilen açıklamada, "İfade, barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğünü kullanma hakkına Türkiye'nin anayasasında, uluslararası hukuk yükümlülüklerinde ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı taahhütlerinde yer verilmiştir. Hükümeti siyasi güdümlü adli takibatları sona erdirmeye ve tüm Türk vatandaşlarının hak ve özgürlüklerine saygı göstermeye çağırıyoruz" denildi.
AB'den açıklama
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de Gezi davasında verilen kararlar hakkında “Bu hükümler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarını görmezden geliyor” dedi.
Borrell, kararla ilgili şunları söyledi:
“Mahkeme Osman Kavala aleyhine ömür boyu, diğerleri aleyhine ağır hapis cezası vererek olabilecek en sert kararları aldı. Bu hükümler AİHM’nin kararlarını görmezden geliyor. Temel hak ve özgürlüklere saygı duyulması günümüzde her zamankinden daha önemli.”
Mahkeme, dün Gezi Parkı davasında dört buçuk yıldır tutuklu yargılanan iş insanı ve aktivist Osman Kavala'yı hükümeti ortadan kaldırmaya çalıştığı gerekçesiyle ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme ayrıca daha önce aynı iddialardan beraat etmiş olan Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin de hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım suçundan 18'er yıl hapis cezasına çarptırılmalarına karar verdi.