SEYİR HALİ

Öz Sağlık-İş: İnsan onuruna yakışır bir ücret ile işçilerin yüzünün gülmesini istiyoruz

Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yavuz, aldıkları grev kararı konusunda “Meslek ve iş primi verilmesini ve gece zammının sözleşmemize eklenmesini istedik. İnsan onuruna yakışır bir ücret ile işçilerin yüzünün gülmesini istiyoruz. Çözüm olmayınca grev ve uygulama kararı aldık. 29 Nisan’da Allah’ın izni ile greve başlayacağız” dedi.
Sitede oku
Öz Sağlık-İş Sendikası (Öz Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası), işveren sendikası TUHİS (Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası) ile toplu iş sözleşmesi müzakerelerinde anlaşmaya varılamaması üzerine 29 Nisan tarihinde grev yapma kararı aldı. Öz Sağlık-İş Genel Başkan Yardımcısı Adem Yavuz, sosyal hizmet işçilerinin taleplerini ve grev kararını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Yavuz, sosyal hizmet iş kolunu “Bakanlığımızın asıl görevi dezavantajlı gruplara hizmet etmek yani çocuklarımız, yaşlılarımız, engellilerimiz bu bireylere bakmakla mükellef bir kurumdur. Dolayısıyla bakıma muhtaç bu kişilerin bakım, temizlik, inceleme ve takibine kadar sağlık ve güvenlik hizmeti ile işçi kardeşimiz ilgileniyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda hükümetimizin bir çalışması var, 1 milyona yakın kadroya geçiş oldu. Aile Bakanlığı’nda bu sayı 26 bin kişi dolayısıyla kadroya geçiş ile birlikte bu işçilerin yaşamış olduğu birçok sıkıntı var. Bu sıkıntılardan bir tanesi zorunlu emekliliğin getirmiş olduğu sıkıntılar başta olmak üzere istifa, doğum izni, askerlik gibi birçok sebepten dolayı işten ayrılmalar var. Personel ihtiyacı neredeyse had safhada, bu ihtiyacın getirmiş olduğu sıkıntıların en başında temizlik elemanı, bakım hizmetleri elemanına temizlik yaptırılmaktadır” diye açıkladı.

‘Mevzuatta olmamasına rağmen 7 gün insanlar çalıştırılıyor’

Taşerondan kadrolu çalışmaya geçişte ücret değişikliğine dikkat çeken Yavuz, fazla mesailerin ödenmediğini “Diğer sorunlarımızdan bir tanesi taşeron döneminde işçi kardeşlerimiz asgari ücretin üzerinde yüzde 30-60 hatta 210’u ücret alıyorlardı. Kadroya geçmekle birlikte toplu sözleşmeden yararlanmaya başladılar. Ülkemizin bugünkü şartları ile birlikte neredeyse asgari ücret seviyesine düşmüş ve birçok kamu kurulundan iyi durumda olan Aile Bakanlığı şimdi birçok kamu kurumundan geri durumdadır. En büyük sorunlarımızdan bir tanesi işçi kardeşlerimiz pandemi sürecinde tıpkı sağlık çalışanları gibi hiçbir görevden kaçınmadan mevzuatı olmamasına rağmen 7 gün hatta 21 gün sabit çalıştılar. Yedi gün boyunca hiçbir şekilde kurumdan dışarı çıkamıyorlar. Orada yatıyor, çalışıyor, yiyip, içiyorlar. Dışarıdan kimse içeri alınmıyor. Bu bazı yerlerde 21 güne kadar çıktı. Hal böyle olurken bu çalışmalardan dolayı toplu sözleşme kazanımı olan fazla mesai konusu var. Bu haktan mahrum kılınıyor. Mevzuatta olmamasına rağmen 7 gün insanlar çalıştırılıyor, fazla mesai vermeye gelince mevzuatta olmadığından dolayı vermiyorsunuz. Çocuk hizmetleri çatısı altında bulunan bazı kuruluşlarımız İş Kanunu’ndan istisna tutulmuş ve borçlar kanununa göre çalışıyorlar. Bunun en büyük ana teması 24 saat çalıştırılıp 7.5 saati dinlenme molasından düşülüyor. Böyle olunca toplu sözleşme kazanımları da borçlar kanununun bu sıkıntılarından dolayı eriyip gidiyor” diye söyledi.

‘Refakat izni, ücretsiz izin gibi haklar getirilmesini talep ettik’

Yavuz, TUHİS ile toplu iş sözleşmesi müzakerelerini ve işlerin taleplerini “Sosyal hizmet işçileri adına 26 Ekim 2021 tarihinden bu yana toplu sözleşme müzakerelerini işveren sendikası TUHİS ile istişare ortamında ikili diyaloğu hiçbir şekilde bozmadan yürüttük. Tüm kamu işçileri zam ve sosyal yardım gibi birçok haklarını konfederasyonlarımızın işverenle imzaladığı kamu çerçeve protokolü ile alıyorlar. 1 Ocak 2021 tarihinde imzalanan bu kamu çerçeve protokolünü sözleşmemize bugün uyguladığımızda işçilerin yüzünü güldürecek bir durum söz konusu değil. Kabul edilebilir de değil. Taşerondan kadroya geçmeden önce ünvanlarına göre olan ücret bandı kayboldu denilebilecek seviyede. O dönemde yüksek hakimin imzaladığı sözleşmeler yapıldığında yüzde 10 gece zamları vardı. Şimdi meslek ve iş primi verilmesini ve gece zammının hali hazırda sözleşmemize entegre edilmesini istedik. İnsan onuruna yakışır bir ücret ile işçilerin yüzünün gülmesini istiyoruz. Diğer yandan toplu iş sözleşmemizde var olan sorumluluk tazminat ve yol ücretlerinin iyileştirilmesini istedik. Refakat izni, ücretsiz izin gibi haklar getirilmesini talep ettik” diye sıraladı.

‘29 Nisan’da Allah’ın izni ile greve başlayacağız’

İşveren sendikası TUHİS ile anlaşma sağlayamadıklarını belirten Yavuz, ilgili bakanlar ile görüşmelerini ve grev kararını “Anlattığımız konulardan dolayı müzakerelerde işveren sendikası TUHİS ile anlaşma sağlanamadı. İlk önce sorunların muhatabı olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız ile görüştük. Derya Yanık ile olumlu bir görüşme yaptık. Her ne kadar bu görüşmede istediklerimizin tamamını vermekte zorluk çekileceğine dikkat çekilse de sahaya rahat bir nefes aldıracak formülleri getirebileceklerini bize belirttiler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile de bir görüşmemiz oldu. Kendilerine durumu izah ettik. Konu ile bizzat ilgileneceklerini ve gerekli girişimleri yapacağını belirttiler. TUHİS ile takılı kalmamız ve mücadelemiz ile çözüm olmayınca 20 Nisan 2022 tarihinde grev ve uygulama kararı aldık. 29 Nisan’da Allah’ın izni ile greve başlayacağız” diye aktardı.
Yorum yaz