Ağrı Belediyesince, kentte üniversite öğrenimi gören öğrenciler için bir restoranda sahur programı düzenlendi.
Sayan, burada, AK Parti İl Başkanı Halil Özyolcu, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, gazeteci Turgay Güler, Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ve Aydınlık Gazetesi Yazarı Gaffar Yakınca'nın katılımı ile öğrencilerle sohbet edip birlikte sahur yaptı.
Sahur sonrasında gazetecilere yaptığı açıklama yapan Sayan, her zaman gençlerin emrinde olduklarını, yaklaşık 700 öğrenciye sahur verdiklerini ve bu tarz programları hedef alanların gençlerin birlik ve beraberliğini kıskandığını söyledi.
Birlik ve beraberliğin önemine dikkati çeken Sayan, şöyle devam etti:
"Gençler, birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuzu dosta ve düşmana gösteriyorlar. 'Halen AK Parti Ağrı'da bu kadar genç toplayabiliyor mu?' diye birileri şaşırıyor. İşte görüyorsunuz, gençlerimiz geliyorlar. Birlik ve beraberlik içerisinde coşkulu bir şekilde burada sahur programları gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliklerimize devam edeceğiz. Türkiye'nin her tarafından gençlere sahur vermek isteyen kardeşlerimiz bizi arayıp para gönderiyorlar, biz de gençlerimize sahur veriyoruz."
Bugünkü sahur masrafını Diriliş Postası yazarı gazeteci Ramazan Yaşar'ın karşıladığını ve ülkenin farklı yerlerinden 8 kişinin daha Ağrılı gençlere sahur vermek istediğini ifade eden Sayan, sadece HDP'nin gençliği değil, burada artık Türkiye gençliğinin boy göstermeye başladığını belirtti.
"Türkiye ve siyaset adına üzüntü verici bir durum"
Sayan, Kılıçdaroğlu'nun faturasını ödemediği için evinin elektriğinin kesilmesine ilişkin, şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi karanlığa sürüklemek için sivil itaatsizlik başlatmıştı ama bugün kendisi karanlıkta kaldı. Kendisi inat etti. Ben sözleşme numarasını öğrenebilirsem bu gece ya da yarın Kılıçdaroğlu'nun elektrik faturasını yatıracağım. Türkiye huzursuz olmasın. Bunu gündemden düşürelim. Siyasetin bu kadar ayağa düşmesi ve böyle küçük şeylerle uğraşması gerçekten ülkemiz adına son derece üzüntü verici şeyler. Ne yapmaya çalışıyor anlamış değiliz.
Kendisini Gandi'ye benzetiyor. Oysa Gandi şiddeti sonlandırmak için sivil itaatsizlik yapıyordu. Kılıçdaroğlu da şiddeti körüklemek ve milleti şiddete çağırmak için sivil itaatsizlik yapıyor. 'Devlet idaresini ele geçireceğim' diye ortalıkta dolaşan bir insana bu yakışmaz. 'Ben liderim, cumhurbaşkanı adayı olacağım' sözlerini aklından geçiren bir adamın böyle komik durumlara düşmesi Türkiye ve siyaset adına üzüntü verici bir durumdur. Farz edin Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı ve bütün vatandaşlar inat etti elektrik faturasını ödemediler. Ne olacak bu ülkenin hali ve ekonomisi? Mansur Yavaş'ın başlattığı askıda fatura vardı. Benim de ikinci ikametim Ankara'da ve ben de askıda faturaya destek olacağım. Kılıçdaroğlu'nun faturasını yatıracağım."