Radyo Sputnik’te konuşan Ahlatçı Yatırım Araştırma Müdürü Barış Ürkün, piyasalardaki son durumu ve enflasyonla kurun mevcut seviyelerinin nedenlerini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Ürkün, kur korumalı mevduata başvurulmasının ardındaki sebebi “Enflasyonla mücadele etmek istiyoruz bir yandan da faizlere dokunmak istemiyoruz. O yüzden faizler tarafında indirim yönünde hareket etmek istedik. Son 2-3 aydır yapmıyoruz ama öncesinde gerçekleşen faiz indirimleri enflasyonun o noktada tetikleyicisi oldu ve kurun hareketi ile gerçekleşti. Önümüzdeki aylarda faizlerde artırım seçeneğini de gündemde tutmadığımız için koruma altına almak üzere bir kontrol mekanizmasına girişildi. Hükümet yetkilileri heterodoks politikalar anlamında yorumluyorlar. Kurun kontrol altına alınmasını başarabilirsek sonraki aşamalarda enflasyona olumlu etkisi beklentisiyle bu ürünün ortaya çıkmış olabileceğini söylemek lazımdır. İleriki aşamalarda kurun kontrol altındaki hareketi devam edebilirse hazineye çok ek yük getirmeyecek beklentisi oluşuyor” diye açıkladı.
‘Kur korumalı mevduatın belki etkisi oldu ama kamu müdahalesi ile biraz tutulduğunu görebiliyoruz’
Kur seviyesinde dengenin Hazine’ye yük getirmeyecek bir biçimde yapılmasının hedef olduğunu belirten Ürkün, seviyenin korunması için kamunun müdahale ihtimali için “Hedef aslında burada bu, kurun 15 seviyesi altında kaldığını görebilirsek eğer fazlada hazineye yük oluşturmadan devamını sağlayabiliriz fakat dünyanın genelinde gerçekleşen enflasyon nedeniyle Merkez Bankalarının atacağı faiz adımlarının özellikle gelişmekte olan ülkeler üzerinde yol açacağı baskı ne olacak? Dünyada bir kitlenin yavaş yavaş geri çekilmeye başlayacağı bir döneme gidiliyor. En önemli etken ABD Merkez Bankası’nın atacağı adımlar olacak. Daha fazla faiz arttırımının gündeme gelmesine sebep oluyor. Bunun dünya genelinde dolar değerlemesine ne gibi katkısı olacağına bakmak lazımdır. Bizim tarafa baktığımızda kurun özellikle son zamanlarda kur korumalı mevduatın belki etkisi oldu ama kamu müdahalesi ile de biraz daha tutulduğunu görebiliyoruz” dedi ve devamında kamu müdahalesinin nasıl gerçekleştiği sorulduğunda “Döviz satışıyla, uygulanan politikalar içerisinde bunun da olduğunu düşünüyorum. Dünya genelinde bu kadar yüksek enflasyon varken bu kadar faiz artırılırken ve likidite azalmaya başlarken kurun içeride yaşadığımız yüksek enflasyon ortamında bu seviyede kalabilmesinin önemli etkenlerinden biri olduğunu düşünüyorum” cevabını verdi.
‘Yabancı yatırımcı da gelmeye devam ederse hedef orta vadede endekste 2800 seviyesidir’
Ürkün, piyasalardaki son durumu “Borsa İstanbul, Şubat sonundan itibaren bir yükseliş trendi başlattı ve yükselişi devam ediyor. 2500’ün de üzerindeyiz şu anda, beklediğimiz bazı değer seviyelerini kıra kıra gidiyoruz. Benim ilk etapta hedefim bilanço sezonunun da başlamasıyla sanayi şirketlerinde iyi finansal sonuçlar bekliyorum. Bankacılık sektöründe de güçlü bilançolar bekliyorum çünkü Türkiye endeksli kağıtların bankacılık sektöründe toplam taviz tutarı içerisindeki oranı oldukça yükselmiş durumda ve bu yükselen enflasyon bankalara ciddi karlılıklar yaratacak. Hem ilk çeyrekte sanayi tarafındaki ivmenin etkisi hem enflasyondaki yükselişin satış fiyatlarına yansıması kara yansıyacaktır. Sanayi ve bankacılık hisselerinde yükselişler önümüzdeki günlerde gelebilir. Borsa İstanbul’a olan ilginin iyi gittiği bir ortamdayız. Yabancı yatırımcı da gelmeye devam ederse hedefim orta vadede endekste 2800 seviyesidir” diye yorumladı.