Dünden bugüne gelişen teknoloji karşısında direnemeyen birçok meslek tarihe olurken, bazı meslekler de yok olma tehlikesi altında. Ancak ekonomideki dalgalanmalar, alım gücünün düşmesi bazı meslekleri tekrar canlandırdı. Bunlardan biri de ayakkabı tamirciliği. Artan ayakkabı fiyatları karşısında vatandaş eski ayakkabılarını tamir etmeyi tercih ediyor. Vatandaşın bu tercihi, ayakkabı tamircilerine olan ilgiyi de arttırdı. Diyarbakır’da 35 yıllık ayakkabı tamircisi Reşat Akay, yaklaşık bir yıldır işlerin açıldığını ancak emeğinin karşılığını alamadığı için ve hayat pahalılığı nedeniyle geçinmekte zorlandıkları için bazı kısıtlamalara gittiğini söylüyor.
‘İşimiz kökten bitmişti ama şimdi yine canlandı’
Kentin tarihi ilçesi Sur’da 35 yıldır küçük iş yerinde ayakkabı, çaydanlık tamir eden 52 yaşındaki Reşat Akay, 20 yıl önce işlerin çok iyi olduğunu ve emeğinin karşılığını aldığını söylüyor. Son birkaç yıldır işlerin durma noktasına geldiğini ifade eden Akay “İşimiz kökten bitmişti. Eski bir usta, bir esnaf olmama rağmen emeğimin karşılığını alamıyordum. Ancak yaklaşık bir yıldır insanlar yeni ayakkabı almak yerine eski ayakkabısını getirip tamir ediyor. Böyle olunca işimiz de açıldı. Yeni bir ayakkabı almak istese 500 ile 1000 lira arasındadır. Ama eski ayakkabısını getirip elden geçiriyorum ve 20 lira veriyor. Tamir ettiği ayakkabıyı rahatlıkla bir yıl giyebiliyor” dedi.
‘Eski ayakkabıları ihtiyaç sahiplerine veren müşteriler şimdi satmak için getiriyor’
10 çocuk babası Akay, 35 yıldır ayakkabı tamirciliği ile evini geçindirdiğini söylüyor. “Çok şükür sağlığım yerinde, huzurum var” diyen Akay, eski müşteri ile yeni müşterileri arasındaki değişimi şöyle anlatıyor:
“Eski müşterilerim, mesela ben emeğimin karşılığını isteyince veriyordu. Şimdi ise hakkım 20 lira ama adam 5 lira vermeye çalışıyor. Bu da ekonomik kriz ve yoksulluktandır. Parası olan da hakkımı vermeye çekiniyor. Zaten fakirin cebinde para yok, eski ayakkabı almaya bile gücü yok. Eskiden millet eski ayakkabılarını poşete koyup bize getirir ‘tamir edip ihtiyaç sahiplerine ver’ diyordu. Ama şimdi eski ayakkabıları getirip bize satmaya çalışıyor. ‘Eskiden 50 lira ile pazara gidiyorduk şimdi yetmiyor’ diyorlar, onlar da haklı.”
‘Parası olan 20 veriyor, olmayan 5 lira veriyor’
Sabah 07.00’da işe başlayıp akşam saat 18.00’a kadar çalışan Akay, bir ayakkabıyı 10 ile 20 lira arasında tamir ettiğini ve günde 100 lira kazandığını söylüyor.
© Sputnik / Sertaç Kayar
Kazandığı 100 liranın yetmediğini ifade eden Akay şunları söyledi:
“Parası olan 20 veriyor, olmayan 5 lira veriyor. Günde 100 lira kazanıyorum ama o da evin akşam sofrasına yetmiyor. Kiradayım ve kiram 1000 lira, aylık 400 lira doğalgaz geliyor, önceden 70-80 lira gelen elektrik faturası şimdi 300 lira geliyor. Böyle olunca cebimde kalan para 10 lira. Bu belimizi kırıyor. Eskiden faturalarımı rahatlıkla verirdim ama şimdi çok zorlanıyorum.”
Geçinebilmek için yemek öğünlerini düşürdü
Geçinebilmek için yemek öğünlerini düşürdüğünü söyleyen Akay “Sabah kahvaltı yapmıyorum. Çünkü kahvaltı yapsam en az 20 lira tutar, öğle yemeği yesem en az 50, akşam yemeği de en az 50 eder 120 lira. Öyle olsa kazandığım para yemeğime yetmez. Onun için sabah kahvaltı yapmıyorum. Öğlene kadar bir şey yemiyorum, öğlen de bir şeyler atıştırıyorum. Akşam yemeğini de evde çocuklarımla yiyorum. Böyle yapmazsam çocuklara bir şey alamam” şeklinde konuştu.