Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Ukrayna'ya dönük askeri harekat ve Kiev yönetimine dönük askeri yardımlara ilişkin açıklama yaptı.
Basın toplantısında konuşan Zaharova, “ABD 13 Nisan’da Ukrayna’ya yeni askeri yardım paketini açıkladı. Kiev’e binlerce obüs, binlerce top mermisi, yüzlerce zırhlı personel taşıyıcı ile Rus yapımı Mi-17 helikopterleri teslim edilecek. Bunlarla Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin sivil kentlerine ateş açılacak, belki de daha önce Ukrayna’daki bazı isimlerin belirttiği gibi Rusya topraklarına ateş edilecek. İlginç olan şu ki Ukrayna’ya gönderilen helikopterler daha önce Pentagon tarafından Afganistan ordusu için sipariş edilmişti” dedi.
Sözcü, Batı tarafından Ukrayna’ya tedarik edilen silahlarla Rusya topraklarına ateş edilmesi ihtimalini dışlamadıklarını kaydetti.
Zaharova’nın açıklamasına göre, Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakereler sürüyor. Moskova, Kiev’i Rusya ile anlaşmak için gerçekçi seçenekler aramaya çağırıyor. Kiev, Moskova’nın tekliflerine hızlı yanıt vermekten kaçınıyor.
Diğer yandan Zaharova, Rusya-Ukrayna müzakerelerinin gündeminde Ukrayna’nın tarafsızlığı, nükleer olmayan statüsü, militarizmden ve Nazizmden arındırılması, Rusçanın resmi statüsünün yeniden tesis edilmesi, Kırım’ın Rusya’ya ait olması ve Donetsk ile Lugansk cumhuriyetlerinin bağımsızlığı gibi gerçeklerin kabulü olduğunu ifade etti.
'Batı, çatışmalar dursun diyor ama aksi yönde hareket ediyor'
Dışişleri Sözcüsü Zaharova, “Ukrayna’daki çatışmaların bir an evvel sona ermesi gerektiği açıklamalarının aksine, NATO ülkeleri operasyonun aktif fazını uzatmak için ellerinden geleni yapıyor. Yani askeri teçhizat, silah, mühimmat sevkiyatını artırıyor, Kiev rejimini Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerine karşı saldırganlığa ve neo-Nazileri yeni savaş suçlarına teşvik ediyor” ifadelerini kullandı.
‘Kiev, sivillerin Rusya’ya tahliyesine engel oluyor’
Rusya ordusunun her gün Ukrayna’daki sivillerin güvenli bölgelere çıkışı için insani koridorlar açtığını, şimdiye kadar Rusya’ya yaklaşık 900 bin kişinin gittiğini kaydeden Zaharova, ancak Kiev’in insani alandaki duruma korkunç bir etkisi olduğunu, sivillerin Rusya’ya tahliyesine karşı çıktığını belirtti.
Bakanlık sözcüsüne göre, Rusya’nın özel operasyonunun başlamasından bu yana, sadece açık veriler üzerinden hesaplandığında, Kiev rejimi Ukrayna’da 63 ülkeden yaklaşık 7 bin paralı askeri göreve aldı.
‘Sivillere ve Rus ordusuna karşı suç işleyen tek bir aşırı milliyetçi bile cezasız kalmayacak’
Kiev rejiminin suç niteliğindeki eylemleri konusunda Rusya Soruşturma Komitesi’nin veri topladığını, tüm verilerin detaylı bir şekilde incelenip mahkemeye sunulacağını belirten Zaharova, “Sivil halk ve Rus askerlerine karşı suç işleyen tek bir aşırı milliyetçi dahi cezadan kaçamayacak” dedi.
‘NATO ülkeleri, kendi eğittiği aşırı milliyetçilerin esir aldığı kişilerin kurtarılması için yardım istiyor’
Zaharova’ya göre, Ukraynalı Neo-Naziler tarafından esir alınan yabancıların kurtarılması yönündeki yardım talepleri sıklıkla bu militanları özel programlarla eğiten NATO ülkelerinden geliyor. Şu anda bu özel programları bitirenler başka aşırı milliyetçi oluşumlarla birlikte sivilleri esir alıyor ve onları canlı kalkan olarak kullanıyor.
Sözcü, “Destek verebiliriz, ancak bu insanları NATO ülkelerinde eğitilenler esir tutuyor” diye konuştu.
NATO ülkelerinde eğitilen veya NATO eğitmenlerinin gözetiminde eğitim görenler, Rusya’ya karşı sempati duyduğundan şüphe edilen veya sadece normal bir yaklaşımı olanlara işkence düzenliyor.
Zaharova, Ukrayna yönetiminin 18 ülkeden 76 gemiyi hala alıkoyduğunu, sadece gemilerin değil mürettebatlarının da tutulduğunu sözlerine ekledi.
Sözcü, İngiltere’de mahkemenin Wikileaks kurucusu Julian Assange’ın iade edilmesi yönündeki kararını 'kaba komedi' olarak niteledi. Zaharova’ya göre Westminster Mahkemesi, aslında kararıyla ‘İngiltere Adaleti’ isimli ‘kaba komedi’nin son sahnesini oynadı.
Zaharova, “İngiltere’nin en kötü geleneği olduğu üzere her şey tam vaktinde, uluslararası toplumun dikkati Batı basını tarafından tümüyle başka bir yöne çekilmişken, ‘el altından’ yapılıyor. Ve bu durumda prensipte aslında her şey, hatta insan hakları koruyucularının tüm taleplerine rağmen Assange’ın ABD’ye verilmesi dahi mümkün. Koyulan hedef, kullanılan yöntemleri Batı toplumu için her daim haklı kılıyor” değerlendirmesini yaptı.