Antalya'da 2013'te imamlık yaptığı sırada Kramp Grubu'nun gitaristi Doğan Sakin ile 'FiRock' adlı müzik grubunu kurarak, rock ve tasavvuf müziğini birleştiren Ahmet Muhsin Tüzer (51), ilçede verdiği ilk konseriyle ulusal ve uluslararası basının ilgi odağı oldu. 2013 yılında ilk single parçası 'Mevla'ya Gel'i tamamlayarak müzikseverlere sunan Tüzer, daha sonra İstanbul, Antalya, Kaş ve Finike'de konserler verdi. İki kez ABD'de, bir kez de Portekiz'de 3 gün üst üste konserler veren Tüzer, ilk uluslararası albümünü New York'ta bir müzik şirketi aracılığıyla çıkardı.
Göreve iade davası reddedildi
Daha sonra imamlıktan alınarak Balıkesir'e memur olarak atanan Ahmet Muhsin Tüzer, mahkeme kararıyla görevine döndü. Ancak Tüzer, bu kez de hakkında açılan soruşturmalar nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulu kararıyla Ağustos 2018'te meslekten ihraç edildi. Tüzer, meslekten ihraç kararının yürütmesinin durdurulması talebiyle Antalya 4'üncü İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Davayı görüşen mahkeme, yürütmenin durdurulması talebini reddetti. Tüzer'in açtığı meslekten ihraç davasının iptalini esastan görüşen mahkeme, davanın reddine karar verdi. 9 sayfalık gerekçeli karar, Tüzer'e gönderildi. Tüzer, talebinin Konya Bölge İdare Mahkemesi'nce de reddedilmesinin ardından Danıştay'a başvurdu. Danıştay 12. Dairesi, 17 Şubat 2021'de temyiz başvurusunu reddetti.
AYM'den de ret cevabı geldi
Danıştay'ın ret kararını 5 Ekim 2021'de tebliğ etmesinin ardından Tüzer, geçen 4 Kasım'da adil yargılama hakkı ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. AYM üyeleri, 11 Şubat'ta adil yargılama hakkının ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddialarının 30 günlük başvuru süresinin aşılması nedeniyle kabul edilemez olduğuna ve yargılama giderinin başvurucu üzerinde bırakılmasına karar verdi. Bunun üzerine Tüzer, avukatı aracılığıyla AİHM'e başvurdu.
'Hukuksuzluğun çözüme kavuşacağını umuyorum'
Kararın ardından açıklama yapan avukat Mücteba Akkale, Tüzer'in iddia edilen bazı beyanları nedeniyle görevden alınmasının düşünce özgürlüğüne aykırı olduğunu anlattı. Akkale, "Anayasa Mahkemesi de zamanında yapmış olduğum başvuruyu, zamanında yapılmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Sonrasında başvuru yapabileceğimiz tek merci, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi oldu. Maalesef başvuru yapmak durumunda kaldık. Gönül isterdi ki; hukuksuzluğu mahkemelerimiz gidersin ama olmadı. Dilekçemizi gönderdik ve mahkemeye ulaştı, süreç başladı. Müvekkilimin yaşadığı hukuksuzluğun çözüme kavuşacağına inanıyorum" dedi.
'Kararın olumlu olacağına inanıyorum'
Ahmet Muhsin Tüzer ise Türk vatandaşı olarak hakkını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde aramanın kendisine zor geldiğini dile getirdi. 1990 yılından 2018'e kadar imam olarak görev yaptığını anlatan Tüzer, "Rock müzik yaptığım süreçte ülkemizin, dinimizin tanıtımına katkı sağladım. Uluslararası medyada ilgi gördüm. Türkiye'de 8, yurt dışında 3 konser verdim. İmam olarak başardıklarımdan dolayı mutluyum. 2018 yılında müftülükten konser için izin almadığım gerekçesiyle şikayet edildim. Bu nedenle de meslekten ihraç edildim. Ne yazık ki Türk mahkemelerinden hakkımda olumlu karar çıkmadı. Anayasa Mahkemesi'nin ret kararı olarak süre aşımını göstermesi beni çok üzdü. Avukatım aracılığıyla AİHM'e başvuru yaptık. Kararın olumlu olacağına gönülden inanıyorum. Çok sevdiğim ve büyük hizmetler yapmama aracı olan imamlık görevine tekrar döneceğim günleri sabırsızlıkla bekliyorum. İhraç edilmeme sebep olanları affettim" diye konuştu.