Uzman Psikolog Şerife Yörük, Radyo Sputnik’te yayınlanan Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
Yörük, şunları söyledi:
“Aile arabuluculuğunu Türkiye’ye uygun olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Türkiye’deki boşanma davalarının yüzde 90’ı mahremiyet adı altında şiddetten kaynaklanıyor. Arabuluculukta mahremiyet söz konusu olacağından, şiddeti saklamış olacağız. Fiziksel şiddet olduğunda arabuluculuk olmayacak deniyor. Peki diğer şiddetler? Ekonomik bir şiddet olursa bunlar mahremiyet adı altında gözükmeyecek. Belki de kadının diğer tarafla görüşmemesi gerekecek. Arabuluculuk görüşmesinde kadın ikna oldu ama nasıl ikna oldu? Belki de kadın bir odada aynı kişiyle görüşmek zorunda kalacak ve psikolojik şiddete uğratacak.”
‘Depresyonun sonundaki her intihar planlanmış ve itiraf edilmiş bir ölümdür’
Yörük, “Depresyonun sonundaki her intihar, planlanmış ve itiraf edilmiş bir ölümdür. Fakat biz sadece konduramadığımız için anlamıyoruz. Şunu ağır depresyon altındaki insanlardan hep duyuyoruz: ‘Hayattan hiç zevk almıyorum, hayatın bir anlamı yok’. Bu tarz söylemleri aile basit ifadelerle geçiştirmeye çalışıyor. Halbuki burada kişi, intihara adım adım hazırlandığını itiraf etmiş oluyor” şeklinde konuştu.
“Öfke problemi çok basit gibi gözükse de mutlaka destek alınması gerekir” diyen Yörük, şöyle devam etti:
“Herkesin fıtratı aslında çocukluğundan nasıl bir aileden geldiğinin göstergesi. Bazen öfke problemini değiştirdiğimizde mükemmeliyetçi olmak çıkıyor. Bir çocuğun özgüvensizliğinin sebebi de aileden geliyor. Siz nasılsanız çocuğunuz da öyle olacaktır.”