Türkiye'de kadınlara yönelik cinayet ve saldırılarla mücadele etmek ve bu tür eylemleri kayıt altına almak amacıyla 2010 yılında Münevver Karabulut cinayetinin ardından kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne 'Kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek' suçlamasıyla kapatma davası açıldı.
Yazılı açıklama yayımlayan dernek, 12 yıl önce yola çıktıklarını, öldürülen kadınların mahkemelerce kapatılmış dosyalarının kendilerine ulaştırıldığını belirtti.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
İddiaları odur ki, derneğimize yönelik muhtelif şikayet dilekçeleri mahkemece kuvvetli suç şüphesi oluşturmuş. Söz konusu dilekçeler derneğimizin ‘kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı’ gibi somut hiçbir olguya dayanmayan yazılı başvurulardan oluşuyor. Ayrıca dosyada dernek yöneticilerimize yönelik, davaya bile dönüşmemiş, suç oluşmamış soruşturmalar dahil bir dizi kolluk kayıtları listelenmiş.
‘Dayanağı olmayan iddialar’
Bu hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla bizlere suç uydurmaya çalışmak mevcut hukuk düzeni açısından bile içler acısıdır. Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri kadınlar lehine göreve çağırırken, onlar bu konunun muhataplarını böylesi içi boş davalarla hedef almayı tercih ediyor. Tüm kamuoyu bilir ki bu coğrafyada Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun önünde eylem yapmadığı adliye yoktur. Bizim açımızdan bu dava da kadınların yaşam mücadelesinden, eşitlik ve özgürlük mücadelesinden ayrı değildir.”
Kapatma davasına karşı çıkan Platform, 16 Nisan’da Kadıköy’de eyleme çağırdı.