Körfez ilçesinde 22 Ağustos 2015'te meydana gelen olayda Damla Kutulu, 15 yıl boyunca kendisine ve çocuklarına şiddet uygulayan eşi Fikret Kutulu'yu başına tüple vurup bıçaklayarak öldürdü. Gözaltına alınan 2 çocuk annesinin yüzünde ve vücudunda darp izleri tespit edildi.
DHA'nın haberine göre adliyeye sevk edilen Kutulu, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Yargılamanın yapıldığı Kocaeli 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Damla Kutulu'nun, meşru müdafaa sınırları içinde hareket ettiğine karar verilip, 2'nci celsede beraatine hükmedildi.
Yapılan itiraz üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, olayın meşru müdafaa sınırları dışında olduğu yönünde görüş bildirerek yargılamanın yeniden yapılmasına karar verdi.
'Babam olay günü annemi çok dövdü'
Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında dosya Kocaeli 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 11 Kasım 2021'de yeniden görülmeye başlandı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Damla ve Fikret Kutulu'nun 15 yaşındaki çocuğu, "Babam, annem ve bizlere şiddet uygulayan bir insandı. Olay günü de annemi çok dövdü. Annem öldürülme korkusuyla bu şekilde hareket etti. Şu anda çalışarak, bizlere bakıyor. Şikayetçi değilim" dedi.
Davanın 2'nci duruşması ise bugün görüldü.
Sanık Damla Kutulu ile avukatının hazır bulunduğu duruşmada Cumhuriyet Savcısı mütalaasını açıkladı.
Fikret Kutulu'nun eşi Damla Kutulu'ya olay tarihinden önce sürekli sözlü ve fiziki şiddet uyguladığına mütalaada yer veren savcı, "Suç tarihinde de tanık ve sanık anlatımlarına göre maktulün sanığı sebepsiz yere darbettiği, maktulün sanığı darbettikten sonra uyuduğu esnada 15 yıl boyunca ve suç tarihinde kendisine uygulanan şiddetin etkisi altında sanığın maktulü suç aletleri olan tüp ve bıçakla vücudun hayati bölgelerine vurarak maktulü öldürdüğü" ifadelerine yer verdi.
İddianamede suçun meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesinin istenildiğini hatırlatan savcı, "İddianamede meşru savunma halinin uygulanması istenmişse de somut olayda sanığa karşı yönelmiş gerçekleşen ya da gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak bir haksız saldırının olmadığı, sanığın maktulü uyuduğu esnada öldürdüğü ancak maktulün sanığa karşı gerçekleştirdiği eylemlerin ağır tahrik niteliğinde olduğu, sanığın ağır tahrik altında atılı suçu işlediği anlaşıldığından 'haksız tahrik altında eşe karşı kasten öldürme' suçuyla cezalandırılmasını talep olunur" dedi.
'Şiddetin ötesinde işkencedir'
Mütalaaya karşı savunma yapan Damla Kutulu'nun avukatı, "Sanığın olay tarihinde yaşı küçük olan çocuklarının olay gecesi ve öncesine ilişkin beyanları açıktır. Müvekkilimin gördüğü fiil şiddetin ötesinde işkencedir. Olayın yaşandığı güne ilişkin dosyada bulunan fotoğrafları, bu işkencenin ve şiddetin boyutunu ortaya koymaktadır. Müvekkilimi öldüreceğini maktul o gece de beyan etmiştir. Yani müvekkilim kendini korumak amacıyla bu eylemi gerçekleştirmemiş olsaydı şu anda kendisi maktul, maktul ise sanık durumunda olacaktı" diye konuştu.
'Beni öldüreceğinden korktum'
Karar öncesinde son sözü sorulan Damla Kutulu ise, "Ben kızlarımın hayatını düşünüyorum. Benim sahip çıkacak hiç kimsem yok. Ailem de yok. Ailem evliliğim sırasında şiddet görürken kendilerine sığındığımda, beni eve geri göndermiştir. Ben beraatimi talep ediyorum. Beni öldüreceğinden korktum. Öncesinde de anlattığım gibi, olay günü beni çok feci şekilde dövdü. Öldüreceğini söyledi. Zaten hayatımdan ve çocuklarımın hayatından endişe içerisinde yaşıyordum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Daha sonra dosyayı ve Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'nin verdiği bozma ilamını bütün halinde değerlendiren Kocaeli 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Damla Kutulu'nun 'eşe karşı kasten öldürme' suçunu işlediğine kanaat getirerek, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Fikret Kutulu'nun olay öncesindeki ağır tehdit, hakaret ve saldırılarını sanık lehine kabul eden mahkeme heyeti, suçun haksız tahrik altında işlendiğini belirterek cezayı 18 yıla indirdi. Sanığın duruşmalardaki iyi halini de göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, Damla Kutulu'ya 15 yıl hapis cezası verilmesine hükmetti.