Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin, Rus Natsionalnaya Oborona (Ulusal Savunma) dergisi için kaleme aldığı makalede, bugün Rusya'nın henüz var olmayan ve herkesin, hatta Moskova'nın mevcut rakiplerinin dahi kazançlı çıkacağı çok kutuplu bir dünya yaratmakta olduğunu yazdı.
Makalede, Avrupa ve dünya tarihindeki yeni aşamanın tek kutuplu dünyanın ve ABD'nin koşulları üzerine inşa edilen, Amerikalıların ‘alternatif güç merkezlerine dönüşmeleri ile ilgili en ufak olasılığı dahi önlemek için diğer devletleri yok etmesine’ izin veren uluslararası ilişkiler sisteminin çöküşü olduğuna dikkat çekildi.
Örnek olarak Washington’un Yugoslavya, Afganistan, Irak, Libya ve Suriye’de hegemonyasını oturtma girişimleri gösterilen yazıda, bugün Ukrayna'nın da bu listeye eklendiği kaydedildi.
Narışkin, “Bugün Rusya bu sisteme açıkça meydan okuyor, daha önce hiç var olmayan ve herkesin, hatta mevcut rakiplerimizin dahi gelecekte kazançlı çıkacağı gerçek anlamda çok kutuplu bir dünya yaratıyor” ifadelerini kullandı.
Yeni dünya düzeninin devletlerin ve bölgesel birliklerin bir arada var olmasının sağlanacağı ve onlardan her birinin bağımsız gelişme hakkına sahip olacağı koşullar altında yaratılması gerektiğini ifade eden Narışkin, “Batılı ülkelerde, dünya toplumunun karşı karşıya olduğu risklerin farkında olan ve kendilerini korumakla ilgilenen sağlıklı güçlerin bu sürece giderek daha fazla katılacağından eminim” vurgusunu yaptı.
ABD'nin bugünkü asıl amacının hedefleri uğruna en aşağılık yöntemleri kullanmaktan geriye kalmadan Ukrayna'daki çatışmayı uzatmak ve aynı zamanda gerilimin Batı'ya yayılmasını önlemek olduğunu yazan Narışkin, söz konusu yöntemleri ‘Ukrayna’ya görevleri sözde gerilla hareketini, gerçekte ise terör faaliyetleri örgütlemek ve desteklemek olan silahlı militanları göndermenin’ olarak tarif etti.
SVR Direktörü, Beyaz Saray’ın ve NATO’nun Ukrayna’daki çatışmayı 1979-1989 döneminin Afganistan Savaşı’nın bir benzerini yaratma girişiminin başarısızlığa mahkum olduğunu ve ‘biraz tarih ve coğrafyaya aşina olanlar’ için kesinlikle uygunsuz olduğunu vurguladı.
‘Ukrayna operasyonu, Rus karşıtlığı politikasında Batı için geri dönüşü olmayan bir nokta haline geldi’
Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü özel operasyonun Batı için Rus karşıtlığı politikasında geri dönüşü olmayan bir nokta haline geldiğini yazan Narışkin, Batılı devletlerin kendi ‘Rus karşıtlığı’ çerçevesinde özel mülkiyetin dokunulmazlığı, ifade özgürlüğü veya sınırsız bilgi paylaşımı gibi temel ilkeleri ihlal ettiğini kaydetti.
Narışkin’e göre Rusya, Ukrayna'da yürüttüğü özel operasyonla ‘Amerikan hegemonyasında vücut bulan saldırgan küreselleşme, NATO’nun genişlemesi, ‘liberal müdahalecilik’ politikası ve LGBT propagandası karşısında’ kendine özgü varlığı için mücadele ediyor. SRV Direktörü, Rusya'ya açıkça meydan okuyacak güce sahip olmayan kolektif Batı'nın bu ülkeyi ekonomi, enformasyon ve insani açıdan abluka altında bırakmaya çalıştığını sözlerine ekledi.
‘ABD şişmiş egemene dönüşüyor’
Narışkin, Ukrayna etrafındaki durumun dünyadaki hakimiyetini korumaya çalışan ABD'nin güçlerini aşırı zorladığı ve ‘şişmiş egemene’ dönüştüğü tezini tamamen doğrulamakta olduğunu yazdı.
“Oldukça ilginç, biraz da geç Sovyetler Birliği tarihini anımsatan bir durum gelişiyor. ABD liderliğindeki Batı, kendisinin de inanmadığı ve eylemleriyle sürekli olarak çürüttüğü ideolojik ilkeleri dünyaya yaymaya çalışıyor. Uluslararası politika alanında önde gelen ABD’li uzman Fareed Zakaria’nın belirttiği üzere ‘imparatorluk’, güçlerini gereğinden fazla zorladı ve giderek mesih söylemlerini gerçek adımlarla destekleyemeyen ‘şişmiş bir hegemonyaya’ dönüşüyor” diye yazan Narışkin, “Ukrayna etrafındaki kriz, bu çıkarımın doğruluğunu tamamen doğruluyor” vurgusunu yaptı ve dünya hegemonyasını elinde tutma hırsının ABD’yi tehlikeli maceralara ittiğini sözlerine ekledi.
‘Batılı olmayan dünya ülkeleri yakından takip ediyor’
Batılı olmayan dünya ülkeleri liderlerinin Avrupa çatışma arenasındaki jeopolitik çatışmanın gelişimini yakından takip ettiğini kaydeden Narışkin, “ABD’nin müttefikleri de dahil olmak üzere bunların tamamı, zayıflayan egemeni güç bakımından test etmeye, dış ve iç politikada kendileri için mümkün olanın sınırlarını genişletmeye karşı değiller” diye ekledi.
Rusya karşıtı ablukaya Asya, Afrika ve hatta Latin Amerika devletlerinin büyük bir çoğunluğunun katılmamasının dikkat çekici olduğunu dile getiren Narışkin, “Bunun da ötesinde Washington'a karşı sadakatsizlik ifadeleri giderek daha açık ve meydan okuyan hal alıyor” ifadelerini kullandı.
SVR Direktörü, “Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, petrol üretimini artırmayı reddediyor, Beyaz Saray'ın görüşme taleplerini öteliyor ve (ABD Başkanı) Joe Biden'ın görüşünü umursamadığını açıkça belirtiyor. Pakistan Başbakanı İmran Han, Batılı büyükelçilerin Rusya'nın Ukrayna ‘işgalini’ kınama çağrısına, ‘biz sizin köleniz değiliz’ yanıtını veriyor” diye devam etti.
ABD’li politikacılara göre Türkiye, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) liderlerinin de bir o kadar ‘küstah’ davrandıklarını ifade eden Narışkin, bununla birlikte Amerikalıların ortaklarıyla ‘George W. Bush döneminin ruhuna uygun’ konuşmayı artık göze alamadıklarını üzülerek kabul ettiklerini yazdı ve ekledi:
“Sic transit gloria mundi, işte dünya şanı böyle geçer gider.”
Narışkin’in makalesinde öne çıkanlar:
* ABD, Ukrayna’daki çatışmayı azami derecede uzatmayı ve böylelikle onu Moskova ve Kiev için mümkün olduğunca maliyetli hale getirmeyi başlıca görevleri olarak görüyor, bu doğrultuda ‘en aşağılık yöntemleri’ kullanıyor.
* Bununla birlikte ABD, Ukrayna'da tırmanan gerilimin batıya yayılmasını önlemeye çalışıyor.
* ABD’li ‘strateji uzmanlarının’ vurguladığı üzere NATO, Ukrayna’yı ‘Afganistan’ın bir benzerine’ dönüştürmeye çalışması gerekiyor.
* Rusya'nın Ukrayna'daki özel operasyonu, bu ülkeyi ‘Rus düşmanı kukla devlete’ dönüştürme girişimlerine kesinlikle son verecek.
* Rusya’nın askeri operasyonu Rus dünyası için bir gerçek anı oldu.
* Ukrayna'daki çatışmanın şiddeti, tüm dünya düzeni mimarisinin ortada olduğunu gösteriyor.