Güngör, bugünkü “Domates paramız yata gidiyor” başlıklı köşe yazısında domatesin kilosunun 30 TL, salatalığın 20 TL; marulun 20 TL, maydanozun 8 TL civarında satıldığını söyledi.
Fiyatlardaki bu artışın ihracat sebebiyle olduğunu söyleyen Güngör, “Madem, çiftçi tarladan çekiliyor, o zaman tarım ihracatı nasıl rekor kırıyor kardeşim” diye sordu ve şunları yazdı:
Olan şu… İhracatta tatlı bir kâr var. Köyde bir avuç toprağını ekip, yılın tamamında geçinmeye çalışan, bir dönüm arazisine gübre bulmakta zorlanan gariban çiftçiye diyecek lafım yok. Onların ürününü üçü-beşe ellerinden toplayan 'büyükbaşlar'ı diyorum. Onlar alıyorlar ürünü, getiriyorlar gümrüğe, gönderiyorlar yurtdışına, doları-euroyu atıyorlar cebe… Haa, atsınlar atmasına da... Kardeşim, sonra iç piyasaya da ihracat fiyatından ürünü dayatmaya kalktıklarında olmuyor. Sonra ne mi yapıyorlar? Vallahi son günlerde bana mı denk geliyor anlamadım. Nerede bir ihracatçı görsem, yat bakıyor. Yanlış duymadınız… Hububatçısından gıdacısına, kimyacısından çelikçisine kadar hepsi… Aralarındaki muhabbet de aynen şöyle… 'Benim yat 35 metre', 'O da bir şey mi? Ben 45 metrelik bakıyorum', 'Ben 55 metrelik bir tane sipariş verdim'… Anlayacağınız, bizim domates paralarını yaz aylarında Marmaris'te, Bodrum'da, Göcek'te yüzerken görebilirsiniz!