YouTube’un ‘online demokrasisi’: Rus medyasına yasak, neo-Nazi’lere ifade özgürlüğü

Batı ülkeleri, Rusya’nın Donbass’a yönelik başlattığı denazifikasyon operasyonunu çok sayıda yaptırım kararlarıyla yanıtladı.

Ekonomik, siyasi ve kültürel alanda Rusya’yı izole etmeye yönelik alınan kararlar, ağırlıklı olarak kültür ve medya alanında kendini gösterdi.

Rus medyasına yönelik başlatılan yasaklama kampanyaları, basın tarihinde eşi görülmemiş bir boyuta ulaştı ve RT, Sputnik gibi haber ajanslarının Batılı okura erişimi kısıtlandı.

Batı ülkelerinin giriştiği bu ‘tek seslilik’ inşası, YouTube’da da kendini gösterdi.

Operasyonun 16. günü olan 11 Mart tarihinde YouTube tarafından alınan karara göre, kamu kaynakları tarafından finanse edilen Rus medya kanalları kapatıldı.

Aldığı bu kararın ‘şiddet olaylarının önemini azaltmayı yasaklayan yönergeler temelinde alındığı’ belirtilse de, ilgili yönergelerin söz konusu Ukraynalı neo-Naziler olduğunda rafa kaldırıldığı görülüyor.

Kuruldukları günden bu yana sayısız şiddet eylemine ve saldırı çağrısına imza atan Ukraynalı paramiliter silahlı güçler, YouTube üzerinden yayınlarına serbestçe devam ediyor.

Bunlardan ilki Azov Taburu’nun Youtube kanalı. Ukrayna’da özellikle 2014’teki darbeden sonra öne çıkan ve bugün en faal neo-Nazi grup olan, Ukrayna ordusuna bağlı Azov Taburu’nun YouTube kanalı, aktif bir şekilde yayınlarına devam ediyor.

Azov’un sicilinde, askerleri çarmıha germe, sivilleri asma, başta Romanlar olmak üzere ülkedeki azınlık gruplara ve LGBTİ topluluklarına düzenlediği saldırılarla biliniyor. Açık kimliklerini hiçbir zaman gizlemeyen bu örgüt, YouTube’un ‘şiddet karşıtı’ ilkelerinden etkilenmedi.

Aynı şekilde, Azov Taburu’nun lideri, ülkenin Maydan darbesinden bu yana en çok tanınan neo-Nazi figürlerinden olan Andrey Biletskiy de, YouTube kanalını aktif ve erişime açık bir şekilde kullanabiliyor.

‘Beyaz Şef’ olarak da tanınan Biletskiy’in kendi ifadeleriyle ‘beyaz ırkın aşağı ırklara karşı haçlı seferi’ hayali de, Youtube yönetimi tarafından ‘zararlı içerik’ olarak değerlendirilmedi.

YouTube’un şiddet politikasına takılmayan bir diğer örgüt ise Karpat Siç. Ukrayna’da sivillere verdiği silahlı eğitimlerle tanınan bu örgüt, erişime açık YouTube kanalında çok sayıda propaganda videosu yayınlıyor. Bunlar arasında, silahlı militanların yer aldığı içerikler de mevcut.

YouTube yayınlarına kesintisiz devam eden aşırı milliyetçi yapılardan bir diğeri ise, Maydan darbesinin en önemli aktörlerinden olan Svoboda Partisi. Kökenleri 1991 yılında kurulan ‘Sosyal-Milliyetçi Parti’ye dayanan Svoboda, C14 isimli bir silahlı kola sahip. Partinin eski liderlerinden Evgeniy Karas, ‘öldürmekten zevk aldıklarını’ ve ‘Batının görevlerini yerine getirdiklerini’ açıkça dile getirmişti.

Daha sonra, geçen sene ‘Geleceğin Toplumu’ isimli bir yapı kuran neo-Nazi Karas’ın kişisel YouTube hesabı da herhangi bir kısıtlama ya da engelle karşılaşmadan yayınlarına devam ediyor.

Ukraynalı en büyük neo-Nazi gruplardan olan ‘Sağ Sektör’ de, YouTube yayınlarına serbestçe devam edebilen örgütlerden. Azov Taburu ile birlikte Sağ Sektör, ülkenin tarihindeki Nazi işbirlikçisi figürleri en çok benimseyen Sağ Sektör, Maydan darbesinin ardından İçişleri Bakanlığı bünyesine alınmıştı.