SEYİR HALİ

Perinçek: Doğu’ya doğru ilerleyen NATO, mezarına giden NATO’dur

Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, “Doğu’ya doğru ilerleyen NATO, mezarına giden NATO’dur. Zaten gözü kör, ABD’nin kontrolünde bir örgüttür. Amerika yeraltı örgütleriyle NATO ülkelerini kontrol eder” dedi.
Sitede oku
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye’nin Ukrayna krizindeki konumunu Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Krizin Rusya-ABD ölçeğinde olduğunu söyleyen Perinçek, Rusya’nın operasyonunu “Rusya-Ukrayna ilişkisi değil, temelinde Rusya ve ABD arasındaki çelişme var. Aslında bir boyutuyla daha geniş planda ABD ile bütün Asya ve insanlık arasındaki çelişmedir. Amerika ‘NATO’yu doğuya doğru genişleteceğim’ iddiasıyla hareket ediyor. NATO’nun doğuya doğru genişlemesi Rusya, Türkiye, İran, Çin, Orta Asya ülkeleri ve Pakistan için bir tehdittir. Buradaki çatışma yalnızca Rusya ve Amerika arasında değil, Amerika ve tüm insanlık arasındadır diyebiliriz. Rusya burada çok akıllı, ilk vuruşu yaptı. Amerika, NATO’yu genişletme bağlamında çeşitli ülkeleri adım adım yanına çekti ve son tehdit olarak ‘Ukrayna ve Gürcistan’ı da NATO’ya alacağım’ dedi. Rusya baktı ki bu iş kötüye doğru gidiyor, ilk vuruşu yaptı. Ukrayna’ya karşı silahlı harekatı başlattı. Onu da son derece akıllı bir şekilde ağır ağır yürütmektedir” diye yorumladı.

‘Amerika her yerde yeniliyor, Afganistan’da, Kazakistan’da, Türkiye’de ve Suriye’de yenildi, İran’a diş geçiremiyor’

Perinçek, Ukrayna krizi konusunda Türkiye’nin konumu için “Türkiye’den bakıyoruz bu olaya, bunu bir Rusya-Amerika meselesi olarak değil de Türkiye-NATO-Amerika meselesi olarak görüyoruz. Türkiye’ye olan tehdit Amerika merkezli, özellikle Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye yönelik tehdit günceldi fakat bu harekattan sonra Doğu Akdeniz’de de Amerika’nın biraz hizaya geldiğini görüyoruz. Türkiye açısından baktığımızda bizi ferahlatan bir gelişme olarak değerlendirebiliriz. Amerika her yerde yeniliyor. Afganistan’da, Kazakistan’da, Türkiye’de ve Suriye’de yenildi. İran’a diş geçiremedi. Çin’i tehdit ediyor ama ona da diş geçiremiyor. Rusya ile Amerika arasındaki mücadele o bakımdan Amerika’nın yenilgisinin son perdesinden biri olarak değerlendirilebilir. Barış her zaman silah ile getirilir. Roma Barışı (Pax Romana) yani zalimler de mazlumlar da şiddet kullanarak barış getirebilir. Orada da Rusya’nın silahı barışı getiren silah olarak gözüküyor. Burada Türkiye’nin denge politikası, orada bence Türkiye tarihi bir hata yapıyor. ‘Hem Rusya hem Ukrayna’dan vazgeçemeyiz’ diyor Sayın Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımız ama şunu görmemiz lazım; Zelensky’den vazgeçemezseniz, Ukrayna’dan vazgeçersiniz çünkü yarın Ukrayna’nın başında Zelensky olmayacak veya yarın Ukrayna başında olan Zelensky bugün tanıdığımız olmayacak. Rusya’ya boyun eğen bir Zelensky olacak o yüzden Zelensky’e oynamak ve vazgeçmemek akıllı bir politika değil. Zelensky’den vazgeçmediğimiz zaman hem Ukrayna’dan hem Rusya’dan vazgeçmiş oluyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin çok ciddi bir hatası olarak gözüküyor” ifadelerini kullandı.

‘Türkiye, Amerika tehdidine karşı konumlanmak durumda, Rusya’nın vurduğu her darbe Türkiye için de ferahlatıcı sonuçlar getiriyor’

Perinçek, bu krizde Türkiye’nin alabileceği tutumları “Barış görüşmelerinde ev sahipliği gibi bunlar gösterişe yönelik roller sonuç itibariyle dünyada bunun çok büyük bir karşılığı ve saygınlığı olacağını sanmıyorum. Türkiye’nin burada kendisine yönelik tehditlere göre bir stratejik analiz yapması ve ona göre cephe tutması lazımdır. Türkiye’ye yönelik tehdit nereden bakarsak bakalım PKK’yı ve FETÖ destekliyor, Türkiye’de darbe yapmaya kalktı. Akdeniz’den Türkiye’yi tehdit ediyor. Türkiye, Amerika tehdidine karşı konumlanmak durumda, Rusya’nın Amerika’ya vurduğu her darbe Türkiye için de ferahlatıcı sonuçlar getiriyor. Sonuç itibariyle Türkiye bu süreçte rol oynayan bir ülke gibi gözüküyor. Ev sahipliği ama bir stratejik tavır yok. Gösteriş ve fiyakanın bir yararı olmadığını önümüzdeki dönemde göreceğiz. Büyük bir fırsat doğdu. Rusya’ya yönelik yaptırımlar karşısında Türkiye iki arada bir derede siyasetiyle bu fırsatı değerlendiremiyor. Oysa Türkiye burada bir enerji sorununu çözebilir. Türkiye ucuz elektrik, doğalgaz, petrol, mazot istiyorsa Amerika’ya karşı taraf alacak. Türkiye turizminden büyük karlar elde etmek istiyorsa Rusya ile beraberliğine önem verecek. İstanbul’u hem hava hem finans merkezi yapmak istiyorsa yine Rusya’ya yönelik yaptırımlara tavır alacak” diye konuştu.

‘Türkiye’nin gerçeği NATO zincirlerini kırma yönünde, Türkiye NATO ile zaten savaşıyor’

Perinçek, NATO’nun ABD’nin ülkeleri kontrol etmek için bir aracı olduğu görüşünü “Doğu’ya doğru ilerleyen NATO, mezarına giden NATO’dur. Zaten gözü kör, ABD’nin kontrolünde olan bir örgüttür. 1963-1964 yıllarında De Gaulle, Fransız Milleti’ne çok önemli bir açıklama yaptı. ‘Ey, Fransız Milleti! NATO’yu siz ne zannediyorsunuz? NATO üyesi ülkeleri Amerika’nın kontrol örgütüdür’ yani Amerika yeraltı örgütleri aracılığı ile NATO ülkelerini kontrol eder. Türkiye’de 12 Mart 1971 darbesinde yaşadık. 1980 darbesinde yaşadık. En son 15-16 Temmuz FETÖ darbesinde yaşadık. En çarpıcı örneği Türkiye’dir. Türkiye’nin iradesi NATO üzerinden Amerika’ya bağlanmıştır. Türkiye hizadan çıktığı zaman gladyosunu kullanarak Türkiye üzerinde kontrolünü sağlar ama şu anda Türkiye hapishanelerinde NATO generalleri var. Hükümetin çelişkisi şurada: Eğer NATO doğuya doğru genişlemeliyse Tayyip Erdoğan 15-16 Temmuz’da o NATO generallerine niçin karşı tavır aldı? Niçin hapse attık? Eğer biz NATO’ya bağlıysak çıkartalım onları çünkü NATO onlar. Türkiye’nin çelişkisi budur. Türkiye’nin gerçeği NATO zincirlerini kırma yönünde, Türkiye NATO ile zaten savaşıyor” diye savundu.
Yorum yaz