Almanya'da Aralık 2021'de başbakanlığı Olaf Scholz'a (Sosyal Demokrat Parti/SPD) devrederek siyasetten çekilen Angela Merkel (Hıristiyan Demokrat Birlik/CDU), Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in suçlamalarına rağmen, 2008'de Ukrayna'yı NATO'ya almama kararına sahip çıktı.
Alman Haber Ajansı'nın (DPA) görüşüne başvurduğu Merkel'in Sözcüsü, eski şansölyenin '2008'de Bükreş'te düzenlenen NATO liderler zirvesi bağlamında aldığı kararın arkasında olduğunu' söyledi.
Sözcü, Merkel'in Rusya'nın Ukrayna operasyonunun sona ermesine yönelik uluslararası çabaları desteklediğini şu sözlerle ifade etti:
"Buça'da ve Ukrayna'nın diğer yerlerinde görünür hale gelen vahşet göz önüne alındığında, Alman federal hükümeti ve uluslararası toplumun Ukrayna'nın yanında yer alması ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı barbarlığı ve savaşına son vermesi yönündeki tüm çabalar, Merkel'in tam desteğine sahiptir."
Soğuk Savaş’ın bitimiyle birlikte 1999’da Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya, 2004’te Bulgaristan, Romanya, Slovenya, Slovakya ile üç Baltık ülkesi Litvanya, Letonya ve Estonya’yı üyeliğe kabul eden NATO'nun Nisan 2008'deki Bükreş zirvesinin gündeminde Ukrayna ve Gürcistan'ın üyeliği meselesi vardı. Son iki halkanın eklenmesi halinde NATO Rusya'yı batı sınırlarından tümüyle kuşatmış olacaktı.
Kiev ve Tiflis'e üyelik sözü veren Dönemin ABD Başkanı George Bush’un bütün ısrarlarına karşılık, 'Rusya’yı provoke etmek istemeyen' Almanya ve Fransa’nın tutumları yüzünden, zirve bildirisinde 'Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyesi olacakları hususunda görüş birliğine varıldığı' ifade edilse de bu iki ülke NATO’nun Üyelik Eylem Planı uygulaması kapsamına alınmamıştı.
Zelenskiy ise Buça iddialarını ortaya atarken şöyle konuştu:
"Bayan Merkel ve Bay Sarkozy'yi Buça'yı ziyaret etmeye ve 14 yılda Rusya'ya taviz verme politikasının nelere yol açtığını görmeye davet ediyorum. Zulmedilen Ukraynalıları kendi gözlerinizle göreceksiniz."