Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Gürses, ABD’nin Avrupa’daki amaçlarını, Ukrayna’daki radikal örgütleri, Rusya-Ukrayna arasındaki görüşmeleri ve Rusya’nın doğalgazı hasım ülkelere ruble ile satma kararını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Prof. Dr. Gürses, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy hakkında yabancı akademide konuşulanları “Herhalde iş sonuna doğru varıyor. Zelenskiy için ‘ülkesini satan adam’ diye bazı ana akım dışı yabancı dergiler başlık atmış. Diyorlar ki ‘Bu zaten Donbass’ı kabul ediyor. NATO’ya girmemeyi kabul ediyor. Kırım’ı kabul ediyor. Bunlar zaten 2014’ten de evvel konuşuluyordu. Bu kadar insan niye zarar gördü.’ Onu şimdi düşünmeye başladılar. Artık konuşuyorlar. Amerika, Avrupa’ya yeniden yerleşti. Avrupa’ya yeniden yerleşmesi için bu gerekiyordu. Bu iş için Zelenskiy’yi kullandılar. Büyük bir propagandayla Zelenskiy’i yönetime getirdiler. Bunlar ‘Zaten Ukrayna’nın yarısı hiçbir zaman Zelenskiy’nin kontrolünde olmadı’ diyor. Oradaki radikal gruplar köylere saldırıyorlarmış. İngiltere’deki hocalarla da konuştum. 2012-2013’ten beri devam ettiğini söylüyorlar” diye özetledi.
‘Avrupa’dan çıkarılmaya çalışılan bir ABD vardı, şimdi Almanya silahlanmayla birlikte elinde birikmiş olan sermayeyi ABD’ye harcayacak’
Amerika’nın Avrupa üzerindeki uzun vadeli amaçlarını yorumlayan Prof. Dr. Gürses, “Dün ABD Savunma Bakanlığı’ndan açıklama geldi: Artık Doğu Avrupa’ya daha fazla asker ve füze yerleştireceğiz. Avrupa’dan çıkarılmaya çalışılan bir ABD vardı. ‘NATO’ya ihtiyacımız yok, güvenlik sorunumuz yok, kendi işimizi kendimiz hallederiz’ diye 2017’de bunu Merkel açıkladı. O açıklamayı yaptıktan sonra zaten Almanya’daki bazı bu işleri bilenler ‘Merkel’in gidiş yolu göründü’ demeye başladılar. Merkel’i gönderdiler. Almanya’ya bir Dışişleri Bakanı getirdiler. Aralık’ın 9’unda seçildi. 15-16’sı gibi ‘füzeleri yerleştirelim’ demeye başladı. Biraz acele etti. Biraz daha bekleyebilirdi. Almanya’da artık bu konuşuluyor. Almanya’nın elinde birikmiş olan sermayenin bir kısmını Almanya hükümeti halka dağıttı. 1-2 trilyon euro daha kalmıştı. ‘Her yıl savunmaya harcayacaksın’ diyorlar. Ne için ve nasıl olmadan yeni hükümet bunu kabul etti. Amerika zaten bunu istiyordu. Almanya’nın elindeki birikmiş parayı götürecek. Rusya Federasyonu’nun zaten 1.5 trilyon dolar kadar parasına el koydular. Sıra peşinden Çin’e gelecek. Hindistan şimdi bir tatbikat başlatıyor. Laf olsun diye İran ve Bangladeş’i de çağırmış. ABD Başkan Yardımcısının Hintli olduğu düşünülürse oraya da bir plan hazırlıyorlar herhalde ama ABD Savunma Bakanlığı Avrupa’da alacağını aldı. Fatura, Zelensky gibi adamlar yüzünden Ukrayna’ya çıkarıldı” diye açıkladı.
‘Ukrayna’daki Naziler ABD’li kuruluşlardan destek görüyor, köyleri basıp işkence yapıyorlar’
Prof. Dr. Gürses, liderler hakkında yapılan medya haberleri konusunda “2010’lu yıllardan beri şikayetler var. Naziler burada Amerika’daki bazı kuruluşlardan destek görüyorlar. Köyleri basıyorlar, insanlara işkence yapıyorlar. Yollarda yarı resmi kıyafetlerle yürüyüşler yapıyorlar. Bunları da Ukrayna’nın doğusunda Rusların çoğunluk olduğu bölgelerde yapıyorlar. Böyle olacağı belliydi. Almanya’da da aynısını yaptılar. ‘Merkel başarısız’ diye sabah akşam yazdılar. Merkel’in neyi başarısız? Merkel olmasa Avrupa daha önce felakete girecekti. Merkel Avrupa’da dengeyi sağladı. Boris Johnson bir ara bu işe mesafeli duruyordu. Hemen ‘bahçede parti verdin’ dediler. Hastalık var, dava açılacak ve görevden alınacak. Kendi partisinden bile ‘istifa et’ diyenler çıkmaya başladı. Ne zaman Rusya’ya küfretti, ‘füzeler yerleştirelim. Tedbirler alalım’ dedi, azil davası durdu. Şimdi herhalde yine yürütecekler onu çünkü kendi istedikleri gibi bir başbakan tam bulamadılar. Tony Blair gibi adam istiyorlar. Amerika otur deyince oturuyor, kalk deyince kalkıyordu. Irak’a saldırdılar ama onun karşılığında Amerika, İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu’na silah bıraktırdı. 1916’dan beri savaşan bir örgüte silah bıraktırdı. PKK silah bırakır mı? PKK, Amerika talimat vermeden silah bırakabilir mi? Mümkün değil ki” diye konuştu.
‘Zamanında Almanya’da Yahudilere yapılanları şimdi Avrupa’da Ruslara yapıyorlar’
Avrupa’da gerçekleşen Rusofobik eylemlere dikkat çeken Prof. Dr. Gürses, ırkçılığın geçmişe göre daha belirgin olduğu görüşünü “Avrupa’daki Rus kafeteryalarının kapılarına birileri gelip ‘bunlar Ruslarındır’ diye yazı yazıyor, Almanya’da Yahudilerin işyerlerinin kapılarına yazdıkları gibi. Ben eskiden beri söylüyorum. Avrupa’da, İngiltere’de avukatlık bürolarında çalıştığım zaman nasıl mültecileri ayırıyorlardı: bu Avrupa’dan mı geldi? Rengi açık mı koyu mu? BBC muhabiri, Polonya sınırında ‘mavi gözlü, sarışın çocuklar burada çok sıkıntı çekiyor’ diyor. Bunlar ırkçılığı artık ayağa düşürmüşler. Eskiden biraz daha gizli yapıyorlardı” diye belirtti.
‘Garantör ülkeye gerek yok, uluslararası anlaşma yapılır’
Prof. Dr. Gürses, Türkiye’nin görüşmelerdeki rolünü “Türkiye burada arabulucu, garantör devlet uluslararası anlaşmalarda olur. Ukrayna buraya İngiltere ve Amerika’yı koyarsa olmaz, savaşı çıkaran ve ortalığı karıştıran onlar. Garantör ülkeye gerek yok. Uluslararası anlaşma yaparsın. Uluslararası anlaşmaların uluslararası korunma yöntemleri vardır. Birleşmiş Milletler bu konuda birincil görevdedir. İki taraftan yaparsın zaten anlaşmaya varanlar bunun dışına çıkmaz. Çıkmıyorlar mı? Büyük devletler anlaşmaları bozuyorlar. Fakir fukara devletlere diyorlar ki siz anlaşmalara uyacaksınız” diye aktardı.
‘Rusya’nın Batı kapitalizmi ile bağlantısı doğalgaz olduğu için kavgayı bırakacaklar’
Kapitalizmde en kıymetli olgunun mal güvenliği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gürses, Rusya’nın yaptırımlara karşı doğalgazı hasım ülkelere Ruble ile satma kararını “Çok akıllıca bir yöntem uyguladı. Adamın malına mülküne el koymuşlar. Kapitalizmde en kıymetli şey nedir? Mal güvenliği önemlidir, can güvenliği ikinci sırada. Mal güvenliği diye bir şey yok. Avrupa’da parası olan Türk işadamları da korkacaklar. Batı kapitalizmi zaten hırsızlık üzerine kurulmuş. Adamın malına ve parasına el koymuşsun. Ambargo uygulayacağını söylüyorsun ama doğalgaz vermeye devam etmesini istiyorsun. Yeni yöntemler geliştiriyorlar. Rusya ile kavgayı bırakacaklar çünkü Rusya’nın batı kapitalizmi ile bağlantısı doğalgaz. Batı için bir tehdit değil. ABD, Almanya’nın ve Avrupa’nın önemli ölçüde Rus doğalgazına bağlı olmasından rahatsız olduğunu çok zamandır söylüyorlar. Onun için alternatifler üretmeye başlıyorlar. İsrail’in devreye girmesi de bununla bağlantılıdır. Körfez ülkelerinden ve İsrail açıklarından çıkacak olan doğalgaz Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidecek ama bunu hangi fiyatla üretecekler? Rusya’nın daha ucuza geliyor. Almanya ‘ben ihtiyacımı Rusya’dan karşılıyorum, 2030’a kadar bundan vazgeçemem’ diyor. Amerika kendi baskısıyla kaya gazını satacak. Rusya burada çok iyi bir yöntem uyguluyor” diye yorumladı.