Elektriğe yapılan yüksek oranda zamların ardından güneş enerji sistemine ilgi bir hayli arttı. Artan maliyetler nedeniyle özellikle çiftçi ve sanayicinin ilgi gösterdiği Güneş Enerji Santralleri (GES) giderek yaygınlaşıyor. Diyarbakır’da da GES’lere talep artarken, Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) güneş enerji sistemini kullanan fabrika sayısı arttı. İlki 2016'da kurulan santrallerin sayısı devletin desteğiyle 6 yılda 15'e ulaştı. Bugüne kadar 50 GES santrali başvurusu yapıldığı öğrenildi. Güneş enerji sistemleri ile ilgili bilgi veren GES Yatırımcı Mühendisliği Danışmanı Gültekin Aydeniz, talebin her geçen gün arttığını söyledi.
‘Türkiye’de kurulu enerji santrali 9.5 GW’ye dayanmış durumda’
Türkiye’de güneş enerji sistemlerine talebin 2015-2018 yılları arasında yoğun şekilde arttığını söyleyen Aydeniz “2015 yılına kadar Türkiye’de kurulu enerji santrali 1 GW civarındayken 3 yıllık zaman içinde yaklaşık kapasite 5 GW’ye çıktı. Yani 4,5 GW santral inşa edildi. O günden bugüne Türkiye’de kurulu enerji santrali 9.5 GW’ye dayanmış durumda. Hızla artan enerji talebi ve enerji maliyetlerinin artmasından kaynaklı sanayicilerin en büyük gider kelemlerinden birini oluşturmaya başladı. 2018 arazi GES’lerinden sonra çatılarda belli uygulamalara çok fazla izin verilmiyordu. Mevzuatlar 2018-2019 yılından itibaren yayınlanmaya başladı. 2019 yılından sonra çatı ve cephe uygulamalarına izin verildi. Yani sanayiciler artık belli bir yönetmeliğe kavuştular. Güneş enerji sistemi kurmak isteyen kişiler artık hangi husus ve kurabileceği bir yönetmelik yapıldı” dedi.
‘2019-2020 yıllarının toplamından daha fazla bir talep var’
Ocak ayında elektriğe yapılan yüksek orandaki zam ile maliyetlerin arttığını ve sanayicinin güneş enerji sistemlerine ilgisini arttırdığını ifade eden Aydeniz “Maliyetlerin yüksek olması, dövizin dalgalı olmasından kaynaklı sanayiciler bir süre yani 2019-2020 yılları arasında ‘bekle-gör’ politikası izlemeye başladı. Bu da haklı bir nedendi, çünkü fiyatların hem yüksek oluşu söz konusuydu hem de kur politikasının stabil olmamasından kaynaklıydı. Yani her an GES yatırım maliyetinin 1’e, 2’ye katlanma riski vardı. Dolayısıyla uygun zamanı bekleyen çok sanayici vardı. Ocak ayında elektriğe yapılan yüksek zam kararından sonra 15’ine kadar zam oranını öğrenmiş olmasına rağmen tekrar bir aksiyonun içine girmedi, ilk elektrik faturası geldiğinde yüksek zamla karşılaşana kadar. 15 ocaktan şimdiye kadar 2019 ile 2020 yılının toplamından neredeyse daha fazla bir taleple karşı karşıya kalındı” şeklinde konuştu.
‘Enerji, çalışan tek sektör haline dönüştü’
“GES’lerin iyi anlatılmadığı bir noktada yatırımcının da kafasının karıştığı çok ciddi bir sorunla karşı karşıya kalındı ve halende böyle bir problem var” diyen Aydeniz nedenini şöyle anlattı: “Çünkü Türkiye’de şuan çalışan tek sektör halinde, daha önce inşaat ve enerji ağırlıklıydı. Artan hayat pahalılığı ve ekonominin durumundan kaynaklı inşaat sektörü nerdeyse durma noktasına geldi ama enerji, çalışan tek sektör haline dönüştü. Dolayısıyla insanlara çok cazip bir sektör haline gelmeye başlayınca deneyimli deneyimsiz yada bu işten para kazanmak isteyenlerin adeta saldırdığı bir alan haline dönüştü.”
‘Ekolojik denge ve temiz enerji için desteklenmeli’
Yatırımcının ekolojik denge ve temiz enerji için tavır aldığını, bu nedenle desteklenmesi gerektiğini kaydeden Aydeniz “Yatırımcı da bunu unutmamalı ki yıllarca birikimini bir yatırıma dönüştürme isteği, doğru olmayan projeler yüzünden bir anda çöpe dönüşebiliyor. Bu konuda yatırımcılara tavsiyemiz şu yönde, uzman ve gerçekten projeler konusunda nitelikli insanlarla yol yürüyerek yatırımlarını doğru yönde kanalize etmeleri ve planlamalarıdır. Aksi takdirde bir enerji santrali kurarak maliyetlerimizi azaltmayı düşünürken 25-30 yıl gibi uzun bir vadede buradan faydalanmayı düşünürken 4-6 yıl gibi kısa bir zaman içerisinde yanlış planlanmış güneş enerji santralleri bir anda verimden düşebilir. Çok basit gibi görünen ama teknik mühendislik açısından iyi değerlendirilmemiş güneş enerji santrallerinin ömrü düşebilir. Bilindiği üzere 25-30 yıl gibi panellerin ömrü olduğundan bahsediliyor, bazı küçük hatalar yüzünden panellerin ömrü 25 değil bir anda 6 yıla düşebiliyor. Dolayısıyla yatırımcıların bunu yaparken acele etmeden doğru bir planlama, doğru bir mühendislikle süreci ele almaları gerekiyor. Yatırımcılar ne yazık ki düştüğü mevcut bu durumdan kendi işletmesinin geleceği açısından en büyük gider maliyet kalemi olan elektrik faturalarından kurtulabilmek için hızlı kararlar alıp hızlı hareket etme durumunda kalıyor. Çünkü her geçen ay çok yüklü miktarlarda elektrik faturası ödemek durumunda bırakıyor. O yüzden de biraz hızlı karar alıyor” dedi.
‘Kendi öz tüketimini esas alarak GES kurmalarını öneriyoruz’
“Talep inanılmaz arttı” diyen Aydeniz şunları söyledi:
“Yaptığımız finansal analizlerde yatırımın toplam maliyetinin size geri dönüş süresi 2021’in ortalarına doğru 4 ile 4,5 yıl olarak çıkıyordu. 2021 yılının sonlarında dövizin aşırı yükselmesinden kaynaklı 1 aylık süre içerisinde 4 ile 4,5 olan amortisman süresi 7 yıla çıktı. ama elektriğe yapılan zamlar ile yapılan yatırımın amorti süreleri finansal analiz raporlarına göre 3,5 ile 4 yıla düştüğünü görüyoruz. Şuan yatırımcı için en karlı bir yatırım haline dönüştü. Tavsiyemiz kendi öz tüketimini esas alarak GES kurmalarını öneriyoruz. Bunu bir gelir, kazanç haline getirip enerji yoğun bir işletmeye sahip değilse bunu uzun vadede kendini amorti edeceğini çok düşünmemeli. Elektrik maliyetiniz ne kadar yüksekse amortisman süreniz buna paralel olarak azalma olduğunu gösteriyor.”