Gazeteci Ali Çağatay, Türk futbolunun yaşadığı sorunların kaynağını Süper Lig’deki yaş ortalaması ve Mesut Özil’in kariyeri üzerinden Radyo Sputnik’te Seyir Hali programında değerlendirdi.
Çağatay, Avrupa liglerinin yaş ortalamalarını “Çok basit bir istatistik vereceğim. Bu istatistik zaten Türk futbolunun içinde bulunduğu durumu gösteriyor. Hem futbol ligindeki hem de milli takımdaki durumun sebepsiz olmadığını anlıyoruz. Elimde Avrupa’daki liglerin yaş sıralaması var. Türkiye yaş sıralamasında Avrupa’daki en yaşlı ülke ligini bünyesinde barındırıyor. Süper Lig’deki yaş ortalaması 28.6, Avrupa’daki en genç sayılabilecek Hollanda’nın yaş ortalaması 25.5, arada tam üç yıl 1 ay var. Üç yıl bir ay futbolda çok önemlidir çünkü futbolcular 30’lu yaşlardan sonra oynayamaz duruma geliyorlar” diye paylaştı.
‘Mesut Özil büyük bir futbolcu’
Mesut Özil’in Fenerbahçe kadrosundan çıkarıldığı haberini hatırlatan Çağatay, oyuncunun kariyerini “Türk Futbol ligleri yerli ve yabancı çok yaşlı oyunculardan kurulu bunlardan biri de Mesut Özil. Yerli oyunculardan istikbal vaad edenlere çok fazla fırsat tanınmıyor. Büyük umutlarla transfer edilen Mesut Özil, geçen hafta kadrodan çıkarıldı ve bundan böyle kendine ihtiyaç olmadığı söylendi. Mesut Özil büyük bir futbolcu, 9 yıl boyunca Almanya Milli Takımı’nın formasını giydi ve 92 maçta 23 gol ve 40 asist yaptı. Almanya’nın 2014 dünya kupasını kazanmasına katkı sağladı. Angela Merkel kupa sonrasında Mesut Özil’e özgü çok özel bir resepsiyon düzenledi. Avrupa Futbol Şampiyonası, FIFA Dünya Kupası, UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi, Bundesliga, La Liga ve Premier Lig ‘de aynı anda asist kralı olan tek futbolcudur. Büyük bir oyuncu olduğunu bu kariyer zaten bize söylüyor. Premier Lig takımlarından Arsenal’in kulüp tarihinde bir oyuncu için ödediği en yüksek bonservis bedelini aldı. 42.5 euroya bu takıma transfer oldu. Real Madrid’e de bu transfer sayesinde en fazla kazanç sağlayan dördüncü futbolcu oldu. 25 Ocak 2021 tarihinde Fenerbahçe’ye geldi” diye özetledi.
Mesut Özil’in kariyerinin başlangıcından bir ‘hazin’ hikaye
Çağatay, Mesut Özil’in kariyerinin başlangıcından bir kesiti betimleyerek Türk futbolunun genç yeteneklere olan bakışını yorumladı:
“Bir hazin hikayedir. Türkiye’de futbolcu değerlendirmesinin ne kadar hamasi yöntemlerle yapıldığını ortaya koyan hikaye Mesut Özil’in geçmişinde yatıyor. Mesut Özil o yıllarda gençler takımı Schalke 04’te oynuyor. Henüz 16 yaşında ve Bayern Münih’i 2-1 yenerek Schalke, Almanya şampiyonu oluyor. Bunun üzerine Özil fark ediliyor. Schalke 04’ün başkanı Gerhard Rehberg, Özil’i yakın dostu olan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’e götürüyor. Hasan Akgün de Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın’a götürüyor. Canaydın Özil’i idmanda görüyor ve ‘bu çocuk çok cılız, solucan gibi, futbolcu olmaz, denemeye bile gerek yok’ diyor. Bunun üzerine Beşiktaş’a gidiyorlar. Oradan da benzeri bir manzara çıkıyor. Fenerbahçe’ye gitmeyi de Mesut Özil ‘ bu kadar aşağılanmayı kendime yediremem’ diyerek kabul etmiyor. 12 Ağustos 2006’da Schalke ile profesyonel bir kontrat imzaladı. O günden sonra da büyük futbol yolculuğunu sürdürdü.”
‘Takatten düşen futbolcuları getirirseniz ligimiz de bu hale gelir’
Türkiye’nin Avrupa’da en yaşlı lige sahip olduğunu vurgulayan Çağatay “Yaşlandıktan sonra geldi, Mesut Özil. Yaşlandıktan, çok fazla örselendikten, sakatlandıktan, artık koşamaz hale geldikten sonra geldi. Yaşlanan bir futbolcudan herhalde çok yüksek verim beklenemez. Avrupa liglerindeki yaş sıralamasında Türkiye’nin birinci sırada olduğunu hatırlatırım. 29 yaş ortalamasıyla Avrupa’nın en yaşlı ligine sahibiz. Oynayamayan, takatten düşen, 90 dakikayı çıkaramayan, 10 dakika girip bütün sezonu kapatan oyunculardan oluşan futbolcuları getirirseniz ligimiz de bu hale gelir” diye konuştu.