SEYİR HALİ

Nakliyat-İş Genel Başkanı: Esnaf kurye, motokuryeler açısından kölelik koşulları dayatmaktır

Nakliyat-İş Genel Başkanı Küçükosmanoğlu, Yemeksepeti çalışanlarının yaşadıklarını ve firmanın disiplin yönetmeliğindeki değişiklikleri anlattı. Küçükosmanoğlu “‘Esnaf kurye, motokuryeler açısından kölelik koşulları dayatmaktır” dedi. Küçükosmanoğlu ayrıca, Uzel Makine işçilerinin yaşadıklarını ve hak kayıplarını aktardı.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te konuşan DİSK/Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Yemeksepeti ve Uzel Makine işçilerinin yaşadıklarını ve hak kayıplarını Ali Çağatay’la Seyir Hali programında aktardı.
Küçükosmanoğlu, Yemeksepeti’nde işkolu değişikliği ile çalışanların sendika üyeliğinin düşürülmesi konusunda hukuki sürecin devam ettiğini “Yemeksepeti’nde uzun süreden beri mücadelemiz devam ediyor. Geçtiğimiz yıl örgütlenme çalışmasına başladığımız süre içerisinde işkolu değişikliği yaparak resmi evrakta sahtecilik yapan işverenleri taşımacı işkolundaki bu işletmeyi tamamen hukuksuz biçimde ticaret-eğitim-büro iş koluna çevirerek bizim 2000 tane Nakliyat-İş sendikamızın üyeliğini düşürmüştü. Onunla ilgili mücadelemiz devam ediyor. Hem bununla ilgili açılmış davalar var hem Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığımız suç duyuruları var. Yasal süreç devam ediyor” diye söyledi.

‘Boykot çağrısı halkta önemli boyutta karşılık buldu’

Şubat’tan beri Yemeksepeti’nin çalışan ücretleri tutumuna karşı mücadele edildiğini belirten Küçükosmanoğlu, sürecin arkasındaki sebepleri ve işverenin niyetini “Bu sene de Şubat başından itibaren sefalet ücretine karşı bir direniş ve mücadele var. Çünkü Yemeksepeti de bu süre içerisinde Nevzat Aydın’da açıklamaları çerçevesinde pandemi sürecinde tahminlerinin iki katı büyüyen ve hem 2020 hem 2021 yılında tahminlerin ötesinde büyüme sağlayan bir online yemek siparişi ve market alışverişinin yapıldığı büyük bir işletmedir. Bu sene Şubat ayı itibariyle açıklanan ücretle beraber tamamen bir sefalet ücretine mahkum edilmeye çalışıldı. Daha önce asgari ücretin üzerinde bir ücret politikası uygularken bazı yıllar asgari ücretin yüzde 50 üzerinde artışıyla temel ücrete ilave olarak prim ve diğer ücretleri alıyorken bu sene sadece asgari ücret olarak açıklandı. Bunu sanki kendisi yapmış gibi açıkladı. Başta İstanbul olmak üzere bazı gösterilere binin üzerinde motokuryenin katıldığı bir süreç başladı. Farklı bölgelerde devam etti bu mücadele, hala da devam ediyor. Bir taraftan da Yemeksepeti’ndeki motokuryeler esnaf kuryeye geçirilmek isteniyor. Esnaf kurye, motokuryeler açısından kölelik koşulları dayatmaktır. Halkın sahiplendiği bir mücadeleye de dönüştü. Boykot çağrısı halkta önemli boyutta karşılık buldu. Bazı bölgelerde yüzde 70-80’e yakın bir düşme oldu. Bunu engellemek için Yemeksepeti patronları işten çıkarmak için tutanaklar tutmaya başladılar. Nevzat Aydın bir açıklama yaptı ve motokuryelere nankör diyerek ‘CEO’nun yerinde olsam işten çıkartırım’ dedi” diye açıkladı.

‘Disiplin yönetmeliğine karşı bu arkadaşlara imzalamama çağrısı yapıyoruz’

Küçükosmanoğlu, Yemeksepeti firmasının son olarak disiplin yönetmeliğinde yaptığı değişiklikleri “En son disiplin yönetmeliğinde 9-10 sayfa bir değişiklik yapıldı. İşçilere gözdağı vermek amacıyla çok ibret verici şeyler var. 11 sayfadan oluşan bir disiplin yönetmeliği hazırladı. Bu iş kanununa da aykırı, işe alırken belirli bir iş akdi ve sözleşmesi çerçevesinde alıyorsunuz. O disiplin yönetmeliği ile ilgili kişinin iradesi olmadan değişiklik yapılması söz konusu değil. Amacı tamamen hak ve sınıf mücadelesini etkisizleştirmeye yönelik bir adımdır. Kendi koşuluyla ilgili basına açıklama yapamama gibi, nefes alırken bile işvereninden izin alınacak gibi bir ortamın yaratıldığı bir disiplin yönetmeliğidir. Mevcut iş hukuku ve yasalara uygun olmayan bir yönetmelik, birçok arkadaşımız da bu yönetmeliği imzalamadı. Disiplin yönetmeliğine karşı bu arkadaşlara imzalamama çağrısı yapıyoruz. Buradaki mücadele tüm motokuryeler adına verilen bir mücadele, biz bir taraftan örgütlenme mücadelesi bir taraftan sefalet ücretine karşı mücadelemizde direnişimiz devam ediyor” diye belirtti.

‘Türk Metal, sarı sendikacılık örneği göstererek hiçbir şekilde Uzel Makine’deki süreci takip etmedi’

Küçükosmanoğlu, Uzel Makine’nin 2013 yılında iflasına karar verildiğine ve çalışanların kıdem tazminatlarını alamadığına dikkat çekerek “Bu aradaki işçiler Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikası üyesiydi. 2007-2008’deki iflasa giden süreçten itibaren kıdem ihbar tazminatlarını, beş aylık çalışma ücretlerini alamadılar. Daha önce Kiptaş’a 310 milyon satıldığı Vera Varlık tarafından o ihale iptal edildi. 2019 yılında 223 milyon liraya Vera Varlık orayı ihale ile aldı. Önder Uzel bu ihaleye itiraz etti. İstinaf aşamasında Önder Uzel feragat etti. 223 milyon liraya burası kesinleşti. Buradan işçilerin yani toplam 2200 kişinin payına düşen kıdem ihbar tazminatlarının üçte birini alabiliyorlar. Sendika burada bir sarı sendikacılık örneği göstererek hiçbir şekilde süreci takip etmedi. İşçileri ortada bıraktı. 2019’dan itibaren bize geldiler bunun üzerine geceli gündüzlü orada bir çadır kuruldu” diye açıkladı.

‘560 günden beri burada mücadele devam ediyor’

Küçükosmanoğlu, işçilerin alacaklarının tahsili konusunda “İçerde hurdanın değeri de bir o kadar yüksek: Satılmamış traktörler, makinalar, CNC tezgahları var. Aslında kısa bir çalışma ile faaliyete geçebilecek bir tesisat var. İstinaf masasına gidildiğinde ‘hiçbir şey yoktur’ diye tespit edilmiş. İstinaf müdürüne ‘Madem içeride bir şey yok, o zaman onları işçilere verin’ dedim. Onun üzerine de bir takım oyunlar vardı. Oyunlar başlayan mücadele ile beraber bozuldu. Bir iki kişi tayin edildi. Satılan Vera Varlık’a bu işçilerin hakkı ödenmeden çivi çaktırmayacağımızı söyledik. Vera Varlık’a liste verdik, görüşmeler de yaptık. Geçtiğimiz günlerde üçte biri ödendi. Daha objektif bir süreç başlamış oldu. Önümüzdeki günlerde yine 25 milyon lira civarında para daha çalışanlara dağıtılacak. İflas masasından yüzde 60-70’e yakını alınmış olacak. 560 günden beri burada mücadele devam ediyor” dedi.
Yorum yaz