SEYİR HALİ

Arkeolog Çelik: Darphane-i Amire binaları İstanbul Arkeoloji Müzelerine verilmeli

Arkeolog Gülbahar Baran Çelik “Depo tek başına müze için bir konu olamaz. Müzenin işlevlerinden uzak bir alana taşınamaz. Darphane binaları müzenin karşısında, organik olarak fiziksel ve koleksiyon anlamında çok yakındır. Darphane binalarının İstanbul Arkeoloji Müzelerine verilmesi gerektiğini söylemek gerekir” ifadelerini kullandı.
Sitede oku
Arkeolog Gülbahar Baran Çelik, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin alan ihtiyacını ve Darphane-i Amire binalarının müzeye geri verilmesinin önemini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Çelik, Darphane binalarının 2010 yılında müzeye devrini ve sebebini “Müze binası 1970’lere geldiğinde İmparatorluk müzesi olduğu ve buralara her yerden eserler geldiği için deposu ve eserleri çok fazla artıyor. Yeni sergileme alanlarına ihtiyaç duyarak arkasında ek bina olarak tanımladığımız dört katlı bir bina yapılıyor. Bu yapıda eklendikten sonra uzun süre müze rahatlıyor ama günümüze yaklaştığımızda özellikle 99 depremi sonrasında buradaki ek binanın depreme karşı çok da güçlü olmadığı tespit ediliyor ve yakın zamanda bu yapı ziyarete kapatıldı. Müzenin daha fazla fiziksel alana ihtiyacı her geçen gün artıyor. 2010’larda müzenin yeni sergi ve depolama alanlarının müze işlevlerini yerine getirebilmesi için Darphane binaları Kültür Bakanlığı tarafından müzeye verildi” diye açıkladı.

‘Darphane binaları müzenin çok önemli bir çalışma alanı olacaktı’

Darphane binalarının müze için önemli işlevleri barındırmasının planlandığını söyleyen Çelik, binaların 2019’da Milli Saraylar’a bağlandığını ifade etti:
“2019’a geldiğimizde Darphane binaları müzenin çok önemli bir çalışma alanı olacaktı, bir kararname ile Milli Saraylara bağlandı. Müze aslında orada çalışmalara başlamıştı. Restorasyon çalışmalarına başlamıştı, projeler yapmıştı. Müzenin olmazsa olmaz işlevleri için bir restorasyon bölümü vardı. Zaten Darphane çok önemli bir endüstri mirası bizim için onunla özdeşleşen çok önemli bir müzenin koleksiyonu var. Dünyanın ilk sikkeleri bu müzenin koleksiyonunda aynı zamanda Darphane binalarında basılmış sikkeler de bu müzenin koleksiyonundadır. Aslında çok organik de bir bağa sahip, hem bununla ilgili sergilemeler yapılacaktı. Çağdaş müzelerde olmazsa olmaz dediğimiz ziyaretçi odaklı yeme-içme ve alışveriş alanlarının, konferans salonlarının yapılabileceği alanlar planlanmıştı. Depolar da planlanmıştı. 2019’da yaşanan bu gelişme bütünüyle müzeyi zor duruma düşürdü. Ben çok ümitsiz değilim. Bu konunun çok iyi anlatılmamış olabileceği, ne kadar büyük bir ihtiyacı olduğunun Milli Saraylar ile çok iyi paylaşılmamış olduğunu düşünüyorum. Paylaşılmış olsa da aslında yeniden ifade edilmesinin ve bunun için mücadele edilmesinin çok gerekli olduğunu düşünüyorum çünkü Arkeoloji Müzesi çok önemlidir”

‘Çalışma alanlarının depolara yakın olması lazım, belgeleme olmazsa olmaz’

Çelik, müze depolarının çalışmalar için önemini “Müze araştırma mekanlarıdır. Bir depo yaptığınızda diğer depolar gibi düşünemezsiniz. Koruma işlevi zaten restorasyon ve muhafazadan geçiyor. Deponuz ona çok yakın olmalı, restoratörlerin yakın temasta olduğu alanlar olmalıdır. Çalışma alanlarının depolara yakın olması lazım, belgeleme olmazsa olmaz. Eser aldığınızda depoya koyduğunuz eserin ölçüsünü, tartısını, fotoğrafını, tanımını benzer eserleri envanterlerken sorumlu uzmanın o depoya çok yakın olması gerekiyor. Araştırma arkeolojinin olmazsa olmazıdır çünkü nesne değildir özel olan o nesnenin o döneme ne kattığını araştırıp anlayabilmek bizim için önemlidir. Bir arkeolojik çalışmada bir nesne toplumun kendisi ile ilgili bilgi verir. O toplumun yaşam şeklini kurgularız onunla, o kadar zor bir dönemdir ki eserle sürekli bir arada olmanızı gerektiren bir çalışma alanıdır. Her bir noktasında esere yeniden gidip bakmanız gerekir. Hem uzman hem araştırmacı için depoya yakın olması gerekir. Depo tek başına müze için bir konu olamaz. Müzenin işlevlerinden uzak bir alana taşınamaz. Darphane’nin şu an ne olarak kullanıldığını açıkçası bilmiyorum. Müzenin bir miktar eseri bulunuyor ve çıkartılmak isteniyor. Darphane binaları müzenin hemen karşısında o yüzden müze ile organik olarak fiziksel ve koleksiyon anlamında çok yakındır. Darphane binalarının İstanbul Arkeoloji Müzelerine verilmesi gerektiğini söylemek gerekir” diye belirtti.
Yorum yaz