Batı dünyasının Ukrayna gerekçesiyle Rusya'ya yönelik yaptırım ve boykotu, Rus yazarlar, bestekarlar, orkestra şefleri, sopranoların yasaklanması boyutuna varıp bu kez modern Almanya tarihinin en önemli siyasi liderlerinden birini hedef aldı.
Almanya'nın ikinci büyük partisi Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU), Nazi lideri Adolf Hitler'in doğrudan emriyle öldürülen Almanya Komünist Partisi'nin (KPD) efsanevi lideri Ernst Thaelmann'ın (Thälmann) Berlin'deki anıtının kaldırılıp eritilmesini istedi. Talebin gerekçesi ise 'Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yürüttüğü savaş' ve 'orak-çekiç'.
Ukraynalı Yahudi heykeltraşın eseri
Ukraynalı Yahudi olan Sovyet heykeltraş Lev Efimovich Kerbel'in eseri olan ve 1986'da 100. doğum gününde açılan Thaelmann anıtında komünizmin orak çekiç simgelerinin yanısıra KPD'nin 'Kızıl Cephe' sloganı da yer alıyor. Heykelin kaidesi de Ukrayna mermerinden yapılma.
'Eritip gelirini Ukrayna'ya bağışlayalım'
Berlin eyalet parlamentosunun CDU'lu üyeleri ise 50 tonluk anıtın eritilmesinden elde edilecek gelirin Ukrayna'ya bağışlanmasını teklif etti.
'Berlin'in kalbinde anti-demokrat bir kişiyi onurlandıramayız'
Anıtın bulunduğu Prenzlauer Berger bölgesinin vekili David Paul, CDU fraksiyonu adına tasarıyı sunarken, Thaelmann'ın KPD'deki liderlik rolüne atıfla "Berlin'in kalbinde anti-demokrat bir kişiyi onurlandırıyor olmamız endişe verici" dedi.
'Özgür ve demokratik düzenle bağdaşmayan bir parti'
1930'larda Nazilerin yükselişine ilk uyanan ve faşistlerle mücadelenin başını çeken KPD'den "Hedefleri özgür ve demokratik temel düzenle bağdaşmayan bir parti" diye söz eden CDU fraksiyonu, 'Thaelmann anıtının kaldırılması gereğinin, Ukrayna savaşının bir sonucu olarak artık daha güncel hale geldiğini' savundu.
Putin-Thaelmann kıyası
Paul, Sovyetler Birliği'nin yıkılmış olmasını eleştiren Putin'e atıfla "Demokrasiyi paravan gibi kullanan bir adam tarafından Avrupa'da yürütülen bir savaşın içinde bulunmamızın gereği" dedi. CDU'lu vekil, 'yıldız sembollü Rus tanklarının Ukrayna şehirlerine ilerlediği sırada özellikle Berlin'de 'savaşçı zorba' Thaelmann'ın Sovyet sembollerinin işlendiği anıtını kaidesinden çıkarmak için yeni bir girişimde bulunulması gerektiğini' iddia etti.
Hür Demokratlar bile karşı çıktı, Yeşiller destekledi
Berlin eyaletindeki anıtlar konusunda karar yetkisine sahip Berlin Kültür Senatörü Klaus Lederer, anıtın kaldırılmasına itiraz etti. Liberal eğilimli Hür Demokrat Parti (FDP) bile CDU’nun önerisine 'ucuz popülizm' diyerek karşı çıktı. CDU’ya tek destek Yeşiller partisinden geldi. Yeşil vekil Hannah Wettig, Thaelmann’ın 'Stalin’in destekçisi' olduğunu söyleyerek 'Putin’le aynı caniliğin simgesi olan anıtın kaldırılmasında geç bile kalındığını' savundu.
Liman işçiliğinden devrimci liderliğe
1918'de kurulan KPD'nin kurucu liderleri Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg'un Ocak 1919 ayaklanmasının ardından öldürülmesi sonrası döneme, 1925'te liderliğe gelen Hamburg liman işçisi Ernst Thaelmann damga vurdu. 1921'de Alman parlamentosuna (Reichstag) seçilen, 1923'te 'Alman Ekimi' diye bilinen Almanya çapında işçi devrimi girişiminin başını çeken Thaelmann, 1925 ve 1932'de cumhurbaşkanı adayı olarak seçimlerde yarıştı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Hitler'e rakip oldu
Dünya çapında uluslararası komünist lider olarak tanınan Thaelmann, 13 Mart 1932 seçimlerinde monarşist Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg'a karşı Adolf Hitler'in dışındaki tek aday konumundaydı. KPD, "Kim Hindenburg'u seçerse, Hitler'i seçmiş olur. Kim Hitler'i seçerse, savaşı seçer" sloganını kullandı.
Sosyal Demokrat Parti'ye zeytin dalı uzattı
Ardından Thaelmann, asıl düşmanın sosyal demokrasi olduğu politikasını bir kenara bırakıp Sosyal Demokrat Parti'ye (SPD) Nazilere karşı tek cephe oluşturmak amacıyla 'antifaşist eylem' yapma teklifinde bulundu.
Tüm antifaşistleri Nazilere karşı halk cephesi oluşturmaya çağırdı
1933'de Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (Nazi Partisi) iktidara geldiğinde, Thaelmann, açık mektup yayımlayarak "Faşist suikastçılar KPD, SPD ve Hıristiyan Birlik üyesi ayrımı yapmadan bıçak, tabanca ve bombayla işçilere saldırıyor. Siyasi bağlılığı ne olursa olsun antifaşist herkesle işbirliği yapmak istiyoruz" dedi. SPD'ye Hitler'i düşürmek için genel greve gidilmesi teklifini götürdü, fakat bir sonuç alamadı.
Reichstag Yangını sonrası alındığı gözaltından çıkamadı
7 Şubat 1933'de KPD yöneticilerine son kez hitap eden Thaelmann, 'Hitler'in devrilmesi amacıyla tüm sol ve liberal partilerin birleşip bir Halk Cephesi oluşturmasının gerektiğini' belirtti. 3 Mart 1933'te, seçimlerden iki gün önce ve Reichstag Yangını'ndan birkaç gün sonra, Berlin'de gözaltına alındı. Reichstag Yangını'nın ertesinde gözaltına alınan 4 bin komünistten biriydi.
Serbest bırakılması için dünya çapında on milyonlar seferber oldu
Nazi toplama kamplarında 11 yıl geçiren Thaelmann'ın serbest bırakılması için ABD dahil dünya çapında işçilerin başını çektiği on milyonlarca kişi gösteri yaptı, kampanya yürüttü. Sovyetler'in Kızıl Ordusu Berlin'e yaklaşırken Hitler'in doğrudan emriyle Gestapo tarafından öldürüldü.