TÜRKİYE

Kuytul, Adana'da yaşananlarla ilgili konuştu: Tahrik edenin Allah belasını versin

Adana’da yürüyüş yapmak isterken polisin müdahale ettiği Furkan Vakfı'nın Kurucu Genel Başkanı Alparslan Kuytul, "Soylu, yapılanlar için "bu kadar olmamalıydı" manasına gelen tweet atmak zorunda kaldı. Tweetin başına da bizim tahrik ettiğimizi açıklamış. Tahrik edenin Allah belasını versin. Biz sadece yasal hakkımızı kullanmak istedik" dedi.
Sitede oku
Alparslan Kuytul'un başında olduğu Furkan Vakfı destekçileri, tutuklu mensupları için eylem yapmak istedi. Kuytul'un da aralarında olduğu grubun yürüyüşü, polisin orantısız güç kullanımına sahne oldu. Polis müdahalesi sosyal medyada tepki çekti.
Kuytul, yaşananlarla ilgili Independent'a yaptığı açıklamada, yürüyüş amaçlarını "Eften püften sebeplerle tutuklanan 8 arkadaşımız için yürüyüş düzenleyerek basın açıklaması yapmak istedik" olarak belirtti.

'Valilik başvurumuzu almadı'

‘Pazar günü saat 14,30 valiliğin göstereceği güzergahta yürüyüş ve basın açıklaması yapmak istiyoruz' diye cuma günü saat 13,30 valiliğe başvurduklarını belirten Kuytul, "Ancak valilik başvurumuzu almadı. Evrak kayıta gittik bizi hukuk işleri bürosuna yönlendirdi. Orası da bizi vali yardımcısına, vali yardımcısı da bizi emniyete yönlendir. Bu şekilde bize zaman kaybettirmek istediler. Çünkü 48 saat öncesinde başvuru yapmanız gerekiyor. Biz 49 saat önce başvuruyoruz "geç kaldınız" demek için başvuruyu geciktirdiler. Resmi başvuru yapmak istedik ama başvurumuz hiçbir şekilde kabul edilmedi" dedi.
Kuytul, "Karşı olduğunuz nedir, niye muhalif olarak görülüyorsunuz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Biz sadece hükümet değil sistem, rejim ile karşı karşıyayız. Birtakım uygulamaları nedeniyle hükümeti eleştiriyoruz. Ondan dolayı da karşı karşıyayız. Irak ve Suriye politikası, Türkiye'de PKK ile mücadele ederken yapılan birtakım haksızlıklar, hukuksuzluklar, şehirlerin basılması, evlere girilmesi, birçok insanın ölmesi gibi benzer konularda yapmış olduğumuz açıklamalar onları rahatsız ediyor.
Bazen derin devletten söz etmemiz onları rahatsız ediyor. Derin devlet "La ilahe illallah" dememizden, AKP de yaptığımız eleştirilerden rahatsız oluyor. Devlet ve hükümet bize karşı birleşmiş durumda. Derin devlet İslami söylemimizden, hükümette kendilerine yaptığımız eleştirilerden rahatsız. Türkiye'yi polis devletine çevirdiler. Keşke insanlar yapılan müdahaleyi yakından görseydiler. Polislerin coplarla nasıl vurduklarını görebilseydiler. Aşırı derecede güç kullandılar."

'Polis gelip olayları büyüttü'

Önceki gün yapılanlar "size boyun eğdireceğiz" anlamı taşıyordu ve bunu Süleyman Soylu'nun emriyle yaptılar. Durum kötüleşip siyasi, hukukçu ve insan hakları aktivistleri tepki gösterince Soylu, yapılanlar için "bu kadar olmamalıydı" manasına gelen tweet atmak zorunda kaldı. Tweetin başına da bizim tahrik ettiğimizi açıklamış. Tahrik edenin Allah belasını versin. Biz sadece yasal hakkımızı kullanmak istedik. Polis gelip olayları büyüttü ve yüzlerce kişiyi darp etti. Coplarla insanların kafalarına vurdular. Üzerimize o kadar gaz sıktılar ki öleceğimi zannettim. Ne gözümüzü açabildik ne de nefes alabildik. Şahsen 4 saat kendime gelmedim. Arkadaşların yardımıyla kendimizi zar zor bir depoya attık. Sonra yaka paça bizi oradan da çıkardılar. Biz tahrik etmedik. Tamamen yasal bir zeminde yürüyüş yaparak basın açıklaması yapmak istedik. Başvuru yaptığımız halde kabul etmeyerek engel oldular.
Kimseyi provoke etmedik. İzin talebinde bulunduk ama bir türlü müracaatımızı kabul etmediler. Önce şunu söylemek istiyorum ki çok yalancılar, ben bunları bu kadar bilmezdim. 37 polis darp raporu almış, Allah'tan korkmaz adamlar. Arkadaşlarımıza gelince sayısını hala tam net olarak bilmiyorum ama yüzlercemiz darp edildi. Bunların bir kısmı rapor alırken bir kısmı ise hala almadı, çünkü polis arkadaşlarımızı takip ederek hastane hastane geziyor, rapor veren doktorlara rapor vermeyin şeklinde talimat veriyorlar. Rapor bile alamaz duruma geldik.
Yorum yaz