Denizli’nin Beyağaç ilçesinde yaşayan 74 yaşındaki Halime Özke, 7 yaşında koyun ve keçi otlatırken büyüklerinden sipsi çalmayı öğrendi. Hayatında hiç okula gidemeyen ancak kendi imkanlarıyla okuma yazma öğrenen Özke, kendini sipsi yapımı ve kullanımında oldukça geliştirdi.
UNESCO listesinde
Sipsi yapımında oldukça usta olan Özke, yaptığı sipsileri satarak ailesinin geçimini sağladı.
Nota bilmeden kınalı elleriyle çaldığı sipsisiyle ün kazanan Özke, 2 yıl önce UNESCO tarafından 'Yaşayan İnsan Hazinesi' listesine alındı.
Özke, sipsi kültürünün yok olmak üzere olduğunu, çalgıyı gençlere öğretmek ve sevdirmek istediğini belirtti.
© DHA
Teke yöresi türkülerinde sık kullanılan, küçük boylu üflemeli çalgı olan sipsinin çok güzel bir sesi olduğunu söyleyen Özke, Beyağaç'ta eskisi gibi sipsi sanatını icra edebilen çok kişinin bulunmadığını söyledi.
‘Müzik aletleri çıkınca sipsi de unutuldu’
Sipsinin hayatında önemli bir yere sahip olduğunu anlatan sipsi ustası Özke, "Yıllardır sipsi çalmayı hiç bırakmadım, o benim neşe kaynağım. Eskiden evde, eşimle birlikte çalıp, söylerdik. Radyodan türkü öğrenip, sipsiyle çalıyorum. Nefesim yettiğince çalmak istiyorum. Eskiden düğünlerde ben çalardım, kadınlar kaşıklarla oynardı. Müzik aletleri çıkınca sipsi de unutuldu" dedi.
Sipsi yapımının kolay olmadığını söyleyen Özke, "Sipsi yapmak bir günümü alıyor. Benden başka sipsi yapan yok artık. Sipsi kültürünü yaşatmak istiyorum, gençlere öğretmek istiyorum. 'Soluk yetmiyor' diye çalmak isteyen yok. Ben öldüğümde sipsi kültürü yok olacak. Sipsi kültürünün unutulmasını istemiyorum" diye konuştu.