Rusya ve Donbass güçlerinin Ukrayna’daki askeri operasyonu devam ederken, Ukraynalı güçlerin uyguladığı insan hakları ihlallerine bir yenisinin daha eklendiği görüldü.
Sosyal medya platformlarında Mart ayının başından bu yana paylaşılan görüntülerde, sivillerin koli bantlarıyla ağaçlara ve elektrik direklerine bağlanarak işkenceye maruz bırakıldıkları görülüyor.
Kim yapıyor?
Özellikle Rusya’nın askeri operasyonunun başlamasından sonra yayılan görüntüler, çeşitli Telegram grupları başta olmak üzere sosyal medya hesaplarından yayınlanıyor.
Söz konusu işkencenin uygulanması konusunda herhangi bir resmi ‘karar’ olmamakla birlikte, sivillerin direklere bağlanmasına yetkililer tarafından engel olunmadığı, hatta kimi örneklerde bu işkencelerin bizzat Ukrayna güvenlik güçleri tarafından uygulandığı görülüyor.
Ukrayna - sivillere işkence
© Twitter
Neden yapılıyor?
Ukrayna’ya yakın milliyetçi çevreler, işkence edilen insanların ‘yağmacı’, ‘Rus ajanı’, ya da ‘sabotajcı’ olduklarını iddia ediyor. Ancak, söz konusu sivillerin ilgili suçları işlediklerine ilişkin herhangi bir veri veya bu şekilde bir cezalandırma yöntemine dair Ukrayna yasalarında herhangi bir ‘kanun’ bulunmuyor.
Özetle, açık bir şekilde insan hakları ihlali olan bu işkence yönteminin uygulanması, bölgede hakim konumda olan askeri güçlerin insafına bırakılmış durumda. Bu saldırıların çoğunlukla Ukrayna polisi ve Ukrayna devletine bağlı neo-Nazi Azov militanları tarafından uygulanması ise, Ukrayna rejiminin aşırı sağcı karakterini yansıtır nitelikte.
Nasıl yapılıyor?
Güvenlik güçleri tarafından yakalanan siviller, herhangi bir adil yargılama süreci işletilmeksizin bir elektrik direğine ya da ağaca koli bandıyla bağlanıyor. Bazı örneklerde, ‘suçlu’ olarak kabul edilen sivillerin üzerine çeşitli notlar asılıyor ve pantolonları indirilerek yetkililer tarafından kırbaçlanıyor.
Aynı zamanda, işkence gören kişilerin açık kimlikleri ve görüntüleri sosyal medya hesaplarından yayınlanıyor. Ayrıca, çevredeki diğer siviller de, yetkililer tarafından yönlendirilerek işkence suçuna ortak edilmeye çalışılıyor.
Bugüne kadar, ilgili işkence yönteminin Harkov, Herson, Kiev, Lviv, Çerkassi, Dnipropetrovsk gibi aşırı milliyetçilerin aktif oldukları bölgelerde uygulandığı görüldü.
Son olarak da, Lviv’de direğe bağlanan sivillerin yüzlerinin yeşile boyandığı görüldü.
Öte yandan, Ukraynalı milliyetçilerin ülkedeki sivillere ve azınlık gruplara yönelik düzenlediği saldırılar yeni değil.
Azov Taburu ve Pravıy (Sağ) Sektör başta olmak üzere neo-Nazi gruplar, başta Romanlar olmak üzere sivillere yönelik çok sayıda saldırı düzenliyor.
2014’teki Maydan darbesinin ardından artarak devam eden saldırılarda, Romanlara ait çok sayıda çadır kampı yakıldı ve çok sayıda sivil ‘Roman oldukları’ gerekçesiyle saldırıya uğradı. Milliyetçi güçler, son olarak 2021 Haziran ayında Ujgorod’da bulunan bir Roman kampına saldırarak bölgeyi ateşe vermişti.
Rusya’nın Donbass operasyonunun başlamasından sonra da, ülkeyi terk etmek isteyen siyahlar, romanlar ve diğer azınlıklara mensup siviller kötü muameleye maruz bırakıldı, trenlere alınmadı ve çok sayıda darp olayı yaşandı.
Azov, Aydar ve Donbass taburlarının işkence ve adam kaçırma gibi suçlara karıştığı bilgisi, daha önce ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve Ukrayna Helsinki İnsan Hakları Birliği'nin de katılımıyla hazırlanan raporda da yer bulmuştu.
Donbass ihtilafının ilk aylarında ise Uluslararası Af Örgütü, dönemin Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk'a Azak ve Aydar başta olmak üzere 'gönüllü güçlerin' işlediği savaş suçlarının durdurulması yönünde çağrı yapmıştı.
Eski Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk
© AFP 2023 / Sergey Bobok