Rusya’nın Donbass bölgesinde bulunan Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin talebiyle başlattığı operasyonu fırsata çeviren ABD, Avrupa ülkelerine milyarlarca dolarlık silah satışı yapmaya hazırlanıyor. Avrupa ülkeleri savunmalarını güçlendirmek isterken ABD’li savunma sanayii firmaları siparişleri yetiştirme derdine düştü.
150 milyar euroluk rekor savunma bütçesi açıklayan Almanya’nın Savunma Bakanı Christine Lambrecht, ABD'nin silah devi Lockheed Martin'den 35 adet F-35 satın alınacağını duyurdu. Bu uçakların, Alman Hava Kuvvetleri’nin Amerikan atom bombalarını taşıma kabiliyetine sahip olan Tornado savaş uçaklarının yerini alması bekleniyor. Savunma Bakanı Lambrecht de "nükleer katılım görevini ifşa etmek üzere" F-35'lerin satın alım sürecinin başlatıldığını açıkladı. NATO'nun nükleer caydırıcılık ilkesi uyarınca "nükleer katılım", üye ülkelerin gerekli durumlarda atom bombası taşıma kapasiteli savaş uçaklarıyla harekete geçebilmesini öngörüyor. Almanya'nın almayı planladığı 35 adet F-35 savaş uçağının maliyetinin yaklaşık 4 milyar euro olacağını belirtiyor. Bunun yanı sıra işletme maliyetleri ve askeri tesisleri uyumlu hale getirme faaliyetleri için de yüksek bir bütçe gerekiyor.
Öte yandan Reuters’in kaynaklarına dayandırdığı haberine göre Berlin, ABD'nin sadece F-35’leri ile ilgilenmiyor aynı zamanda balistik füzelere karşı savunma sistemleri de almak istiyor. Bu kapsamda yine Lockheed Martin'in Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi (THAAD) gündemde. Öte yandan İsrail’in Iron Dome (Demir Kubbe) sistemi de konuşuluyor. Bunun yanı sıra Almanya’nın ağır sınıf yük taşıma helikopteri ihtiyacı için de Lockheed Martin'in CH-53K King Stallion'u ve Boeing'in BA.N H-47 Chinook'u başı çekiyor.
Doğu Avrupa, ABD kapısında
Polonya Savunma Bakanlığı Silahlanma Dairesi Sözcüsü Yarbay Krzysztof Platek de önceki gün ABD’li General Atomics üretimi MQ-9 Reaper insansız hava sistemlerinin ilk partisini acilen tedarik etmeyi planladıklarını açıkladı. Ayrıca ABD, Polonya’ya 250 adet M1A2 SEPV3 Ana Muharebe Tankı (AMT) satışını içeren olası bir yabancı askeri satışı onaylama kararı aldı. Edinilen bilgiye göre satış bedeli yaklaşık 6 milyar doları buluyor.
Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Werner Iohannis de ABD’nin F-35 uçaklarıyla yakından ilgilendiklerini açıkladı.
Reuters ise haberinde pek çok Doğu Avrupa ülkesi’nin ABD'nin Ukrayna’ya verdiği Stinger uçaksavarı ve Javelin tanksavarıyla ilgilendiğini yazdı. Stinger'ı ABD’li Raytheon, Javelin'i Raytheon ile Lockheed Martin ortak üretiyor. Raytheon yöneticisi Tom Laliberty, şirket olarak, Javelin ve Stinger'ın tükenen stoklarını yenilemek için acil ihtiyacın farkında olduklarını söyledi.
ABD’li şirketlerin hisseleri değer kazandı
Bu süreçte Almanya, İsveç ve Danimarka gibi ülkeler savunma bütçelerini katlarken silah satış potansiyelinin artmasından ötürü, ABD’li şirketler Lockheed Martin’in hisseleri yüzde 8.3, Raytheon hisseleri yüzde 3.9 oranında değer kazandı. Reuters’ın haberinde Avrupalıların taleplerine yetişebilmek için ABD üretimi silahların satışını ve tedarikini hızlandırmak amacıyla Pentagon'un Edinme ve İdame Ofisi'ni yeniden kurduğu da belirtildi.
Avrupa’nın silah ithalatındaki artış
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) yayınladığı rapora göre dünyada silah ithalatında en büyük artış Avrupa'da gerçekleşirken, 2017-2021'de Avrupa devletlerinin silah ithalatı 2012-2016'ya kıyasla yüzde 19 arttı ve küresel silah transferlerinin yüzde 13'ünü oluşturdu. Avrupa'nın en büyük silah ithalatçılarını ise İngiltere, Norveç ve Hollanda oluşturdu. Almanya’nın ABD’den alacağı bu sistemlerle 2022’de ilk sıralara yerleşmesi bekleniyor.
ABD emperyalizmi NATO aracılığıyla, dünyada silahlanmayı teşvik eder’
ABD’nin Avrupa’daki silah ticaretini Sputnik’e değerlendiren Marmara Üniversitesi öğretim üyesi ve Cumhuriyet yazarı Prof. Dr. Barış Doster, “ABD; dünyanın en büyük silah üreticisi ve satıcısıdır” diyerek şunları ekledi:
ABD ekonomisinde de askeri endüstriyel yapının büyük ağırlığı vardır. Bu ağırlık kaçınılmaz olarak ABD siyasetine, bürokrasisine, akademisine, düşünce kuruluşlarına, medyasına da yansır. ABD doğrudan ve ABD emperyalizminin saldırı ve işgal aygıtı olan NATO aracılığıyla dünyada silahlanmayı teşvik eder. Bu sayede sadece ekonomik olarak değil, politik, diplomatik, ideolojik olarak da kazanır. Yakın gelecekte Rusya ve Ukrayna aralarında uzlaşsalar bile, ABD krizin uzamasını ister. Çünkü bundan çok yönlü kazanç sağlar.
ABD’nin NATO’yu nasıl kullandığına da değinen Prof. Dr. Doster, “NATO; sadece savunma ve güvenlik örgütü değildir, bundan daha fazlasıdır, politik, ideolojik bir örgüttür. Dahası, ABD'nin hasımlarına yönelik olmaktan çok, ABD'nin müttefiklerini ABD hizasında tutmak, ABD güdümünde onların siyasetine, ekonomisine, bürokrasisine yön vermek için vardır. NATO demek ABD emperyalizmi demektir. O nedenle ABD, NATO'yu çok yönlü olarak kullanır. Silah satışı da bunun sadece bir boyutudur” ifadelerini kullandı.