AK Parti ve MHP'nin hazırladığı seçim kanunu ve siyasi partiler kanunda yapılacak yeni düzenleme gelecek hafta TBMM Anayasa Komisyonu'nda ele alınacak.
Düzenlemedeki en önemli başlık seçim barajı. Yüzde 10 olan seçim barajı 7'ye düşürülen düzenlemede milletvekili dağılımında yeni bir yöntem belirlendi. İttifak olarak yüzde 7 barajını geçen partiler, seçim bölgesinde gerekli oy oranına ulaşmadan, milletvekili çıkaramayacak.
'Artık oy' olarak nitelendirilen oylar ittifak üyelerine yansıtılmayacak. Her parti, kendi oyuyla milletvekili çıkaracak ve bu yolla her siyasi partinin kendi amblemi ile seçime girmesi teşvik edilecek.
Türkiye’de düzenlenen seçimlere katılan ama baraj engelini aşamayan DSP, BTP ve Vatan Partisi temsilcileri düzenlemeyi Sputnik’e değerlendirdi.
Aksakal: Temsilde adaleti sağlamıyor
Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal seçim kanunun ve siyasi partiler düzenlemesine ilişkin önerilerini başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok kişiye sunduklarını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yönetimde istikrar kavramı sıkıntısı ortadan kalkmış oldu. Hükümeti cumhurbaşkanı kuruyor ve istediği bakanlarla kuruyor, milletvekili olmayan ya da milletvekili ise de milletvekilliğinden istifa etme koşuluyla bakanlar kurulu kabineyi oluşturabiliyor. Dolayısıyla yönetimde istikrar sağlanmıştı, geriye temsilde adalet kaldı. Şimdi temsilde adalet kavramının önüne baraj oranı olarak hangi rakamı koyarsanız koyun o düzeydeki seçmen irade dışı kalmış olacak yani parlamentoda millet egemenliğinin, millet iradesinin temsili noktasında dışarıda kalmış sayılacak. Dolayısıyla seçim barajı konusu sıfıra indirilmeli. Bir milli bakiye sistemi yeniden getirilmeli, Türkiye genelinde 1 milletvekili çıkarabilecek çoğunlukta bir oy alabiliyorsa bir siyasi parti mutlaka parlamentoda temsil edilmeli. Dolayısıyla bu açıdan baktığımızda bu kanun teklifi gerçekleri karşılayabilecek düzeyde değil.”
Aksakal: DSP seçimlere hazır
Yeni düzenleme ile ittifak içinde çok oy alan partilerin, ittifakın içindeki diğer partiler üzerinde etkisinin artığına dikkat çeken Aksakal “Yani bu baraj uygulaması baraj sıkıntısı olan partilerin hakim partilere olan partilere mahkumiyetini perçinlemiştir. Çünkü kendi başına seçime girdiğinde yüzde 7 oy alamayacağını düşünen bir siyasi parti mutlak suretle bir ittifak içerisinde, milletvekili çıkarabilecek bir diğer partilerin listesinden seçime girme bir seçeneği kendisine çözüm görecektir. Demokratik Sol Parti kendi adaylarıyla seçime girmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir siyasi partinin ittifaklara katılma iradesi, katılmak isteyen partide değil onu almak isteyen partide esasen” ifadelerini kullandı.
Bursalı: Vatan Partisi'nin baraj sorunu yok
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı yaptığı değerlendirmede “Barajının olduğu yerde, demokratik bir seçim olmaz. Baraj nedeniyle vatandaşlarımız gönlündeki partiye oy veremiyor, kendisine dayatılan partilere yönelmek zorunda kalıyor. İnsanlar özgürce oy veremiyor. Statüko dayatılıyor. Baraj da tam olarak bunun için getirilmişti. Dolayısıyla seçmenin iradesi gerçek anlamda sandığa yansımıyor. Baraj olmasa, bugünkü partilerin de gerçek oy oranları ortaya çıkar. Bugünkü oylar hormonlu. Bu açıdan barajın kaldırılması ya da daha belirlenen yüzde 7’den makul ölçülere indirilmesi demokrasinin ve anayasanın gereğidir. Ancak Vatan Partisi’nin baraj sorunu olmayacak. Kendimize güveniyoruz. Vatan Partisi önümüzdeki sürecin zorluklarını aşacak programa sahip olan tek partidir ve çığ gibi büyüyor. Türkiye’nin sorunları baraj hesaplarına sığmaz. Üretim Devriminin inşası ve dış politikada ABD-İsrail eksenli tehditlere karşı köklü kararlar ve atılacak adımlar yakıcı görevdir, baraj tanımaz. Hesap, bu görevlere göre yapılmalıdır” dedi
BTP Sözcüsü Polat: İktidarlar değiştirdikleri seçim sistemi ile tarih sahnesine gömülürler
Bağımsız Türkiye Partisi sözcüsü Emre Polat hükümetin değişiklik ile muhalefeti zayıflatmak istediğini belirterek “Değişiklik teklifi ilk açıklandığı dakikalarda Genel Başkanımız Hüseyin Baş attığı tweet ile ‘Yeni önerilen seçim sistemi, mevcut ittifaklar dışında kalan partilerle ilgiliymiş gibi görünüyor’ diyerek iktidarın neyi amaçladığını ortaya koydu. Burada iktidar özellikle Millet İttifakı dışında yeni bir ittifakın oluşmasının zemini hazırlamak niyetinde. Bunun için sahneye sürdüğü eski siyasetçiler de malum zaten. Ama şu gerçek unutulmamalıdır ki, bir iktidar seçim sistemi ile oynamaya ne zaman başlarsa, gidişine kalan süre o kadar azalmıştır. Ve tarih bize hep şunu göstermiştir ki, iktidarlar değiştirdikleri seçim sistemi ile tarih sahnesine gömülürler. Burada özellikle Millet İttifakı’na özellikle de CHP ve İYİ Parti’ye büyük bir sorumluluk düşmektedir. Bu değişiklikler, bu iki parti sorumluluklarını yerine getirdiğinde iktidar için büyük bir çıkmaza dönüşmüş olur. Tıpkı yüzde 50 +1 sistemi, mevcut ittifak sistemi gibi muhalefet safları sıklaştırdığında iktidar aleyhine nasıl dönüştüğünü hep beraber görmüş olduk. Bu süreçte her parti üzerine düşen sorumluluğu yerine getirirse hangi değişiklik yapılırsa yapılsın mevcut düzen yıkılır. Biz de üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirerek muhalefeti uyarıyoruz, vekil hesapları değil gelecek ve ülke hesabı yapın” ifadelerini kullandı.