Dini kuruluşların manevi hizmet ve toplumsal misyonuna ilişkin bir konferansta kabul edilen ortak bildiride, “Kuran-Kerim ve Hz. Muhammed’in Sünneti’ni (S.A.V.) dayanak alarak, saldırgan tarafı barışa zorlamak için Ukrayna’da gerçekleştirilen operasyonun, Rusya ve vatandaşlarının; NATO ve ‘Kolektif Batı’ ülkelerinin nükleer ve biyolojik silah kullanması şeklindeki gerçek tehditler karşısında güvenliğinin sağlanmasını amaçlayan, zorunlu, savunma amaçlı ve önleyici bir tedbir olduğunu doğruluyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Müftüler ayrıca Müslümanları birliklerini güçlendirmeye çağırdı.
Bildiri Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezi'nin (KCMSC) müftülerinin tamamı tarafından imzalandı.
Rusya Müslümanları Merkezi Dini İdaresi Başkanı, Rusya Yüksek Müftüsü Talgat Tadjuddin, Rusya Müslümanları Dini Meclisi (DSMR) Başkanı Albir Krganov, Tataristan Müftüsü Kamil Samigullin ve Başkurtistan Müftüsü Aynur Birgalin de bildiriyi desteklediğini açıkladı.
Bildiride, müftülerin vatanı ve vatandaşlarını korumak için görevleri sırasında ölen Rusya'nın diğer dinlerinin mensuplarına derin saygı duyduğu ve onların da Allah tarafından mükafatlandırılacağına inandığı kaydedildi.
“İslam tarihinde herhangi bir saldırgana karşı önleyici saldırı gerçekleştirmenin helal ve haklı olduğuna dair birçok örnek mevcuttur” ifadelerinin yer aldığı bildiride, Ukrayna yönetiminin sekiz yıldır sivilleri öldürdüğü belirtildi.
Müftüler, “Kolektif Batı’nın yasadışı ve insanlıkdışı şekilde tüm ahlaki ve hukuki kuralları nasıl ihlal ettiğini, Irak, Libya ve Suriye gibi ülkeleri nasıl yok ettiğini unutmadık. Bu nedenle Batı’nın ‘evlerimize yaklaşması’ teorik değil, doğrudan bir askeri tehdittir” ifadelerini kullandı.
Din adamları, ‘1941 yılında olanların tekrarlanmamasını amaçlayan önleyici saldırının’ savunma politikası yürütmek kapsamında meşru ve ahlaki olarak haklı bir yöntem olduğu da vurgulandı.