Lavrov: Türkiye ve İsrail'in arabuluculuk tekliflerine olumlu bakıyoruz

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna krizinde Kiev heyetiyle gerçekleştirilen müzakereleri değerlendirdi.

RBK televizyonuna demeç veren Lavrov, Ukrayna'yla yürütülen müzakerelerin kolay olmadığını ancak uzlaşma için umut bulunduğunu söyledi.

Rus diplomat, Moskova'nın Türkiye ve İsrail'in Ukrayna'yla müzakerelerde arabuluculuk yapma tekliflerine olumlu baktığını kaydetti.

Şu anda Ukrayna'nın tarafsız statüsünün güvenlik garantileriyle bağlantılı olarak ciddi şekilde istişare edildiğini belirten Lavrov, "Bu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Şubat ayındaki basın toplantılarından birinde söylediği, 'NATO'nun genişlemesi hariç olmak üzere Ukrayna ve Rusya da dahil tüm ülkeler için tüm olası seçenekler, tüm genel kabul görebilecek güvenlik garantileri' ile aynı şey. Şu anda bu, müzakerelerde ciddi şekilde istişare ediliyor. Mutabakata yakın olduğumuzu düşündüğüm somut formülasyonlar mevcut" dedi.

Lavrov, Türkiye ve İsrail'in arabuluculuk tekliflerinin sorulması üzerine "Rusofobik oyunu oynamayı reddeden ve mevcut krizin temel nedenlerini, burada Rusya'nın temel ulusal çıkarları, meşru çıkarlarının söz konusu olduğunu anlayan ve bu savaşa dahil olmayan ülkelerin tekliflerine elbette olumlu bakıyoruz" yanıtını verdi.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya'ya yönelik eşi görülmemiş yaptırımlara dahil olan ve Rus halkını Rus hükümetine karşı kışkırtma amacını doğrudan koyan ülkelerin arabuluculuk teklifleri sunmasının ise 'biraz tuhaf' olduğunun altını çizdi.

Ukraynalı temsilcilerin sergilediği iş odaklı yaklaşımın Kiev'in tarafsız statüsü konusunda anlaşma imkanı sunacağını umduğunu kaydeden Lavrov, "Rus müzakerecilerin sundukları değerlendirmeleri esas alıyorum. Onlar, müzakerelerin anlaşılır nedenlerle kolay gitmediğini ancak yine de uzlaşma sağlama umudu olduğunu belirtiyor. Zelenskiy'in ofisindeki çalışanlar da dahil Ukrayna heyetinin bazı temsilcilerinin de değerlendirmeleri böyle" ifadelerini kullandı.

Mariupol'de 100'den fazla Türk vatandaşının bulunduğunu ve Ukrayna tarafının bu kişilerin insani koridorlar üzerinden çıkmalarına izin vermediğini anlatan Lavrov, Türk tarafının vatandaşlarının Ukrayna tarafının tutumu yüzünden çıkamadığını anladığını belirtti.

ABD'nin Rusya'yla işbirliği yaptıkları için Türkiye, Çin, Hindistan, Mısır ve diğer ülkelere baskı yapmaya çalıştığını söyleyen Lavrov, "Daha da şaşırtıcı olan, bu tür şantajların Çin, Hindistan, Mısır gibi eski uygarlıklara karşı yapılıyor olması. Türklerden neler talep ettiklerini hatırlıyor musunuz?" diye konuştu.

Rusya Dışişleri Bakanı, "Özellikle bazı kentlerde rehin tutulan Türk vatandaşlarıyla ilgili sorunlar yaşandı. Şu anda Mariupol'da dün gitmesi gereken 116 Türk vatandaşı var. Koridorları her gün açtık, onların dışarı çıkmalarına izin verilmedi. Nerede olduklarını biliyorduk, Mariupol'daki bir camide, bodrum katındaydılar. Ankara, sorunun bizde olmadığını anlıyor, Ankara koridorların açıldığını biliyor, ancak bütün sorun, ilgili bölgeleri kontrol eden kişilerde. Bu kişiler, Kiev'le birlikte çalıştılar, Rusya'nın sunduğu fırsatların engellenmemesi ve kullanılmaması konusunda ısrar ettiler" ifadelerini kullandı.

Fransa dışındaki AB ülkelerinin tutumlarını eleştiren Lavrov şunları söyledi: "Avrupa, Washington tarafından ekilen küresel düzeni her haliyle kabul etmeye hazır. Fiiliyatta, AB'nin stratejik özerkliğinden bahsetmeye devam eden bir tek Emmanuel Macron kaldı. Hiç kimse bunun olmasına izin vermeyecek ve deyim yerindeyse AB'nin diğer tüm üyeleri ABD'nin 'altına yattı'."

Lavrov, "Ukrayna'da neden özel askeri harekata ihtiyaç duyuldu ve güvenlik alanındaki sorunların barışçıl yoldan çözümü neden başarısız oldu?" sorusu karşısında şunları söyledi: "Batı, bu sorunu barış yoluyla çözmek istemedi. Bu, Ukrayna'dan daha çok dünya düzeniyle ilgili. Mevcut kriz, modern tarihte bir kader anı, çığır açan bir an. Zira kriz, dünya düzeninin nasıl görüneceği konusundaki savaşı kelimenin en geniş anlamıyla yansıtıyor. ABD tüm Avrupa'yı kendisine bağladı. Biden yönetimindeki ABD, Avrupa'yı boyun eğdirme hedefi koydu ve onun Amerikan politikasına sorgusuz sualsiz bağlanmasını sağladı. Uzun yıllar önce Batı, en başta BM Şartı'nda yer alan 'uluslararası hukuk' terimini kullanmayı bıraktı, onun yerine 'kurallara dayalı dünya düzeni' terimini icat etti. Bu kurallar dar bir daire içinde yazıldı ve bu kuralları kabul edenler Batı tarafından teşvik edildi."

Lavrov'a Ukraynalı mevkidaşı Dmitriy Kuleba'yla tekrar görüşüp görüşmeyecekleri de soruldu. Yeni görüşmenin Ukrayna tarafının isteğine bağlı olduğunu kaydeden Lavrov, "Onların yeni neler söyleyeceklerini ve bunun, paralel bir 'hat' oluşturmaya, Belarus'ta yapılanları ortadan kaldırmaya ve dış faktörler yoluyla etkinlik görüntüsü oluşturmaya yönelik bir başka girişim olup olmayacağını anlamak istiyoruz" dedi.

Rusya'nın Avrupa Konseyi'nden çıkma kararını uzun süre önce aldığını anlatan Lavrov, "Bu karar uzun zaman önce büyük ölçüde alınmıştı. Oradaki haklarımız 'askıya alındığı' ve sonra tekrar bu haklar iade edildiği için değil, sadece bu kurum bozulduğu için. Bu kurum tamamen bozuldu. Rusya, Avrupa Konseyi'nden ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden çekilmenin vatandaşlarının haklarını etkilememesi için çalışma yürütüyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan hiçbir insan hakları garantileri ihlal edilmeyecek. Şu anda avukatlarımız Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ile birlikte vatandaşlarımızın haklarının hiçbir şekilde etkilenmemesi için ne gibi eklemeler yapılması gerektiğine bakıyor" vurgusu yaptı.

Lavrov, bir soru üzerine ABD dolarının rolünün azalacağının ve bu para birimine olan güvenin Washington'un politikaları nedeniyle azalmakta olduğunun altını çizdi.