‘Derin uyuşmazlıklar bir süreliğine dondurulabilir’
Yeni bir sayfa açılmadı yerine sakin bir döneme yeniden giriliyor ancak bundan öncekilerde yaşandığı gibi krizlere geriye dönüş kapısının her zaman açık olduğunu da unutmamamız lazım. Zira bu kriz-barış gidiş gelişleri arasında yarım asırdır ne Ege sorununda ne Kıbrıs sorununda çözüme doğru eskilerin tabiri ile bir arşın bile bir ilerleme kaydedilememiş ve bunların üstüne son dönemde bir de Doğu Akdeniz meselesi eklenmiştir. Bu sefer önümüzdeki kısa dönemde öncelikle yeniden krizlere dönüş riskleri karşısında iki ülke dış faktörlerden uzak ikili önlemler almaya başlamalıdırlar. Ancak bu tedbirlerin bütün ve özellikle pürüzlü olan Türk-Yunan uyuşmazlıklarında uygulanabileceği söylenmez. Bu derin uyuşmazlıklar ise bir süreliğine dondurulabilir.
‘Yunanistan ile barış veya savaş yapmak durumundayız’
Sonbaharda ise yeni bir müzakere iki ülke arasında yapılabilirse o zaman daha hassas ve diğer uyuşmazlık konularına çıta yükseltilebilir. Bu uyuşmazlıklarda Ege sorunları için 1988 Papulias-Yılmaz mutabakatından tekrar yola çıkılmalıdır. Ege’de uzlaşılabilen ikili konular tespit edildikten sonra uzlaşılamayanlarda belki Doğu Akdeniz deniz yetki alanları uyuşmazlıklarını da buna katıp iki ülke Lahey Adalet Divanı’na başvurabilmek için müşterek kararı hazırlama iradesini cesaretle göstermelidir. Ancak bu aşamadan sonra bana göre en karmaşık sorun olan Kıbrıs sorununun çözümü tartışmaya tekrar açılabilir. Ayrıca Doğu Akdeniz deniz yetki alanları meselesi Yunanistan’ın Meis adasından dolayı bu ülke ile konuşulacak bir sorundur. Tabii ki bir ülke aynı zamanda kıta ve adalar ülkesi olamaz ve deniz hukukunda her ikisinin uygulamalarından burada Yunanlılar istediği gibi istifade edemez. Ancak Meis bir Yunan adasıdır. Unutmayalım ki 2020 yaz aylarında o bölgede kriz sırasında savaşmak durumunda olacağımız ülke başkası değil yine Yunanistan idi. Dolayısıyla ‘bu sorun için Yunanlıları muhatap almak yanlıştır’ görüşüne ben katılmıyorum. Aynı ülke ile barış veya savaş yapmak durumundayız. Ayrıca Meis konusu Lahey’e başvurulursa Türkiye için Ege konularında geçişte önemli bir kaldıraç olacaktır.