ABD'de Şubat ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), şubatta aylık yüzde 0,8 artarken, yıllık yüzde 7,9 artı. Ocak ayında yıllık enflasyon yüzde 7,5 olarak kaydedilmişti.
ABD Çalışma Bakanlığı, şubat ayına ilişkin TÜFE verisini açıkladı. Buna göre, Amerikalı tüketicilerin yaşam maliyeti, şubatta bir önceki aya kıyasla yüzde 0,8 arttı. Bu dönemde piyasa beklentileriyle paralel bir seyir izleyen TÜFE verisi, ocakta aylık bazda yüzde 0,6 artmıştı.
Benzin, barınma ve gıda fiyatları
Ülkede TÜFE, şubatta yıllık bazda da yüzde 7,9 artarak piyasa beklentileri dahilinde gerçekleşti.
Yıllık enflasyon, 1982'den bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye çıkarken, ocakta da yıllık bazda yüzde 7,5 ile 40 yılın zirvesini görmüştü.
Söz konusu dönemde benzin, barınma ve gıda endekslerindeki artışlar tüketici fiyatlarındaki yükselişte etkili oldu.
Enerji endeksi altındaki benzin endeksi şubatta aylık yüzde 6.6 artarken, yıllık yüzde 38 yükseldi. Aynı dönemde barınma endeksi de aylık yüzde 0.5 ve yıllık yüzde 4.7 arttı. Gıda endeksi ise aylık yüzde 1 ve yıllık yüzde 7.9 artış kaydetti.
Bu dönemde ikinci el araç fiyatlarında ise aylık bazdaki düşüş dikkati çekti. İkinci el araç endeksi aylık yüzde 0.2 azalırken, yıllık yüzde 41.2 arttı.
Çekirdek enflasyon yıllık bazda beklentileri aştı
Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE ise şubatta aylık yüzde 0.5 artarak beklentilerle paralel bir seyir izledi. Çekirdek enflasyon, yıllık bazda ise yüzde 6.4'lük artışla beklentileri geride bıraktı.
Söz konusu dönemde çekirdek enflasyona ilişkin piyasa beklentileri yıllık yüzde 5.9 artması yönündeydi.
Çekirdek TÜFE, ocakta aylık yüzde 0.6 ve yıllık yüzde 6 artmıştı.
Analistler, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın ham petrol ve diğer emtia fiyatlarını artırması nedeniyle enflasyonun gelecek aylarda daha da hızlanmasının beklendiğini kaydetti.
FED politikaları doğrudan etkiliyor
Fed’in politikalarını doğrudan etkileyen enflasyonda her yukarı yönlü sürpriz piyasalara Fed başta olmak üzere merkez bankalarının daha da hızlı sıkılaşabileği mesajı veriyor. Bu da diğer gelişmiş ve Türkiye'nin de aralarında olduğu gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının üzerindeki sıkılaşma baskılarını artırıyor.