Cumhurbaşkanı Erdoğan yurtdışına giden doktorlar için “Giderlerse gitsinler” dedi. Genç doktorlardan Fatma Naime Kırlı, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na bu açıklamanın kendisinde hissettirdiklerine dair, “Sağlık çalışanlarının seslerini duyduklarını iddia eden sözlerin ardından dünkü açıklama, aslında sesimizi hiç duymadıklarını gösteren bir konuşmaydı” ifadelerini kullandı.
Dr. Kırlı’nın açıklamalarından satırbaşları:
"Cumhurbaşkanının dünkü açıklaması çok talihsiz bir açıklamaydı. Aslında bizleri hiç anlamadığını, ne anlattığımızı ve ne istediğimizi anlamadığını anladık. Sağlık çalışanlarının seslerini duyduklarını iddia eden açıklamaların ardından dünkü açıklama, aslında sesimizi hiç duymadıklarını gösteren bir açıklamaydı. Bizler yurtdışına gitmek istiyor muyuz? Hayır istemiyoruz. Doğup büyüdüğümüz yerler buralar ve ayrıca hepimizin ailesi ve sevdiği insanlar burada. Biz burada kalmak istiyoruz
'Genç hekimler yalnız'
Çok yoğun bir şekilde hekim göçü var. Özellikle bu göç, genç hekimlerden oluşuyor çünkü bizler hiçbir şekilde kendimizi güvende hissetmiyoruz. Erdoğan, hekimler için ‘İsterlerse gitsinler, genç hekimler burada’ dedi ama aksine gençler daha fazla gidiyor ve gitmek istiyor. Artık hastanelerimiz eğitim vermeyi bırakıp, kışkırtılmış sağlık talebini karşılamak üzerine kurulma haline gelmiş durumda. Biz genç hekimler artık öğrenci olduğumuzu unutmuş, eğitim almadan çevremizdeki hekimlerin ne yaptığına bakarak hizmet vermeye çalışan ucuz iş gücüne dönüştürülmüş durumdayız. Eğitim koşullarının içinin boşaltılmış durumda, iyi bir eğitim alabildiğimizi düşünmüyoruz. Özellikle pandemide çok yüksek bir hizmet talebi var ve tamamen genç hekimler üzerinden işliyor. 1 yıl önce 'Tabi ki çalışacaksınız, sizler sağlık vefalılarısınız' fakat şu anda biz genç hekimler olarak kendimizi yalnız bulduk.
'Biz de nitelikli eğitim istiyoruz'
Sağlık sistemi içerisinde artık tamamen yok edilmiş bir nizami duruşun olmayışı şiddet doğuruyor. Bir gün içerisinde sayısını sayamadığımız bir şekilde şiddete maruz kalıyoruz. Şiddetin medyaya yansıdığı kısımlar ölüm ya da sadece yaralanmayla bitenler ama bunun dışında sözel şiddete de maruz kalıyoruz. Bizlere küfredildiğinde onca yoğunluğun içerisinde doğru yerlere bile bildiremiyoruz ama görülenden çok daha fazla şiddet ortamı var. Tıp Fakültesinde eğitim verebilmek çok zor ve nitelikli eğitim alma istediğinizi karşılayabilecek kadar yoğun bir eğitici kadromuz yok. Eğitici kadrolar eğitim vermek yerine hizmet vermeye odaklanmış durumda. Bizler nitelikli bir eğitim almak istiyoruz.”