Pekin'de basın toplantısı düzenleyen Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, ABD'nin Doğu Asya ve Hint Okyanusu'na yönelik politikası ve Japonya, Avustralya ve Hindistan ile askeri bağları güçlendirme çabalarının 'bölgesel barışı ve istikrarı bozan bir felaket' olduğunu söyledi.
'ABD'nin bölgesel işbirliğini teşvik etme bahanesiyle jeopolitik oyunlar oynadığını, bunun bölgesel işbirliği arzularına ters olduğunu ve geleceğinin bulunmadığını' dile getiren Dışişleri Bakanı, 'ABD'nin müttefiklerini Çin'i bastırmak için örgütlediğinden' yakındı.
'1970'lerin ruhuna geri dönün'
Çin'e karşı ABD'nin Japonya, Avustralya ve Hindistan ile birlikte oluşturduğu kısaca 'Quad' denilen Dört Taraflı Güvenlik Diyaloğu (Quadrilateral Security Dialogue) grubunun 'mini Asya NATO'su' diye nitelenmesine atıfla "Hint-Pasifik stratejisinin gerçek amacı NATO'nun Hint-Pasifik versiyonunu yaratmaktır" diyen Wang, Biden yönetimine, Washington'ın komünist Çin Halk Cumhuriyeti'nin yönetimiyle diplomatik ilişki geliştirmesinin yolunu açan 1970'lerin anlaşmalarının ruhunu canlandırması çağrısında bulundu.
'Rasyonalite ve pragmatizm yolunu tutturun'
"ABD, Çin'le yoğun bir rekabet yürütmek için hala hiçbir çabadan kaçınmamakta, sürekli saldırmakta ve Çin'in temel çıkarlarıyla ilgili konularda sorun çıkarmaktadır'' eleştirisini getiren Dışişleri Bakanı, "Washington rasyonalite ve pragmatizmin doğru yoluna geri dönmelidir'' dedi.
'Kim Jong-un'un diyalog adımlarına yanıt verin'
Çinli bakan, Washington'a Kuzey Kore ile ilişkileri geliştirmek için inisiyatif alması çağrısında da bulundu.
'Top Amerika'da'
Wang, Biden yönetimini, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un hükümetinin 'diyalogu teşvik etmeyi amaçlayan olumlu önlemlerine' yanıt vermemekle suçlayarak şu vurguyu yaptı:
"Bundan sonra nereye gideceğimiz büyük ölçüde Amerikan tarafının ne yaptığına bağlı: Sorunu çözmek için gerçekten somut adımlar mı atacak yoksa (Kore) yarımadasını stratejik bir pazarlık kozu olarak kullanmaya devam mı edecek?"
Washington'ı Kuzey Kore'nin 'meşru güvenlik kaygılarını' ele almak ve güven tesis etmek için adımlar atmaya çağıran, ancak bu adımların ayrıntısına girmeyen Dışişleri Bakanı, "Çin, yapıcı bir rol oynamaya ve bu amaçla çaba göstermeye devam etmeye isteklidir” dedi.
'Güney Çin Denizi'nde bizi bizimle bırakın'
İhtilaflı Güney Çin Denizi'ne de değinen Wang, burada 'davranış kuralları' geliştirme çabalarına 'yabancıların müdahale ettiğinden' yakınarak, Pekin ile Güneydoğu Asya hükümetlerinin ihtilafları müzakere etmeleri için 'yalnız bırakılması' gerektiğini söyledi.
Pekin'in hak iddia ettiği Güney Çin Denizi sularında bölge ülkelerinin haklarını korumak gerekçesiyle ABD ile müttefiklerinin Quad gibi çatılar altında gönderdiği savaş gemileri cirit atıyor. Bu manzaraya "Yabancılar Güney Çin Denizi'nin sakin olmasını istemiyor, çünkü bu, onların kişisel çıkarları için müdahale etme bahanesini kaybetmelerine neden olur" tepkisini gösteren Wang, "Dış müdahale bölgesel işbirliğinin hızını durduramaz" dedi.
'Tayvan çıkmaz sokağı'
Dışişleri Bakanı, 'Batılıların doğaları bakımından farklı ve kıyaslanamaz olan Ukrayna krizi ile Tayvan arasında bağlantı kurmasının apaçık çifte standart olduğu, zira Tayvan'ın hep Çin'in parçası ve dolayısıyla iç meselesi olduğu' tezini sözlerine ekleyerek şu vurguyu yaptı:
"Tayvan'ın geleceği ve umudu, dış güçlerin boş vaatlerine güvenmek yerine, boğazlar arası ilişkilerin barışçı şekilde geliştirilmesi ve anakara ile yeniden birleşmesinde yatmaktadır. Bağımsızlık elde etmek için dış destek aramak Tayvan için bir çıkmaz sokaktır. Tayvan'ı Çin'i baskılamak için kullanmak da başarısızlığa mahkumdur."