Ukrayna krizi

Lavrov: Ukrayna’daki duruma çözüm bulunacağına inanıyorum

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’daki duruma çözüm bulunacağına inandığını belirterek Moskova'nın bu ülkeyle görüşmelerindeki koşullarının ‘çok küçük olduklarını’ ifade etti.
Sitede oku
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna'ya yönelik askeri harekat ve Kiev yönetimiyle yürütülen müzakere sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

'Ukrayna’daki duruma çözüm bulunacağına inanıyorum'

Lavrov, "Rusya-Ukrayna temsilcilerinin bir araya geleceği ikinci tur görüşmeler bugün gerçekleşecek" ifadelerini kullandı.
Ukrayna’daki duruma çözüm bulunacağına inandığını kaydeden Lavrov, Moskova'nın bu ülkeyle görüşmelerindeki koşullarının 'oldukça küçük olduklarını' belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanı, "Batı, Rusya’yı duyuyor, fakat dinlemiyor" diye konuştu.

'Rusya'nın güvenliği için neyin gerektiğini Batı belirleyemez'

"Rusya’nın güvenliği için neyin gerektiğini Batı belirleyemez" vurgusunu yapan Lavrov, "Rusya, Ukrayna topraklarından kendisine doğrudan saldırı düzenlenmesi tehdidinin bulunmasına izin veremez" dedi.
Lavrov, "ABD, Napolyon ve Hitler’in bir zamanlar yaptığı gibi Avrupa’yı kontrolü altına almış, kendine tabi bırakmış durumda" değerlendirmesini yaptı.

'Provokasyonlara izin vermeyeceğiz'

Batılı liderlerin 'nükleer savaş' ihtimali hakkındaki açıklamalarına değinen Lavrov, şöyle devam etti: "Batı’nın, elinde nükleer silah bulundurduğunu dile getirmesi bir şeylere işaret ediyor. Nükleer savaş, Rusya’dakilerin değil, Batı’dakilerin akıllarından geçirdiği bir şey."
Rusya Dışişleri Bakanı, "Rusya, dengesini kaybetmesine neden olabilecek provokasyonlara izin vermeyecek" diye ekledi.
Diğer yandan Ukrayna’da Rus askerlerinin Harkov'a saldırdığı iddiasının gerçek dışı olduğunu kaydeden Lavrov, "Harkov'da Rusya askeri yok, fakat Harkov’dan ayrılmak isteyen yabancılara tren garında nasıl davrandıklarını gördük. Bu öğrencileri Rusya’ya kabul etmeye hazırız" bilgisini paylaştı.
Daha önce Harkov garında siyah öğrencilerin bindikleri trenden güç kullanılarak indirildiklerine dair görüntüler yayınlanmıştı.
Lavrov, "Bize karşı gerçek bir savaş başlatacaklarsa, bu planları yapanların bu savaşın sonuçlarını önceden düşünmesi gerekir" ifadesini kullandı.

'Rusya, Ukrayna’daki özel askeri operasyonunu sonuna kadar götürecek'

Rus bakan, "Minsk Anlaşmalarını 8 sene boyunca harcayıp ziyan etmek ve bu konudaki sessizlik, Batı’nın diplomatik zaferlerinden biri değil. Ukrayna’daki durumla ilgili olarak diplomatik bir fiyaskodan söz etmiyoruz, sorgulanması gereken, Batı’nın diplomatik yetenekleri. Rusya, Ukrayna’daki özel askeri operasyonunu sonuna kadar götürecek. Ukrayna’nın militarizmden arındırılması görevi sonuna kadar götürülecek" yorumunu yaptı.
Lavrov, "Rusya ordusunun Ukrayna’da kayıpları olduğu doğru, fakat olanlara dışarıdan bakanlar, ‘işlerin, Rusya’nın planladığı gibi gitmediğine’ dair değerlendirme yapacak durumda değiller" diye konuştu.
Bunun yanı sıra Rusya’nın özel askeri operasyonu sırasında Ukrayna’da hayatını kaybeden sivillere ilişkin soruya yanıt veren Lavrov, şunları söyledi: "Her insan canı paha biçilemezdir. Her askeri operasyonda, ne yazık ki askerler arasında olduğu gibi siviller arasında da can kayıpları olur. Rusya ordusuna, (sadece belirlenmiş hedefin vurulmasını sağlayan) yüksek hassasiyetli silahlar kullanmaları emri verildi. Ukraynalı askerlerin bulunduğu kışla binalarına dahi saldırı düzenlenmiyor. Hayatını kaybedenlerin akrabalarına ve yakınlarına başsağlığı dileklerimi iletmek isterim."

'Batı karşısında çıkarlarımızı savunmakta haklıyız'

Rusya Dışişleri Bakanı, ayrıca güvenlik garantisi müzakerelerine dair yorum yaparak, "Batı karşısında çıkarlarımızı savunmakta haklıyız. NATO, üstünlük sağlamak istiyor. Rusya bunun karşısında, her ne kadar iyi niyetlere sahip olsa da çıkarlarının kimse tarafından ayaklar altına alınmasına izin veremez. Batı, her ne kadar her zaman açıkça söylemese de Rusya’nın endişelerinin farkında ve endişelerimizi sonsuza dek gözardı edemezler, eninde sonunda bunlarla ilgili bir şey yapmaları gerekecek" dedi.
ABD ve müttefiklerinin son yaptırımlarına değinen Lavrov, "Batı’nın Rusya karşıtı yaptırımları bizim için bir nevi bağımsızlık vergisi" değerlendirmesinde bulundu.
"Batı ile aramızdaki diyalog karşılıklı saygı ve tarafların eşit olduğu bir temele dayanmalı" diyen Lavrov, "Ukrayna’nın, Rusya için tehdit oluşturan (askeri) altyapıyı elinde bulundurmaya devam etmesine izin veremeyiz. Ukrayna’dan bize yönelebilecek askeri tehdidi tolere edemeyiz" ifadelerini kullandı.
Rus bakan, "Kendimizi siyasi olarak izole edilmiş hissetmiyoruz" diye ekledi.
Lavrov, "Karşı tarafa (Ukrayna) bir anlaşma teklifimiz var. Söz konusu anlaşma, hiçbir istisna olmadan azınlıkların her biri dahil olmak üzere Ukrayna’daki tüm insanların meşru haklarını güvence altına alıyor. Ukrayna halkının çıkarlarına ihanet etmek ve Batı’nın çıkarlarına hizmet etmek suretiyle, varoluş amaçları Rusya karşıtı olmakmış gibi Ukrayna’yı bir ‘anti-Rusya’ya’ çevirme girişimlerine son vermeliler" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı, "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’nın temel şartlarına karşın, bir dizi Avrupa ülkesinin topraklarında hâlâ Amerikan nükleer silahları bulunması kabul edilemez. Amerikan nükleer silahlarının evlerine dönme zamanı geldi de geçiyor" diye ekledi.
Lavrov, "Bir defa daha söylemek isterim ki nükleer savaş konusu, üçüncü dünya savaşı konusu, bizim gündeme getirdiğimiz konular değil. Ancak görünen o ki Batı’da halkı daimi olarak gergin halde tutabilmek için, Rus fobisini, her Rusun şimdiki gibi saldırganlığa uğrayacağı noktaya kadar devam ettirebilmek için onlara gerekli olan bir konu" diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un arabuluculuk çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Lavrov, "(Rusya) Devlet Başkanı (Vladimir) Putin, mevcut durumun nasıl sonuçları olabileceğini düşündüğümüzü Macron’a defalarca anlattı. Şu an biz sizlerle burada konuşurken, (Putin ile Macron) yeni bir telefon görüşmesi gerçekleştiriyor olmalılar. Fransa bu sefer bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olursa, bundan sadece memnuniyet duyabiliriz" ifadelerini kullandı.
Lavrov şöyle devam etti:
"(Ukrayna) Devlet Başkanı Zelenskiy’in, neo-Nazilerin ve neo-Nazizmin büyüdüğü bir toplumu nasıl yönetebildiğini açıklamak, benim için çok güç. (Neo-Nazi gruplar Ukrayna’da) göz göre göre yürüyüşler düzenliyorlar, bu sırada Zelenskiy bu yürüyüşlerde koruma sağlamaları için kendi korumalarını görevlendiriyor. Bu (neo-Nazi) gruplar, tatbikatlar düzenliyor; sokak çatışmaları, sabotaj ve provokasyon yöntemlerini öğreniyorlar. Bunların hepsi, Zelenskiy’in devlet başkanlığı sırasında gerçekleşiyor.
Rusçanın kullanımının yasaklandığı Ukrayna’nın aksine, Kırım’da yaşayan her vatandaş kendi ana dilinde özgürce konuşabiliyor. Batı’da bazılarının, hakkında çok endişe duydukları Kırım’da üç devlet dili bulunuyor: Rusça, Tatarca ve Ukraynaca. Böyle bir şey Ukrayna hükümeti döneminde asla olmadı. Kırım’da yaşayan her vatandaşın, bir devlet kurumuna, kendini ana dilinde ifade ederek başvurma hakkı bulunuyor. Bu kurumlar da vatandaşa, tercih ettiği dilde cevap vermekle yükümlü.
(Ukrayna’da) insanların hayatını kaybediyor olması çok kötü, fakat Donbass’ta sekiz sene boyunca binlerce insan öldü ve Batı’daki kimse buna karşı sesini çıkarmadı."
Ukrayna krizi
Rusya Dışişleri: NATO’yla ilişkilerimiz eskisi gibi olmayacak
Yorum yaz