Çiftlik Bank davası kapsamında tutuklanan tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın’ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın 3 ayrı dava kapsamında yargılanmasına devam edildi. Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken tutuksuz sanıklar Cudi Cumhur Yurdakul ve Cafer Çolak ile sanık avukatları salonda hazır bulundu.
‘Müştekilerin anaparalarını garanti altına almıştık’
Duruşmada söz alan sanık Mehmet Aydın, şunları söyledi:
“Adli emanete alınan sözleşmeler var. Müştekilerin anaparalarını garanti altına almıştık, bunların dikkate alınmasını istiyorum. Türkiye’de mal varlıklarım yeterli olmazsa yurt dışındaki mal varlıklarımla mağdurların zararını ödeyeceğimi söylemiştim. Adli emanette bilgisayarlarımız vardı. Bilgisayarların incelenerek mağdurlarla aramızdaki görüşmelerin tespit edilmesini ve lehime olan hususların ortağa çıkarılmasını talep ediyorum. Adli emanette bulunan mağdurlarla yapılan sözleşmelerde sadece anaparayı taahhüt ettim.”
‘Yurt dışında 10 milyon dolarlık mal varlığım var’
Yurt dışında 10 milyon dolarlık mal varlığı olduğunu söyleyen Aydın, “Yurt dışından ses kaydı gönderdim. Zararları gerekirse yurt dışındaki mal varlığımla ödeyeceğimi söyledim. Yaklaşık 10 milyon dolarlık mal varlığıma yurt dışında el konuldu. Uruguay ve Paraguay’da. Ben el konma işlemlerine karşı arandığım için herhangi bir başvuruda bulunamadım” diye konuştu. Papara üzerinden mağdurlara yaklaşık 300 milyon lira geri ödeme yaptığını kaydeden sanık Aydın, bunun da değerlendirilmesini talep ederek tahliyesini istedi.
‘Beni günah keçisi yaptılar’
Mehmet Aydın’ın ağabeyi Fatih Aydın ise şunları söyledi:
“Şirketlerde yöneticilik vasfım ve yetkim yoktu. Kardeşimin teklifi üzerine şarküteride kendi aracımla 6 ay kadar çalıştım. Şarküteri devrettiği için ayrıldım. Daha sonra bana Kıbrıs’ta şirket kuracağını söyledi. Formaliteden ortak olduk. Herhangi bir müdürlük yetkim yoktu. Suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum.”
Uruguay’a kaçmadığını söyleyen sanık Fatih Aydın, “Beni günah keçisi yaptılar. Uruguay’da çalışma ve oturma izni aldım. Eşim ve 3 çocuğum hala orada. 8 aydır tutukluyum. Çocuklarım yürümeye ve konuşmaya başladı. Onları göremiyorum. Suçsuzum” diyerek tahliyesini talep etti. Diğer sanıklar Cudi Cumhur Yurdakul ve Cafer Çolak da, söz konusu şirketlerde herhangi bir görev ve yetkisinin olmadığını söyledi.
‘Müvekkilimin amacı dolandırıcılık değil ticarettir’
Mehmet Aydın’ın avukat Mehmet Keske ise müvekkilinin dolandırıcılık suçunu işlemediğini söyleyerek, “Müvekkilim yatırım ve üretim yapmak üzere faaliyet gerçekleştirmiştir. Gerçek amacı, dolandırıcılık faaliyeti değil ticaret yapmaktır. Bilirkişi heyetince şirket faaliyetlerinin, elde edilen yatırım, gelir işlemlerinin incelenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Şirketlerin borç- alacak durumu incelenecek
Ara kararını oluşturan mahkeme heyeti, sanıklar Mehmet Aydın ve Fatih Aydın’ın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, şirketlerin el konulduğundaki borç alacak, menkul varlığı ve şu an itibariyle borç alacak ve menkul varlığının incelenmesi için dosyanın, yeminli mali müşavir, muhasebeci ve bankacıdan oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine gönderilerek rapor aldırılmasına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Ne olmuştu?
Çiftlik Bank’a ilişkin açılan 3 ayrı davada, sistemin kurucusu Mehmet Aydın ile ağabeyi Fatih Aydın’ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme’, ‘bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık’, ‘ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık’, ‘suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama’ suçlarından toplamda 25 bin 39 yıldan 83 bin 446 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.