Ruh sağlığı ve fiziksel sağlık birbiriyle bağlantılı olmakla beraber, insanların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Bireyin fiziksel iyilik halinin göstergesi olan beden ve ruh arasındaki bağlantının uyum içerisinde olması, bireyin yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesine ve toplumsal uyumuna destek oluyor.
Areda Survey’in yönelttiği soruya karşılık veren katılımcıların yüzde 81.8’i ruhsal sağlığın insan için bedensel sağlıktan daha önemli olduğunu ifade etti.
En çok kadınlar ruhsal sağlığı önemsiyor
Kadınların yüzde 84.7’si ruhsal sağlığın önemini vurgularken, erkeklerin ise yüzde 78.8’i ruhsal sağlık daha önemli cevabını verdi. Araştırmaya katılan gençler yüzde 85’lik bir oranla, orta ve ileri yaştaki katılımcılara göre ruhsal sağlığın önemine değer veren yaş kesimi olarak öne çıktı. Araştırmada yüksek eğitimi olan katılımcıların, daha düşük eğitimi olanlara göre ruhsal sağlığa daha fazla önem verdiği sonucuna varıldı.
Yaş arttıkça, inancın ruh sağlığına olumlu etkisi artıyor
Araştırmanın sonuçlarına göre, inancın ruh sağlığı üzerinde yüzde 73.1 oranında olumlu etkisi olduğu belirlendi. İnancın ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkisinin olduğunu düşünen katılımcıların yüzde 77.4’lük kısmı 55 yaş ve üzeri katılımcılardan oluştu. Bununla birlikte, yaş arttıkça edinilen tecrübeler doğrultusunda inancın ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkisinin arttığı da tespit edildi.
Yüzde 21.1’i ruh sağlığının inançla ilişkisi yok diyor
Ankete göre, katılımcıların yüzde 21.1’i inancın ruh sağlığına bir etkisi olmadığını, yüzde 5.8’i ise olumsuz etkisi olduğunu ifade etti. Eğitim düzeyine göre bakıldığında, eğitim düzeyinin artmasına paralel olarak inançla ruhsal sağlık arasındaki olumlu ilişkiye tutumda azalma eğilimi görülmesine rağmen, üniversite mezunlarının yaklaşık yüzde 69’u inancın ruhsal sağlık üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunun altını çizdi.