GÜNDEM DIŞI

Emekli Tümgeneral Akşit: Çiğiltepe romanını 26 yılda yazdım, kuyumcu sabrı gerekiyor

Savaş edebiyatı yazarı emekli Tümgeneral Cihangir Akşit, “Çiğiltepe’yi 26 yılda yazdım. Kuyumcu sabrıyla yazmam gerekiyor, çünkü hayatta olan kişilere, kişisel arşivlere ulaşıyorsunuz” dedi.
Sitede oku
Savaş edebiyatımızın usta kalemi emekli Tümgeneral Dr. Cihangir Akşit, Radyo Sputnik'te yayınlanan Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
‘Sarı Sessizlik Bir Kayboluş Romanı: Sarıkamış 1914’, ‘Savruluş 1951 Kore Savaşı’, ‘Yolcu 1854 Kırım’, ’Sivastopol 1855’, ‘Çiğiltepe Miralay Reşat Vatan Savunmasında 27 Yıl’ gibi tarihi romanlarıyla bilinen Cihangir Akşit, “Araştırmalar üzerine, bilgi odaklı yazıyorum. Rus, İngiliz, Fransız kaynaklarımdan çok yararlandım. Kuyumcu sabrıyla yazmanız gerekiyor, en ufak bir hatayı okur kabul etmiyor” dedi.
Cihangir Akşit tarafından 26 yılı bulan uzun bir sürede kaleme alınmış, olayların son tanıkları hayattayken yüz yüze görüşülüp derlenen konuşmalarla, yurt içi ve yurt dışından taranan çok sayıda kaynaktan toplanan bilgilerle, şahsi dosyası da dahil çok sayıda devlet arşiv belgelerinin dikkate alınmasıyla, ‘Miralay Reşat Çiğiltepe’nin yeniden kan ve can bulduğu’, Çiğiltepe romanı, ‘Cumhuriyet Tarihi Romanı’ olarak adlandırılıyor.
Akşit, “Balkanlar’dan Çanakkale’ye, Doğu Cephesi’nden Filistin’e ve esarete kadar giden 27 yıllık askerlik yaşamı hep savaşarak geçen bir kumandan Miralay Reşat Bey. Aldığı ölümcül yaralara rağmen muharebe meydanlarından ayrılmayıp her defasında Mehmetçiklerinin yanında olmayı seçer. Son durağındaysa çetin bir tepeyle karşı karşıya kalır: ‘Çiğiltepe’'’ ifadelerini kullandı.
Akşit, şöyle devam etti:
“Kuyumcu sabrıyla yazmam gerekiyor, çünkü hayatta olan kişilere, kişisel arşivlere ulaşıyorsunuz. Duygunuzun, aklınızla birleşmesi lazım. Romanlarımda şovenizmi tercih etmedim. Savaşı sevmeyiz, hiçbir asker de savaşı sevmez. Yaşayarak, onun ne olduğunu gördüklerinden askerler asla savaşı sevmez. ‘Kahraman Mehmetçik’ ifadesi, erden mareşale kadardır. Ölünce aynı çukura atılırsınız, aynı yemeği yersiniz. Size güvenirse arkanızdan gelir. Liderlik, insan sevgisi varsa bu çok önemli bir avantajdır. Tarihin ders alıcı olması lazım.”
Yorum yaz