"Yerel mahkeme tasarlama olmadığı gerekçesiyle sanığı, ağırlaştırılmış müebbet hapis değil, müebbet hapis cezasına çarptırdı. Beklentimiz bu yönde değildi. Karara itiraz ederek istinaf talebinde bulunduk. Ortada sanığın günler öncesinden yazdığı öldürme eylemini tasarladığına yönelik aklı ve bilinci yerindeyken, kendi ifadesiyle yazmış olduğu bir mektup vardı. Önce Güleda'yı ardından kendini öldüreceğine dair. Talebimiz 6 gün gibi kısa bir sürede Yargıtay yolu açık olmak üzere reddedildi. Temyiz hakkımızı kullandık ve Yargıtay'a başvurduk. Duruşma talebimiz reddedilerek dosya üzerinden onama kararı verildi. Sanığın müebbet hapis cezası hükmü kesinleşmiş oldu. Bu aşamada yapacağımız şey, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmak olacak. Hukuki anlamda başvurabileceğimiz bir bu kaldı. Anayasa Mahkemesi üyelerinin dosyadaki somut delilleri değerlendireceğini ve adaleti tecelli ettireceğini düşünüyoruz. Temennimiz en azından Anayasa Mahkemesi'nde bunların hepsinin giderilmesi. Eğer oradan da bir sonuç alamazsak, bireysel başvurumuz ret olursa, aleyhimize gelirse Anayasa Mahkemesi'nden sonra tüm iç hukuk yollarını tükettiğimiz için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız. En başından beri söylediğim bir şey var, bu davanın sonuna kadar peşinde ve takipçisi olacağım"