Koronavirüsten 6 ay içinde 9 aile ferdinin hayatını kaybetmesi üzerine Sağlık Bakanlığı harekete geçti.
Aile üyelerinden birinin 'Genlerimiz araştırılsın' çağrısı üzerine, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı öğretim üyelerince, genetik tarama testi için temasa geçilen aile fertleri ile görüşüldü. Görüşmelerde aileden riskli bireylerin tespiti yapıldı. Aile üyelerinden alınacak numunelerin laboratuvarda incelenmesiyle yapılacak genetik analiz sonucunda koronavirüs ölümlerine yol açan etkenler araştırılacak.
'Bu yaşa kadar olan hastalıklara bakılmalı'
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, genetik hastalıkların anne babadan çocuklara geçtiğini belirterek, bu enfeksiyonlara karşı hassasiyeti düşüren çok tanımlanmış bir durum olmadığını söyledi.
Prof. Aydın, "Elbette bağışıklık sistemimin düzgün çalışmasını engelleyen sağlık sorunları var. Ama daha erken yaşlarda bu sorunların görülmesi lazım. 50 yaşına kadar bağışıklık sisteminde bir sorun olduğu halde herhangi bir sorun yaşamadan bu yaşa kadar geldiyse yeni ne oldu? Genetik hastalıklar genellikle çocukluk ve genç yaşlarda ortaya çıkarlar. Ama burada ciddi derecede olgun yaşa ulaşmış insanlar söz konusu. Dolayısı ile bu hastaların yaşam analizlerinin iyi incelenmesi gerekiyor. Çocukluk çağında, orta yaşta bir hastalık geçirdiler mi, bakılması lazım. Bu yaşa gelene kadar olan hastalık hikayelerine bakılmalı. Her yönden inceleme yapılıp ona göre değerlendirilmeli. Yaşayanlardan en azından bunlara bakılması lazım" diye konuştu.
'Sonuca varılıp varılmayacağı konusunda da şüphelerim var'
Farklı varyantların da değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Aydın, "Genetik analizle de bir sonuca varılıp varılmayacağı konusunda da şüphelerim var. Çünkü tanımlanmış genetik hatalıkları ancak araştırabiliyoruz. Bilmediğimiz tanımadığımız bir genetik hastalığı araştıramıyoruz. Ama yaşayanlar üzerinde tam gen haritası çıkartılarak diğer insanlarla ve diğer akrabalar arasında böyle bir benzerliğin olup olmadığına bakılabilir. Bir miktar ışık tutabileceğini ama gerçek sorunun bulunması için bunların yaşamlarının her yönü ile ele alınması gerektiğini düşünüyorum” dedi.