İYİ Parti lideri Akşener, partisinin haftalık grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Grup toplantısına iki yıldır kayıp olan Gülistan Doku'nun ailesi de katıldı. Akşener, kürsüde Gülistan'ın akıbetini sordu.
Erdoğan'a Tarkan'ın 'Geççek' şarkısıyla gönderme yapan Akşener ayrıca, PTT tartışmaları, arıcılık sektörü, EYT sorunu ve Cumhurbaşkanının “Gönül ister ki, bizimle projelerle yarışacak bir muhalefet olsun" sözlerine yanıt verdi.
Akşener'in açıklamaları şu şekilde:
* Ayrıca bugün aramızda, 782 gündür kayıp olan, Gülistan Doku kızımızın ailesi var. Şayet genç bir üniversiteli kadın, 2 yıldır kayıpsa, bu memlekette, kadınlar güvende diyemeyiz. Kadın cinayetlerinin, önüne geçemeyiz. Kadına yönelik şiddete, dur diyemeyiz. Ve şayet kadınları koruyamazsak, hiçbirimiz memlekette huzurla yaşayamayız.
* Bu vesileyle buradan, çiçeği burnunda Adalet Bakanı ile İçişleri Bakanı’nı, göreve çağırmak istiyorum. Ayrıca, İYİ Parti olarak biz de; meclis bünyesinde bir araştırma komisyonu kurularak, bu olayın, tüm yönleriyle aydınlatılması için, gereken her türlü katkıyı vereceğiz.
'Madem biz yaygara yapıyorduk, o zaman bu haftaki 'külfet' nereden çıktı Sayın Erdoğan?'
* Eskiden, Sayın Erdoğan’ın söyledikleri birbiriyle, aylık ya da yıllık bazda çelişirdi. Ama gelinen noktada artık bu arkadaşımız, haftalık bazda bile, kendisiyle çelişir oldu. Artık her hafta, bir önceki hafta söylediğini unutup, farklı bir şey söylüyor. Sandık sıkıştırmaya başlamış, panik büyük.
* Mesela geçen hafta; Zamların yüksekliğiyle ilgili, muhalefetin yaygara yaptığını, her şeyin olağanüstü iyi olduğunu söylerken; Bu hafta çıkıp; “Ülkenin kazancından hep birlikte istifade ettik. Külfeti de, hep birlikte sırtlayacağız.” dedi.
* Haliyle ben de, şimdi sormak istiyorum: Madem geçen hafta, her şey yolundaydı, madem biz yaygara yapıyorduk, o zaman, bu haftaki külfet nereden çıktı Sayın Erdoğan?
* “Ülkenin kazancından hep beraber istifade ettik” diyorsun da; Sen, yandaşlarının gönlü olsun diye; Milletimizin vergilerini çarçur ederken; Bu ülkede anneler, çocuklarına mama alamaz hale geldiler.
'Nedense bu şarkı bazılarına çok ağır geldi'
* Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde, Tarkan bir şarkı çıkardı. Yaşadığımız bu kötü günlerin, geride kalacağını söyleyen, umut var diyen bir şarkı. Ama nedense bu şarkı, bazılarına çok ağır geldi. Bu öyle garip bir zihniyet ki; “Bu kötü günler geride kalacak” diye, şarkı söylenmesine bile tahammülleri yok. Şarkıda küfür yok. Hakaret yok. Umut var. Ama bu arkadaşların, o umuda bile alerjileri var.
* Kimlere alerjileri yok biliyor musunuz? Mesela, Kendilerini eleştirmek yerine, “kuzu kuzu” oturanlara alerjileri yok. Mesela; Havuz medyasındaki “dilli düdüklere” alerjileri yok. Mesela; İhaleleri “Hüp diye” götüren, “a-acayip” müteahhitlere alerjileri yok.
* Aslında, Tarkan “Geççek” diye şarkı yapınca, arıza çıkarmaları çok normal. Çünkü hiç geçmesin, hiç bitmesin istiyorlar. Mesela; Türk lirasını pula çevirelim. Enflasyonda dünya rekoru kıralım. Ama sürdüğümüz sefa, hiç bitmesin istiyorlar.
* Bu ülkenin sanatçısıyla, bu milletin dinlediği müzikle uğraşacağınıza, oturun kendi işinizi yapın. Bu ülkenin sorunlarını, milletin dertlerini çözmenin peşinde koşun. En azından giderayak, bu millete bir faydanız dokunsun. Çünkü, er ya da geç, o sandık “gelcek”. Ağlasanız da, sızlansanız da, milletin başına bela ettiğiniz bu ucube sistem, geldiği gibi “gitçek”. Siz isteseniz de, istemeseniz de, bu çile “bitçek”. İYİ Parti yetkiyi aldığında, milletimize reva gördüğünüz bu kabus, elbette “geççek”.
* AK Parti iktidarının peşkeş treninin, son durağı PTT. PTT, kendi resmi internet sitesi üzerinden, doğrudan HGS satışı yaptığında, tahsilatın tamamı, kendi kasasında kalacakken, tüm HGS satış gelirlerinin yüzde 60’ı,PTTeM şirketine, hiçbir gerekçe olmadan bırakılmış.
* 'Bay Kriz' ve arkadaşları, yıkıma tam gaz devam ederken, hemen her sektör, karşılaştıkları derin sorunlarla mücadele etmeye çalışıyor. Geçen hafta, enerji sektörünü konuşmuştuk. Bugün ise, eğer hemen bir çözüm üretilmezse, kaybolma riskiyle karşı karşıya kalacak, bir başka önemli sektörümüz arıcılık. Üretimde dünya ikincisi olmamıza rağmen, İhracatta, hâlâ 22’inci sırada olduğumuz, arıcılık sektörü, özellikle de çocuklarımızın gelişimi açısından, büyük önem taşıyor. Dünyada, bal üretiminde ikinci, kovan sayısında da, üçüncü olmamıza rağmen; Çin, üretiminin, yüzde 27’sini ihraç ederken, Biz, ancak yüzde 5’ini ihraç edebiliyoruz. Çin, kovan başına, yaklaşık 49 kilo bal alırken, Biz, yalnızca 11 kilo alabiliyoruz.
'EYT'li kardeşlerimizin yanındayız'
* Kanunun gerektirdiği, prim ödeme gün sayısını doldurduğu halde, yaklaşık üç milyon insanımız, yaş nedeniyle emekli olamıyor. Yaklaşık 1,8 milyon insanımız da, önümüzdeki dönemde, maalesef emeklilikte yaşa takılacak. Yani bugün, yaklaşık 4,8 milyon halen çalışan veya geçmişte çalışmış olan vatandaşımız, EYT mağduru. Ailelerini de kattığımızda, 20 milyon insanımız mağdur. EYT’li kardeşlerimizin yanındayız.
* imse merak etmesin İYİ Parti iktidarında bu mağduriyeti gidereceğiz. Devletin bu konuda katlanacağı maliyeti hesapladık. Yapacağımız EYT düzenlemesi bir sosyal yardım değil, haktır. Ayrıca herhangi bir başvuru dönemi öngörmüyoruz yani EYT'liler istedikleri zaman müracaat edip düzenlemeden faydalanabilecek. Önümüzdeki dönemde prim sayısını doldurarak EYT'li olacak 1.8 milyon insanımız da bu düzenlemeden yararlanabilecek. Ayrıca bu düzenlemeden yararlanacak kardeşlerimiz istedikleri zaman iş hayatına dönecek. İYİ Parti iktidarında EYT sorununu ortadan kaldıracağız.
'Gönül ister ki, karşımızda liyakatli kadrolarla rekabet edecek bir AK Parti olsun'
* Aziz milletim; Dikkatinizi çekmiştir, Sayın Erdoğan, son dönemde sık sık, “Gönül ister ki, bizimle projelerle yarışacak bir muhalefet olsun.” diyor. Alın benden de o kadar. Gönül ister ki, karşımızda; Bizimle kürsü şovlarıyla, hamasetle, veya havuz medyası operasyonlarıyla değil de, Vizyonla, projeyle, liyakatli kadrolarla rekabet edecek, bir Ak Parti olsun. Ama heyhat. Maalesef yok.
* Aradığımız Ak Parti’ye bir türlü ulaşamıyoruz. İnanın, İYİ Parti olarak, bu durumdan, gerçekten çok ama çok mustaribiz. Gelin size, sadece son 1 yılda açıkladığımız projeleri sayayım.
* İlk olarak; Devlet ile millet arasında yıkılan köprüleri yeniden kuracak, Hukukun üstünlüğünü ve adaleti inşa edecek, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlementer Sistem önerimizi ortaya koyduk.
* Ardından; Yolsuzluğu ortadan kaldıracak, vergi yükünü azaltacak, ve Türkiye’yi, blok zinciri teknolojilerinin merkezi konumuna getirecek, yepyeni bir ekosistem olan, Artagan’ı tanıttık. Sonrasında; Milyonlarca çocuğumuzun, gıda ihtiyacını garanti altına alan, Rüzgargülü Projemizin lansmanını yaptık. Tarımda yeni bir atılım sağlayacak; Atatürk Orman Çiftliği Tarım Bilimleri Akademisi Projemizi ortaya koyduk. Eğitim kalitesini artıracak ve eğitimde fırsat eşitliği sağlayacak, İyileştirilmiş Eğitim Programımızı açıkladık.
'İktidara ne kadar hazır olduğumuzu, cümle aleme ilan ettik'
* Yani özetle; Neredeyse her ay, hesabı kitabı yapılmış, somut bir proje ortaya koyduk. Ayrıca, hemen hemen her hafta, bir sektörün güncel sorunlarına dair, kısa ve orta vadede uygulanmak üzere, somut çözüm önerileri getirdik. Henüz iktidara gelmedik ama, aslında iktidara ne kadar hazır olduğumuzu, cümle aleme ilan ettik.
* Sayın Erdoğan; Şimdi ben sana soruyorum: Sizin ne projeniz var? Sarayda bostan korkuluğu gibi oturmak dışında, ne projeniz var? Yoksulluğu engellemek için, ne gibi projeleriniz var? Hayat pahalılığını azaltmak için, milletin birikimine dadanmak dışında, ne projeniz var?
* Yolsuzluğu önlemek için, ne çare ürettiniz? Finansal istikrar için, ne çözüm ürettiniz? Kamuda israfı engellemek için, ne adım attınız? Fırsat eşitliği için, adalet için, ne çözümünüz var? Kadına şiddeti önlemek için, ne yaptınız? Bu soruların hiçbirisine, somut bir cevap veremezsin. Çünkü hiçbir şey yapmadınız.
* Hiç merak etmeyin, çok az kaldı. Güneşli günlere, umutlu yarınlara, inanın çok az kaldı. Ülkemizi yönetmek için, biz hazırız. Milletimizin sıkıntılarını, biz çözeriz. Ve Cenabıhak şahidim olsun ki, mutlaka çözeceğiz.