Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 7. Üsküdar Kitap Fuarı açılışının ardından gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesini değerlendiren Kalın, Türkiye'nin Rusya-Ukrayna gerilimindeki önemli rolüne işaret etti.
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ve Ukrayna krizindeki çabalarının sürdüğüne vurgu yaparak, şunları ifade etti:
"Cumhurbaşkanımızın Rusya ve Ukrayna liderlerini bir araya getirme teklifi aslında bu krizin aşılmasına dönük en önemli ve en somut teklif. Bunu fiziken veya başka yollarla yapmak için Cumhurbaşkanımızın girişimleri de devam ediyor. Yakın bir zamanda Ukrayna'ya yaptığımız ziyarette bu konuyu Zelenskiy'le görüşmüşlerdi. Aynı şekilde Sayın Putin'le yaptığı temaslarda da telefon görüşmelerinde bu konuyu gündeme getirdi. Önümüzdeki günlerde, yakın vadede bir telefon görüşmesi daha olacak. Orada da bu konuyu tekrar ele alacaklar."
"Aynı şekilde Sayın Putin'in Türkiye ziyaretiyle ilgili de hazırlıklarımız devam ediyor" diyen Kalın, "Rus mevkidaşlarımızla bu konuda temas halindeyiz. Ukrayna meselesinin çözümü için diyalog ve diplomasinin öncelik kazanması, gerilimlerin düşürülmesi, karşılıklı olarak gerilimi düşürecek adımların atılması gerekiyor. Bu yönde Türkiye üzerine düşen görevi yerine getirmeye devam edecek. Bugüne kadar biz bu sorunun, krizin, gerilimin müzakere, diyalog ve iş birliği yoluyla çözülmesi telkinlerinde bulunduk. Buna da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Stoltenberg ile Türkiye'nin NATO'ya katılımının 70. yılı münasebetiyle kapsamlı bir görüşme yaptığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmiş 70 yıl içinde Türkiye'nin NATO'da üstlendiği görevlere vurgu yaptığını dile getiren İbrahim Kalın, "Bugün de NATO'da en büyük ikinci büyük orduya sahip ülke olarak ittifakın en önemli stratejik üyelerinden biri olmaya devam edeceğini ifade ettiler. Aynı şekilde Stoltenberg de geçtiğimiz 70 yıl içinde bugün ve yarına dönük olarak Türkiye'nin NATO'nun vazgeçilmez bir ortağı olduğunun altını net bir şekilde çizdi" diye konuştu.
'Sahada dezenformasyon var'
Kalın, görüşmede Ukrayna geriliminin de gündeme geldiğini belirterek, şunları söyledi:
"NATO olarak, gerekse de ikili olarak, Türkiye-Rusya ve Türkiye-Ukrayna olarak neler yapabileceğimiz konusunu da ele aldılar. Burada tabii Ukrayna bölgesinde yaşanacak bir kriz herkesi olumsuz etkileyecektir. Savaş senaryoları konuşuluyor. Açıklamalar geliyor bu konuyla ilgili. Rus tarafı, Amerika tarafı açıklamalar yapıyor. Bunlar reddediliyor. Sahada birtakım gelişmeler var ama ondan daha fazla bir tür açıklama ve dezenformasyon yarışı devam ediyor. Bizim beklentimiz, çabamız ve umudumuz, bir çatışma, askeri bir müdahale ya da işgal tarzı herhangi bir durumun ortaya çıkmaması. Bu krizin orta uzun vadeli sürdürülebilir bir çerçevede aşılmasına dönük adımların atılması... Bunun için bütün taraflara önemli roller düşüyor.
Öncelikle Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanıyan, siyasi birliğini esas alan bir yaklaşımın ortaya konması gerekiyor ki Ukrayna tarafı kendini güvende hissetsin. Aynı şekilde Rusya tarafının NATO'nun genişlemesi veya benzeri askeri hareketliliklerle ilgili birtakım endişeleri var. Bunları da giderecek orta uzun vadeli adımların atılması gerekiyor. Biz orta yol bulmanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Cumhurbaşkanımızın şu ana kadar yürüttüğü uluslararası diplomasi de bunun üzerinde odaklanırken, bunun mümkün olduğunun da altını çizdi."
'Cumhurbaşkanımız Afrika'yı en fazla ziyaret eden dünya lideri rekorunu taşıyor'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yarın 3 Afrika ülkesini kapsayan ziyaretini ve gelişen Türkiye-Afrika ilişkilerini de değerlendiren Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika'yı en çok ziyaret eden dünya lideri olduğuna dikkati çekti.
"Yarın Cumhurbaşkanımızın Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Senegal ve Gine Bissau'ya gerçekleştireceği bir Afrika ziyareti olacak. Cumhurbaşkanımız Afrika'yı en fazla ziyaret eden dünya lideri rekorunu taşıyor ve bu rekorunu daha da yukarılara taşıyacağı da aşikar. Zira 2005 yılında başlayan Afrika açılımı stratejik bakış açısı hamdolsun son 15, 16 yılda Türkiye ve Afrika'ya ilişkin yeni bir dönemin başlangıcı oldu" diyen Kalın, 2005'te başlayan Afrika açılımının Türkiye'nin kıtayla ilişkilerini farklı bir noktaya taşıdığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Pek çok Afrika ülkesiyle, Kuzey Afrika'yla, Orta Afrika'yla, sahra altı Afrika'yla Türkiye'nin ilişkileri her platformda güçlenerek gelişiyor. Ekonomik, siyasi, toplumsal, kültürel, tarihi alanlarda Afrika'yla hem ortak geçmişimiz hem de ortak geleceğimiz konusunda yeni adımlar atılmaya devam ediliyor. Bu ziyaret de hem bu ülkelerle ikili ilişkilerimizin güçlendirilmesi anlamında hem de Afrika sorunlarına Afrikalı çözümler sloganı çerçevesinde Afrikalı dostlarımız ve muhataplarımızla beraber neler yapabileceğimizi ele alacağımız bir ziyaret olacak. 2 ay önce İstanbul'da Türkiye-Afrika zirvesi yapılmıştı. Bu zirve 54 Afrika ülkesinin tamamını bir araya getirmişti. Onlarla farklı alanlarda görüşme ve fikir teatisinde bulunmamızı sağlamıştı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika ziyaretlerinin bu çerçevede devam edeceğini aktaran Kalın, Afrika'dan da Türkiye'ye yoğun ilgi olduğunu vurguladı.
Kalın, Türkiye'nin Afrika'daki büyükelçilik sayısının sürekli arttığını ifade ederek, Afrika ülkelerinin de Türkiye'de temsilcilik açmaya devam ettiğini söyledi.