Kamu Diş Hekimleri Derneği Başkanı Necat Dilaver, hekimlerin iş bırakmasını, sendikalaşma sürecini ve çalışma şartlarındaki zorlukları Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Dilaver, hekimlerin sendikalaşması konusunda “Hekimler hızlı bir şekilde Hekim Birliği, Hekim-Sen, Tabip-Sen altında sendikalaştılar. Aile hekimleri zaten eylem kararı almıştı. Bu üç sendika üye hekimlerine iş bırakma kararı yayınladı. Bu sendikaların yaklaşık 15 bin üyesi, onun iki katı da aile hekimleri var. Dün ve bugün ülke genelinde iş bıraktılar. Maalesef çeşitli düzenlemeler olmazsa devam edecek gibidir. Dernek olarak üyelerimize bu sendikalara, hak arama yönünde üye olunmasını salık verdik. İnsanları oraya yönlendirdik” dedi.
‘Hekim özlük hakları ile ilgili tasarı bir gecede geri çekildi’
Sendikalaşmanın sebeplerini değerlendiren Dilaver, yaşanan süreci “Hekimler bundan önce niye sendikaya bu kadar düşkün değildi? Üç büyük sendika vardı. Bu üç büyük sendika genelde bilimin ışığında değil de çoğunluk neredeyse oraya doğru bir hareket içindeydiler. En son bir tasarıyla birlikte geçen senenin ortasında toplu sözleşmeyle hekimlerin mali haklarından alınıp hekim olmayan arkadaşlara aktarılan bir tasarıya imza attılar. Mecliste herkesin onaylamasına, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Bakanımızın müjde olarak duyurmasına rağmen hekim özlük hakları ile ilgili tasarı bir gecede geri çekildi. Nedenini hala bilemiyoruz. Hekimler çok hızlı şekilde örgütlendi. Bunlar bir ay gibi kısa bir zamanda oldu. Bu sorunun ne kadar büyüdüğünü gösteriyor” diye aktardı.
‘Bu eylemi yapan arkadaşlara herkesin teşekkür etmesi lazımdır’
Dilaver, hekimlerin çalışma hayatında yaşadıkları sorunları “Hekimler halka zaman ayırmak, tedavi etmek, yaptığı tedaviden emin olmak istiyor. Bütün hekimler halkın nitelikli hizmet almasını istiyor. Diş hekimleri çalışma şartını, maliyetini, tıbbi cihazını, laboratuvarını seçemiyor. Yardımcı genelde yok. Diş hekimliğinde yardımcı olmadan çalışmak Ortaçağ’da bile yoktu yani. Hekimlerin şu anda yüzde 90 oranında bir kesimi yoksulluk sınırının üçte iki oranında ücret alıyor. Hekimler buna rağmen çalışmaya devam ediyor ama şiddet artıyor. Randevu almakta zorlanıyorsunuz çünkü hekimler kaçıyor. Ya özele kaçıyorlar ya da Almanya’ya gitmeye çalışıyor. Bu eylemi yapan arkadaşlara herkesin teşekkür etmesi lazımdır. Mobbing çok büyük bir sorun, hukukumuzda ve idari birimlerimizde çok küçümseniyor. Sağlık Bakanlığı çalışanlara özel mobbing denetimleri ve anketleri yapmalıdır. Çalışana mobbing yapan idareci nitelikli hizmetin önündeki en büyük engeldir. Yapılması gereken bakanlığın bağımsız ve habersiz denetimlerle durumu denetlemesidir” diye sıraladı.