BAE ile 13 anlaşma imzalandı
‘Savunma ilişkileri zırhlı kara platformlarında kendisini gösterdi’
Türkiye ile BAE arasındaki savunma ilişkileri, daha çok zırhlı kara platformlarında kendisini gösterdi. Otokar tarafından geliştirilen ARMA aracı, Rabdan adı altında 661 milyon Amerikan doları değerindeki bir sözleşme ile BAE’ye ihraç edildi. Bunun Dubai’de Al Jasoor adlı Türk (%49) ve BAE (%51) iştiraki bir şirket de kuruldu. Ayrıca 2000’li yıllarında başında, yine Otokar üretimi COBRA adlı zırhlı araçlardan da az sayıda BAE’ye ihraç edildi. Yine FNSS firması tarafından 90’lı yılların sonunda, BAE’ye 136 adet zırhlı muharebe aracı ihraç edildi. Açık kaynaklarda sözleşme değeri, 75 milyon Amerikan doları olarak geçiyor. Bunun haricinde Roketsan’ın da BAE’de çeşitli ihracat çalışmaları oldu. Bu çalışmalar, genel itibariyle 122 ve 300 mm’lik topçu roketleri ile CİRİT Lazer Güdümlü Füze üzerinde yoğunlaştı.
‘İki ülke arasında savunma sanayiinde çok yüksek bir potansiyel mevcut’
İki ülke arasında savunma sanayiinde çok yüksek bir potansiyel mevcut. Bir kere Birleşik Arap Emirlikleri, tarih boyunca savunma tedarikini hep yurt dışından gerçekleştirmiş bir ülke. Ancak BAE, son zamanda teknoloji transferi ile ortak üretime de önem veriyor. Bu doğrultuda Türkiye, BAE için iyi bir partner olabilir. Tabii diplomatik ilişkiler yolunda gittiği sürece… ASELSAN, Roketsan ve BAYKAR firmalarının BAE’de büyük potansiyeli var. Roketsan üretimi TRG-122, TRG-230, TRG-300 ve hatta KHAN gibi karadan karaya füzeler BAE tarafından tercih edilebilir. Yine özellikle L-UMTAS ve UMTAS ile BAE’nin çok yakından ilgilendiğini biliyoruz. Bilindiği üzere Roketsan, Kaideye Monteli CİRİT (KMC) adlı platformu sadece CİRİT Füzesi atmaktan çıkarttı ve UMTAS, L-UMTAS ile OMTAS Füzelerini de entegre etti. Bu platform da BAE için cazip olabilir.